- 1840 Okunma
- 21 Yorum
- 0 Beğeni
N'aptın Sen Satı Nine
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gelişine yaşıyordu arka sokaklarda birkaç kişi. Önlerinde koskoca bir gelecekti yarım yamalak işleri.
Bu soğuk dünyanın sıcak insanlarındandı Satı nine ve birkaç kedisi. Ömrü doksanbeş ’ e dayanmış halâ aklında çocukluğu olan bir kadındı.
Geceleri sobasına odunlarını attıktan sonra hemen eline alırdı örgüsünü. Nasır tutmuş elleri nasıl da bir genç kız gibi taze ve güzel kokuluydu ve bir o kadar da çevik. Çoğu kişi bilmez “patik” denilen örgüden yarım ayakkabı şeklindeki ayak giysisini.
Satı nine işte o örgüleri yaşatan kadınlardan biriydi , biraz da kendi yemeği idi sofrasına kattığı üç beş kuruşla.
Bursa ’ nın taştan sokaklarında ilerlerdi her sabah hiç üşenmeden. Önce namazını kılar sırtına hırkasını geçirir sonra salınırdı yokuş aşağı. Bu geliş gidişleri sırasında herkesi tanımaya çalışırdı , herkesle muhabbet ederdi.
Bilen bilirdi yüreğinin güzelliğini Satı Ninenin ve insancıl yanının bulunmazlığını. Yalnızlığı hiç üzmezdi onu çocuklarının terkinden başka. Kızamıyordu onlara da
“ Oğullarım yuvasında be evlâdım… Mutlu olsunlar yeter bana .. Allah ömür versin yeter ki..”
Bir anne evlâdını kötü nasıl görsündü ki zaten hiç aklı almazdı. Halâ kokusu burnundaydı doğdukları günkü gibi taze ve masum.
Bir sabah yine Namazını kılıp , geceden ördüğü patiklerini koymuştu poşetine. Kapıya yaklaştığı anda bir baş dönmesi yaşadı , geri çekilip derin bir nefes aldı. Zamanı geliyordu tüm savaşının zamanı kapısına dayanmıştı işte.
Kendini koltuğa bıraktı durdu birkaç kez nefes daha alarak telefonu kaldırdı.
“ Alo … ” Karşıdan bir erkek sesi.
“ Oğlum Zamanıdır … Gel … ” diyerek telefonu kapattı.
Tam onbeş dakika sonra kapıda bir Araç belirdi. Büyük siyah ve pahalı bir arabaydı bu. İçinden üç kişi çıktı ve kapıyı anahtarla açıp içeriye girdiler.
Satı nine olduğu yerden kıpırdamamış eliyle hoşgeldiniz diyerek gülümsedi.
1. Adama döndü
“ Sana verdiğim liste düzenlendi mi oğlum…”
1. Adam başıyla onayladı
“ Adı geçen herkes her ay belirttiğim şekilde ziyaret edilip karşısında yazılı tutar verilecek. ”
2. Adama döndü bu kez
“ Bir kişi maaşlı tutulacak ve her gün belirttiğim güzergâhlardaki hayvanları besleyecek.”
Son adama döndü
“ Bankada ayırdığım bir meblâğ var biliyorsun. ”
“ Biliyorum Efendim. ”
Yerinde doğruldu kendini toparlayarak son cümlesini kurmaya hazır bir kahraman gibiydi.
“ İşte o kalan meblâğ ile piyasada ne kadar kına varsa hepsini alıyorsun ve sana verdiğim listedeki kişilere dağıtıyorsun …..”
Adam sözünü kesmek istedi
“ Ama Satı Nine bu listede Başba…..”
Satı nine susturdu tek hamle ile
“ En çoğunu da ona bırakın…! Ne de olsa bir çınarı bir Cumhuriyet anasını daha devirdi ..”
Rahatlamış bir çocuk vardı şimdi , gözlerinde ışık ve Son nefesini huzurla veren yaramaz bir kız çocuğu…
YORUMLAR
Sevgimle kucaklayarak tebrikler canım, dilerim satı nine unutulmasın yaşasın sonsuza kadar...
leb-i şima
leb-i şima
ama yani yaşanmıyor mu sanki :) elden gidiyor tek tek Cumhuriyete sahip çıkanlar onunla yaşayanlar , satı nine kına yaktırmış sadece :)
küsss
önce satı nineyi öyle güzel işlemişsin ki,gözümde en ince ayrıntısına kadar işledi.
finalse çok zekice.bak şimdi daha da sevdim satı ninemi:)
leb-i şima
Vertigo
yakan yakar işte,malum yerlerine :P
Vertigo
kaşıntısı tuttu yine birilerinin!
na'apayım gızz şopşik : )
girişerek : ) mi?
gösterterek : ) mi gününü,o birilerinin!
Satı Nine'nin o güzel ellerinden öptüm,her ne kadar şimdi hayatta olmasada....
yüreğine ve eline sağlık Lebi. kutlarım gönülden....selamlarımla...
leb-i şima
Satı nineler bitmek üzere zaten ...
ArtIk Böyle insanlar kalmadı denecek kadar azaldı.Bunlar Cumhuriyetin kurulma aşamasındaki zorluklara göğüs germiş Kurtuluş mücadelesini vermiş sonra Al-Kırmızı bayrağın altında rahat edeceğim derken Cumhuriyeti yok etmek isteyen mihraklara güzel bir cevap vermiştir.Yüce Allah Türkiye Cumhuriyetini ebediyete kadar var etsin.Kötü niyetli kişileri yok etsin.Satı Nineler gibileri var oldukça duracaktır bu Cumhuriyet.
leb-i şima
Hakedilmiş birşeyi kaybetmeye çaba sarfetmek ( Cumhuriyet ) ancak kına yaktırır...
KINA
Gel; otur yanıma.
Senin için kına aldım,
Bak çarşıdan.
Uzat ellerini,
Kına yakayım.
Sonra seni babandan..
Kına çalgısını ben çalayım.
Sabah mahmurluğunda gözlerin.
Sargıları usulca açayım.
Çeşmede ellerini yıka,
Saadet parası atayım.
Kucaklayıp kaçırayım.
Sabırsız damat desinler..
Bir kaç gün daha sabredemedi desinler.
El değil mi ne derlerse desinler
Yazın eski bir şiirimi hatırlattı,tebrik ederim saygılarımla.
leb-i şima
ama
benimki tamamen tepkisel
Hani derler ya al işte istediğin oldu yak ....na kına ...
Eskiden Milas Menteş ovasında yaşayan Ali İnce vardı çok şeker amca idi akşamları şarap içer kafayı bulunca başlardı ' Biz Atatürkün Biz Cumhuriyetin çocuklarıyız.' diye nara atmaya ben fırsat buldukça Ali İnce Amcayı dinlerdim. Bazen bu tür çılğınlıklar yapmayı düşünüyorum yanıma bir arkadaş bulabilirsem. Okuduğumu yorumlamak değil okuyunca beni hatırlattığı yansısın istedim yoruma. Sevgi saygı ve selam ile dostça.
ALeWw
devamı olacak mı.?.olsun isterim