GİZEMLİ ÇİFT

• 16 Kasım 2012 Cuma 22:40:40

Bunaltıcı bir yaz günüydü. Kurban bayramına şunun şurasında bir hafta gibi kısa bir süre kalmıştı. Sıcağa rağmen yollar hınca hınç insan doluydu; kimi bayram alışverişine çıkmıştı kimi de tatil yolculuğuna hazırlık yapıyordu. İstanbul’un her iki yakasında da durum aynıydı.
Yirmili yaşların ortasında kendi halinde bir kız kalabalığın arasında zar zor yürüyordu. Halinden acelesi olduğu anlaşılıyordu. Aslında bu onun her zamanki haliydi. Acelesi olsun ya da olmasın telaş onun karakteristik özelliklerinden biriydi. Yüzündeki ifade zaman zaman insanları ürkütecek boyutta fazlasıyla ciddi olurdu öyle ki bunu çok kişi bir ukalalık olarak algılardı ve mesafe en baştan konurdu. Hâlbuki gurur ya da kendini beğenmişlikle uzaktan yakından bir alakası yoktu, bu sadece kendini korumak adına geliştirdiği kendine öz bir kalkanıydı kızın ve böylece kendince etrafına görünmez bir duvar örmüş oluyordu.
Yürümeye devam ederken bir yandan da düşünüyordu; yeni seçimler yapmak üzere olduğu bir dönemdeydi. En yakın arkadaşıyla yeni bir projeyi hayata geçirmek üzereydi, kendinden öylesine emindi ki günlerdir heyecandan uyuyamaz bir hale gelmişti. Planlar yapılmış ve uygulamaya geçmek üzereydiler. Fakat o gün yaşanacaklar belki de onun için bir dönüm noktası olacaktı.
Birdenbire tanıdığı birini gördü yürürken. Kırklı yaşların ortasında zayıftan bir kadın onu görünce duraksadı ve hafifçe tebessüm etti. Sıcağa rağmen giydiği uzun kollu siyah döpiyesinin içinde insana öylesine güven sergiliyordu ki… Aniden göz göze geldiler. Kız başıyla selam verdi. Tıknaz beyaz saçlı bir adam belirdi birden kadının yanında. İkisinin oldukça uyumlu, mağrur ve farklı bir görüntüsü vardı. Adam büyük bir ciddiyet ve hassasiyetle kızın elini sıktı. İkisi de inanılmaz derecede pozitif ve güven vericiydi. Bu uyumlu çift kızı öylesine etkilemişti ki.
Bir anlık tesadüf sonucu karşılaştığı bu insanlar hayatının tam ortasına öyle bir dalacaktı ki akla gelmeyecek derecede hayatının akışı bir bilinmeze doğru hızlı bir şekilde kayacaktı. Aslında onların ilk kurbanı değildi, ne yazık ki öncesinde de pek çok insanın canı yanmıştı. Hayatın kaderle ortaklaşa hazırladığı bir oyun daha doğrusu bir tuzak onu bekliyordu. Uğruna didindiği hayalleri gerçekleşecek miydi yoksa yeni başlangıçlara gebe bitişler miydi ona göz kırpan. Bu iki taraflı ve oldukça çekişmeli geçecek bir süreçti. Cevabını bilemediği sorular ve bilinmezlikler aslında sonunu tahmin bile edemeyeceği uzun bir yolun ilk adımlarıydı…
(devam edecek...)