- 1202 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİİR DİNLETİSİ BİR GENCİN SANATA BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRİR Mİ?
Günümüz gençleri sanata karşı birazcık uzak kalıyor. Şiiir dinletisi bir gencin sanata bakış açısını değiştirir mi?
Bunları açıklamadan önce gelin biraz şiir hakkında konuşalım. Öncelikle insanın duygularıyla şiir nedir?
Şiir gök kuşağının yedi rengini çocuk gülüşlerinde aramaktır.
Şiir evrenin kutsallığını eşsiz kar tanelerinde görebilmektir.
Şiir sevgi okyanusunda mavi yolculuğa çıkmaktır.
Şiir Aşık Veysellerin, Nazım Hikmetlerin, Necip fazılların, Fuzulilerin, Yunus Emrelerin ve daha nice şairlerin sevgi çığlıklarıdır hasret evreninde.
Bakarsınız bir arkadaşı vasıtasıyla şiir dinletisine giden insanların bir gecede şiire karşı, sanata karşı düşünceleri değişiverir. belki duyduğu bir kaç hece, belkide onu alıp götüren bir melodi... İnsanın sanata bakış açısını ansızın değiştirebilir. Mesela Orhan kemal hapishanede tanıştığı Nazım hikmet’in tavsiyesiyle Baba Evi kitabını yazmaya başladı ve yazdığı o kitap sayesinde insanlar anne babalarının değerini bir kez daha anladı. Diyeceğim o ki; bir tavsiye bile bakış açısını değiştirmeye yetiyor. Nazım hikmet bir şiirinde;
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
İnsanlar böyledir işte. Önce duymakla yetinir bir şeyleri. Ama gün gelir ve öyle bir hal alır ki duygular,duymakla zapt olmaz artık ve bunu kendisi yapmak ister. İlk başlarda duymakla yetindiği şey neden bir şiir olmasın?
Büyük şiir ustalarımız birçok eserler bıraktı bizlere. Yunus Emre’de bunlardan biriydi. Onun için şiir aşktı. Ve aşkta ’seni kaybedersem yaşayamam’ diyebilmekti hiç tereddütsüz.
Şiir öyle bir şeydir ki bir kelimesinde bin anlam barındırır, insanın içine bir huzur, bir mutluluk verir. Şiir sevdadır şüphesiz. Sevdanın o kan kırmızı rengiyle dolar bazen tüm benliğimiz; sarsıcı, çarpıcı, bazende yıkıcıdır hatta. Tanıyamaz oluruz kendimizi, yeni bir biz doğar bizden içeri. Yeni bir anlam, yeni bir anlam katar hayatımıza...
Her zaman mutlu olamazsın. Hayatın kuralı budur çünkü. Bir arkadaşınız kırmıştır sizi ya da siz çok değer verdiğiniz bir kişiyi kaybetmişsinizdir. Belkide içinizdekileri söyleyemiyorsunuzdur. İşte o zaman şiir, başvurabileceğiniz en güzel dert kaynağı olabilir. İnsanın içindekileri sayfalara dökmesi o kadar rahatlatıcıdır ki; her zaman bunu denemek istersiniz...
Şiir aşktır, şiir sevgidir... Sevgi kimlere ne yaptırmadı ki; kimini yaktı, kimini canından usandırdı, kimi de çöllerde susuz kaldı, kimileri derdine derman ararken dermanın kendisi olduğunu gördü, kimi Tahir oldu kimi Zühre. Ve aşk... hem ilk söylenen sözdü hemde son söylenecek olan.
Şiir seçenektir... Bazen her şeyi bir kenara bırakıp gitmek gerekir. tek seçenek olur çoğu zaman gitmek. Geride biraz hüzün kalır. Ama yanında götürdüğün yaşanmışlıkların acılarıdır. Onunla yaşamak isteyip te yaşayamadıkların dökülür dudaklarından. Kimi zaman bir ezgi olarak kimi zamanda içli bir şiir.
Şiir hayatımızın her yerinde vardır. Bu da demek oluyor ki insanoğlu için vazgeçilmez bir hale gelmiştir. Evet şimdi şiir dinletileri gençlerin sanata bakış açısını değiştirir mi? yoksa değiştirmez mi? buna siz karar verin.