- 1193 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Seksen satır seksen katır
Yazmak, yazarlık, özellikle makale yazmak aslında çok zordur. Dünyanın en güç en riskli işlerinden biridir yazmak. Hele alt yapıda, temelde katsayısına uygun birikim yoksa vay anam vay! Yazdıklarınla olgular, gelişmeler uyumsuz olursa vay anam vay! Kalem kürdan olur o zaman değerli okurlar.
Neyse gelelim işin kolay tarafına. Yukarıda yazdıklarım sosyo-ekonomik gelişimi ve okuyucu düzeyi yüksek toplumlar içindir. Bizim için iş kolay.
Neden mi?
Efendim, rutin, nakarat derecesinde yaşıyor olmamızdadır işin sırrı. Takvimlerde belirli gün ve haftalar yazar. Bunlar her yılın aynı gününde aynı ekinliklerle yinelenen yaşantılardır. Bu yılın dosyasını alır saklarsınız seneye çıkarır tozunu silkeler aynını o gün geldiğinde işler yine kaldırırsınız rafa bir dahaki sene çıkarmak için. Hele benim gibi haftalık yazıyorsanız, ooh kebap kebap. Bir yıl elli iki hafta yani her yıl tekrarlanan yaşam ve onu eleştiren yazı; makale sayısıdır elli iki. Artı, ekstra olay ve gelişmeler, izlenen ve gözlem gerektiren konular, etsin bunlar da yirmi, alın sekiz de benden etsin seksen. Nasılsa duyan yok çözen yok yığınla da olsa sorun. Her şey yerli yerinde… Sırayla her yılın aynı tarihinde çıkar dosyadan postala gazeteye dergiye gitsin.
Peki sonuç?
Açık!
En çok seksen başlık ve içini dolduran yazı hazırla elli ikisi sabit olan, bir yılı bitirdin gitti.
Bu kolaylık yazar açısından hoş mu?
Olur, mu hiç? Demezler mi işlemeyen demir pas tutar? İşlemezseniz gelişmezsiniz. İçinde bulunduğunuz toplumun açık reçetesidir bu ki, hastalığın seyri iyiye gitmiyor anlamı taşır. Yani yazar kendini zorlayan toplum, yönetsel açıdan üretken kadrolar olmadıkça yetenek kaybeder yaralının kan kaybı gibi! Ve bir gün o da çözüm bekleyen toplum gibi murada ermeden atdaaa…
Eski masallarda hep olan bir söz vardı “…Kırk katır, kırk satır.” Katırın çağı geçti, kırk satır -masallardaki anlamı bu değil tabi- yetmeyince çağdışı kalan katır satıra dönüştü etti seksen. Ve biz kelle kesici satırı yazı satırına dönüştürdük. Aslında bu o satırdan daha kesici, yaralayıcı, can alıcıdır. Kısacası şimdi revaşta olan seksen katır mı (kafa sayısı; vasıfsızlık, boş kafalılık; benbilirimin yazar-çizer tayfasından), seksen satır mı (tümce olarak; bunca söz her şeyi anlatmaya yeter anlamından.) versiyonudur masal çağından bilgi çağına geçiş değişimiyle. Defterden: geçen yıl kaleme aldığım <…..’da baharın düşündürdükleri> başlıklı yazıyı okudum bu baharda yazımı yazdıktan sonra İnanın noktası virgülüne dek aynı denecek derecede aynı.
Seksen temel konu olsun yeter ömür boyu yazarlığı sürdürmene. Aralara güncel bir şeyler çıkarsa serpiştir, nakaratı hep aynı olan türkünü oku bangır bangır. ((Maval deseler de aldırma. Sen oku...
[email protected] Hikmet AKSU
haksu49@ (Cemali)
www.antoloji.com/hikmet_aksu Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.