- 745 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FUTBOLDA ÜÇ BÜYÜKLERİN EGEMENLİĞİ...
FUTBOLDA ÜÇ BÜYÜK TAKIMIN EGEMENLİĞİ…
Ülkemizde üç büyük takımı tutmak, bunlardan birisine taraftar olmak olmazsa olmazlarımızdandır. Bazılarımız da işin boyutunu fanatizme kadar taşımaktadır. Bazen egolarımızı tatmin etme de, bazen de kişiliğimizi tamamlamada sihirli bir araç olarak kullanırız bu takımlarımızı…
Çoğunlukla tuttuğumuz takımı baş tacı yaparız. Sevdalanırız, kimi zaman uğrunda can.........ımızı bile hiçe sayarız. Hak ve hukukunu kimseye yedirtmeyiz. Arkadaşlık ilişkilerinde bile sorulan ilk sorulardan biri de hangi takımı tuttuğumuzdur. Doğup büyüdüğümüz kendi şehrimizin takımı bile, üç büyüklerden “tuttuğumuz takımdan” sonra gelir. Çoğu kez gençler arasında arkadaşlık bağlarının ortak paydası aynı futbol takımını tutmaktır..
Yazılı, görsel medyasıyla, okuru, yazarı, çizeriyle, İstanbul’un bu takımları sürekli gündemde tutulunca, diğer Anadolu takımları teferruatta kalıyor. Futbolumuzun kaderi de doğal olarak büyük dediğimiz takımların elinde olmuş oluyor. Futbolda onlar başarılı olurlarsa ülke olarak bizde başarılı oluyoruz.
Şu ana kadar da, küresel anlamda Türk futbolu çokta önemli başarılara imza atmamıştır, bu mantıkla zaten atması da beklenemez. Koca bir ülkenin futbol egemenliğini Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’a yüklemek hem haksızlık, hem akılsızlık hem de doğal olarak başarısızlığa davetiye çıkarmaktır. Aynı zamanda futbolumuzun gelişmesine, kalkınmasına ve ülke geneline yayılmasına, engel teşkil etmektir…
Bu durum da ise; hem üç büyüğe yüklediğimiz ağır misyon itibariyle haksızlık ve yazık oluyor, hem gelişip-kalkınmasına mani olduğumuz için Anadolu takımlarına yazık oluyor ve hem de futbol da dünya ölçeğinde söz sahibi olamadığı için ülkemize yazık oluyor…
Kanımca, futbolu bu üç büyük takımın egemenliğinden kurtarıp tüm ülke satına hakkaniyetle yaymak gerekir. Bir Anadolu takımıyla Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın, farkı olmamalı. Her alanda şartlar eşit olmalı, spor müsabakaları amacına uygun yapılmalı. Spor adına yakışır olmalı, zevk vermeli, zevk alınmalı. Başarı masa başlarında değil de sahalarda aranmalı. Anadolu takımlarının da gelişip serpilmesine ve Türk futboluna olumlu derece de katkı sağlamalarına fırsat verilmeli. Doğrusu da budur zaten!
Ülke olarak; futbolda her şeyimizi bu üç büyük takıma endeksleyince, egemenlik de haliyle bu takımların inisiyatifinde oluyor. Bu takımlarla yatıp, bu takımlarla kalkıyoruz, spor programlarımızı bu takımlar üzerinde sürdürüyoruz. Maç saatlerini dahi bu takımların konumuna göre ayarlıyoruz. Hatta maçın son dakikalarına kadar eğer bu üç büyükten biri mağlup durumdaysa uzatmaları oldukça uzun tutuyoruz, eğer maç esnasında büyüğün aleyhinde hakem sehven hata yapmışsa o hakemin canına okuyoruz. Anadolu takımının canı yanmış, hakkı gasp olmuş kimsenin umurunda bile olmuyor.
Futbolu; sadece Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş olarak düşünür ve ele alırsak, sürekli gündemde tutarsak, bu takımlara büyük kitlelerin gönül bağlamasını da doğal olarak kaçınılmaz kılarız, kılıyoruz da. Kitleleri peşlerinden sürükleyen bu takımlar ister istemez bazı çıkar çevrelerinin gözdesi durumuna gelir, geliyor da. Çünkü; sürekli gündemde kalmak ve büyük kitlelere hitap etmek, korkunç bir ekonomik potansiyel demektir. Zenginleşmeye çıkan yol demektir, hatta nam-şan sahibi olmak için müthiş bir basamak demektir.
Mevcut durumu kullanmak, buradan hem servetlerine servet katmak, hem de unvan sahibi olmak isteyenler mutlaka çıkacaktır. Hatta kendi çıkarları için bu klüplerimizi paravan olarak kullanmak isteyenler de çıkacaktır. Nitekim çıkıyor da; medya kuruluşlarından tut, iş dünyasından, yer altı dünyasından, mafyasına kadar çoklarının iştahını kabartıyor. Bu sefer iş çığırından çıkıyor “futbol” başka mecralara kayıyor. N e oluyorsa sonuçta ülke futboluna oluyor.
Nitekim şu an itibariyle, Türk futbolu bir kaos içerisindedir. Yıllardır, milyonlarca futbol severin o tertemiz duygularını hep birilerinin veya kurumların menfaatleri doğrultusunda sömürttük… Bu üç büyük takımımızı yine birilerinin veya kurumların paravan olarak kullanmasına ya göz yumduk, ya da farkında olamadık. Futbol klüplerimiz adeta birilerinin kişisel güç gösterisi konumuna gelmiş durumda. Klübü ve milyonlarca taraftarı kendi çıkarları doğrultusunda büyük bir ustalıkla kullananları çok iyi tespit etmemiz lazım.
Artık, Türk futbolunda bu egemenliğe son vermenin zamanı çoktan gelmiştir. Hem üç büyüğün Anadolu takımları üzerindeki tahakkümüne hem de birilerinin futbolumuzu kirletmesine ve kişisel çıkarları doğrultusunda kullanmasına müsaade etmemeliyiz.
Ülkemiz her alanda olduğu gibi futbolda da, arınmaya-temizlenmeye çalışıyor. Umarım en kısa zamanda ahlak ve faziletin, hak ve hukukun mevcut olduğu, demokrasinin tüm kurumlarıyla oturduğu bir ülkeye kavuşuruz.
15.02.2012 / Numan AKKOYUNLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.