İnsanlar sizden, onları tenkit etmenizi isterler, fakat asıl istedikleri onları övmenizdir. w. somerset maugham
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş

Statükoculuk

Yorum

Statükoculuk

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

602

Okunma

Statükoculuk

Statükoculuk


Bakınız dindar arifler ve dindar olmayan arifler çok çok ilerde! Toplumu güzellikleriyle süslüyorlar. Onlar asla statükocu ya da tutucu değiller. Bir hakiklati açığa çıkarmak maksatlı çıplak yazıyorum.


Statükoculuk, doğruluğu önceden kabul edilmiş, sorgulanmayan esasların kabulü olarak bakıldığında öyle bir zehirdir ki çaresiz kalan akrebin kendini sokması gibi zaman içinde statükoyu da yıkar! Yıkılan statükonun yerine ikame statüko oluşturmak için dine sarılanlar pek çoktur! Zamanında ideoloji üzerinden insanları tek tipleştirmek sevdası güdenlerin pek çoğu günümüzde "Din" üzerinden aynı şeyi yapmaya çalışıyor! Bakın sizi şaşırtacağım; günümüzde yüzeysel olarak din büyüklerini veya esaslarını slogan ve söylem bazında savunanların pek çoğu aslında statükoculardır. Bunların arasında; eski din karşıtları, eski hovardalar, eski üçkağıtçılar, eski haramiler, eski zilliler, eski despotlar çoktur...

Neden statükocular şerit değiştirir?

Bunun sebebi açıktır; statükoları öylesine eskir ki artık güncel hayatın gereklerine yeterli olmamaya başlar. Boğulurlar ve boğarlar. Bu yüzden çevrelerindeki sempatizanlar bir bir ayrılır! Yalnızlaşırlar, statükosuz yapamadıkları için daha önce şiddetle eleştirdiği statükolardan birine kapak atarlar. Böylece hem statüko alışkanlıklarını tatmin ederler hem de "İnsan" olarak saygı gördüğü bir çevre ihtiyacı giderilmiş olur. Statükocu olduğu için orada da rahat durmaz; içine girmeyi başardığı, kabul edildiği gruhun eski öğretilere ne kadar uygun olduğu konusunda cin fikirler geliştirir.


Bir kaç çıplak örnek vermek isterim.

Statükocu eleman daha önce şiddetle karşı olduğu "Baş örtüsü" konusunda özgürlükçü tavır almak zorunda kalmıştır ama bu sefer de başı kapalı olmayı güya överek; başı kapalı olanın bacaklarının da kapalı olması, başı kapalı olanın flört etmemesi, başı kapalı olanın açıktan oruç yememesi şeklinde cin fikirler üretir... Başka örnek; ideolojik olarak önceden kendi ilke ve esaslarını dayatanlar bu alışkanlıklarını bırakamaz ve hidayete erip şerit değiştirdiğinde bu sefer de yeni esasları ve ilkeleri dayatmaya başlarlar. Hacı olan şöyle davranmalı, namaz kılan bunu yemez/içmez, kıbleye karşı işenmez şeklinde cin fikirlerle insanların arasında görünmeye çalışır. Çünkü o bir statükocudur. O bir şeyleri korumak ve kollamak için yaratıldığına inanır. Bu koruma ve kollama her ne olursa olsun. Statükocumuz görev başındadır!

Statükoculara şerit değiştirten diğer bir neden; statükocular genişletmedikleri korudukları statüko yüzünden boğar ve boğulur demiştim. İşte günlük insani ilişkilerini dahi sürdüremedikleri için şerit değiştirmek zorunda kalırlar. Düşünün bir kez, kendi statükosunda genç erkekle yaşlı adam beraber olamıyor ise (Sübyancılık başka, reşit olanlar için söylüyorum, "Reşit" olmak yaş ile olmaz aslında konu uzar; oraya girmiyorum) ya da yaşlı kadın genç erkekle beraber olamıyor ise. Ve insan olarak böyle arzular da doğal olduğundan, kendi çok bilmiş statükosuna da böyle şeyler göstermelik ters düşünce mecburen diğer statüye kaçıyor... Bir de doğal ihtiyaçlarını meşrulaştırabiliyor ise yeni statüsünde; bal, kaymak. Para, seks, ahrette Cennet ve Dünya’da mevki de varsa statüko ne olursa olsun, fark etmez!

Son tahlilde statüko "Sırat" denge olarak algılanabilse muhteşem faydalar sağlar, bir şeyleri statik hale getirip durgunlaştırmak, daraltmak için olursa felaket olur. Her durumda, statükocular için statükonun ne olduğu önemli değildir. Önemli olan statik olmasıdır. Durgun, dar ve sadece kendi ve yandaşlarına menfaat sağlaması esastır.

Selametle,

Ahmet Bektaş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Statükoculuk Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Statükoculuk yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Statükoculuk yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
MERAL TICE
MERAL TICE, @meraltice
7.11.2012 00:54:12
Tespit ,tam isabet :))
Bikmadan dogruyu savunmak erdemli kisilerin amacidir elbette,kutlarim,kolayliklar dilerim..
selam ve esenliklerle kalin..
MERAL TICE
MERAL TICE, @meraltice
7.11.2012 00:41:19
Emeginize saglik,Gerci dogru soyleyeni dokuz koyden kovarlar denir..
Nerede yayinladiniz..Yasanan her devirde bu gibi bir suru statukocular vardi,olacakta illa..
Olmamasi icin,Egitim yapilmaliydi..Sadece menfaatlerin egitimine endeksli bir ulke halindeyiz zaten..kolayliklar dilerim arkadasim,
Tesekkur ederim okumak zevkti..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL