- 546 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BOŞ YATAN ADAM
BOŞ YATAN ADAM
Tüm kurtçuklar cesedin üstünden fışkırıyordu, makineler çekerken resimleri.Oda ortasında yatan cansız bedenin üstündeydi saplanan çatalların izi…
Sehpadan düşmüş kırık bir kadehin parçaları dururken parkelerde, kıyıda duran mor halıda renk değişmişti öncesinde …
Boşaltılmış dairenin içindeki cesedi çekmek için yarışan gazetecilerin kadrajlarının kenarından patlayan flaşlar aydınlattıkça yerde duran cesedi, adını kimse sormadı.
Ta ki bürosundan miskin gözlerle gelen gözlüklü göbeği ondan otuz santim önde giden, bürosundaki dedektif gelinceye dek.
Dirseğiyle gazetecileri itip daldı.Kurtçuklardan o, bedeni taşıyanın ismini sorsa da yüzlercesi konuşmadı.Yerdeki yemek artıklı çatalın uçucunda bir ton ip ucu vardı. Ama o bakmadı.Nefesini kokladı yerde yatanın.
Duvarın kıyısında bin üç yüzlü yıllara ait bir ritüel kazılıydı.Bir kaç tırnağın kırılarak kazındığı yazıda kırmızı bir harf en sondaydı.Belirsiz bir renkle çizilmişti.
Arakada duranlar sabah baskısına resim çekmekle meşguldü .Yerde duran ve o göbekli sakız çiğneyen dedektif hariç.
YORUMLAR
düşün dur şimdi kırmızı harf neyin delilidir.
işimiz ne biz de gerisini hayal ederiz tabi
.
güzel.
DİLEK YILDIZI
emek verip okuduğun için çok teşekkürler...
Yine duramadım yazdım işte gelişi güzel akışına öylesine...
Bu ara biraz yoğun geçiyor günler, yoğunluk azalırsa umarım uzun yazacam...