AÇILMAYAN KAPI -10
-Ve aleykümselam,dedi Bilal bey kapıya doğru dönerek.
Ayşe hanım hemen oğlu Süheyl e koştu.
-Oğlum nasılsın,korkulacak bir şey yok değil mi?
-Yok anne ben iyiyim.Yasir nasıl Fatıma nasıl?
-Onlarda iyidir oğlum.Aşağıdalar.Fatıma seni sayıklayıp durdu dün gece.Çocukları enfeksiyon kapar diye katlara almıyorlarşmış.Onlar o yüzden aşağıda kaldı.Pencereden bakarsan aşağıdan sana el edecekler.Süheyl bir kolu askıda pencereye doğru yöneldi.Tahta pencerenin bir kanadını açıp aşağıya doğru bir göz attı.Yasir Fatıma yı kucağına almış kendisini göstermeye çalışıyordu.Nihayet abisini görünce birden heyacanlandı.
-Abi,Süheyl abi,abicik gel,gel.Özledim diye el çırparak bağırıyordu.Süheyl de hem Fatıma ya hem Yasire el sallayarak,gülümseme ile cevap verdi.Fatıma ya "bende seni seviyorum,canım kardeşim" diyerek mırıldandı.Bir süre sonra penceriyi bırakıp odaya döndü.Aziz efendi ile babası Bilal bey koyu bir sohbete dalmışlardı.İki ayşe hanım da kendi arasında sohbete başlamışlardı.Annesi bir ara "oğlum sana sevdiğin yiyeceklerden yaptım.Bak içli köfte getirdim sana",Ayşe teyzende güzel poğaçalar yapmış senin için.Bugün burada kalacak olursan yersin.Ne zaman çıkacakmışın hastaneden belli mi?
-Bugünde kalacakmışım anne.M.ALİ bey ismindeki ortopedi doktoru bugün tahlillerimi yapacak.Müsait olursa yarın Mücahid bey beni taburcu edecekmiş.Bir gün daha deyip sabrediyorum.Ne kadar rahat olsada hastane evin yerini hiç tutmuyormuş anne.Hem babam bu gece...dedi.O an duraksadı.Acaba anlatsam mı anneme babamın gördüğü kabusu diye geçirdi içinden,neden sonra aniden vazgeçti.Annesi
-Eeee oğlum babana ne oldu gece,anlatsana dedi heyacanla.
-Yok bir şey anne.Bu gece babam benimle bir arkadaş gibi dertleşti çok memnun kaldım onun bu halinden dedi.
-Tabii yavrum,anneler,babalar evlatlarına hem anne,hem babalık ederler,hem de arkadaşlık ederler.Bakma babanızın sizinle mesafeli gibi durduğuna o sizleri içinden,yüreğinden seviyor evladım.Sizin yokluğunuzda dertleşirken hep evlatlarının durumlarından bahseder,geleceğinizi düşünür.Onlar için neler yapabilirim diye planlar kurar.Mesala sen İmam Hatip Okulunu bitirince İmam olacağım,Bursa ya müftü olacağım diye hayal kurarsın.Ama baban senin için başka planlar kuruyor.Oğlum okuyup doktor olsun,mühendis olsun gerekirse bakan olsun,başbakan olsun diye düşünüyor.
-Aslında ben pilot ta olmak isterdim anne.
-Ama oğlum biliyorsun ki İmam hatipli ye rütbeli olmak için mevcut bir kanun yok,er olabilirsin ama rütbeli olamazsın.Zamanla bakalım, neler olacak göreceğiz.
-Anne ben bu işleri anlamıyorum.Yok meslek liselisin,yok imam hatiplisin diye neden bize pilotluk yolunu kapatırlar.Ama ben okulunu kazanırsam,eğitimini alırsam koskoca bir Boeng i bile kıtalar arası uçarabilirim.Ama askeri pilot olmam bana yasak.Sanki ben bu ülkenin evladı değilim.Yarın askere gidersem nedense okuluma hiç bakmazlar ama makam sahibi olabileceğim bir konum olursa sen falan okulun mezunusun mevzuat uymuyor derler.Bir Türk vatandaşı olarak,sabıkam yoksa,şartlarım uyuyorsa,güvenlik soruşturmam tamsa neden gelip şu okul mezunuysan giremezsin dereler.Ben Heybeli ada ruhban okulu mezunu bir Rum papazı adayı değilim ki,ben İmam Hatip Okulu mezunu vatansever bir insanım.Diğer okullardan tek fazlalalığım dini eğitimi biraz fazla alıyorum.Eksiğim yok artım var ama nedense bazı konularda mağdur ediliyorum.
-Amannn oğlum sen bunları düşünme şimdi.Bunlar büyüklerin işi.Biz sadece konuşuruz böyle işte.Sen kafanı böyle şeylere takma daha gençsin.Hele bir okulunu bitir,sıra onlara gelsin.Bak Aziz amcan da imam hatip mezunu şimdi mahallemizin imamı.Maaşını alıyor,görevini yapıyor.Gül gibi de geçiniyor.
-Anne benim demek istediğim başka şeyler.Neyse bunların yeri burası değil.Bu arada Aziz efendi de anne oğulun sohbetinin biraz nefeslendiğini görünce araya girdi.
-Süheyl,geçmiş olsun yeğenim.İyisin değil mi?
-Yok hocam iyiyim Allaha şükür turp gibiyim.
-Baban nasıl,bakabildimi gece sana?
-Ne demek,bir dakka başımdan ayrılmadı sağolsun.
-Hadi hadi,babanı kouyorsun yine.Akşam Doktor Mücahid beyin odasına geçmiş gece bir de dönmüş yanına,ben öyle duydum.
-Yok ya Hocam,onu kim söylemişse yalan söylemiş hep yanıbaşımdaydı babam
-Bir şaka yapayım dedim Suheyl.Babanız sizleri gözü gibi sever.Babanızın kıymetini bilin.
-Kesinlikle Allah ne babamızı,ne anamızı başımızdan eksik etmesin.Geniş zamanda biz evlatlar bunu anlamıyoruz ama dar zamanlarda ilk tutunacağımız dal onların şefkati oluyor.Onların varlığı güç katıyor bizlere.
-Bak Bilal bey,Ayşe bacı Süheyl sizin kıymetinizi şimdi daha iyi anlamış.Keretacı bunları daha önce de böyle düşünseydin ya!
-Demek ki bazen nasihat yerine böyle musibet daha etkili oluyormuş Aziz Hocam.Allah bizlere kısa yoldan fazla hırpalanmadan gösterdi bu yolu.
..Bir saate yakın bir ziyaret sonrası Dr.M.Ali bey odaya girdi.Selamlaştılar.Ayaküstü bir sohbet sonrasında Süheyl i röntgen odasına götürmeleri gerektiğini söyledi.Vedalaştılar.Bilal bey eşi Ayşe hanıma "ben kalırım siz gidin" dediyse de Ayşe hanım itiraz etti.
-Bilal sen git dinlen.Ben bu gece yanında kalırım,dedi Bilal bey;
-Akşam üzeri ben tekrar gelirim o zaman.Seni yollarım geri,dedi.Vedalaştılar,hastaneden ayrıldılar.
.. Ayşe hanım bir hemşire ve Dr.M.Ali bey zemin kattaki röngen odasına yöneldiler.Dr.M.Ali bey;
-Pardon isminiz neydi hanımefendi
-Ayşe doktor bey
-Memnun oldum.Siz Haruniyeli imişiniz sanırım.Mücahid bey bahsetmişti.Hemşerilerimle iyi ilgilen diye.
-Bende memnunu oldum doktor bey,eksik olmayın Allah hepinizden razı olsun.
-Amin Ayeş hanım amin,cümlemizden razı olsun.
..Bu arada röntgen odasına inmişlerdi.Kayıtlar yapıldıktan sonra Süheyl filme girdi.Kısa süre sonra çıktılar.M.Ali bey hemşire hanımla Ayşe hanım refakatinde Süheyl i odasına gönderdi.
-Sonuçlar birazdan çıkar.Ben size daha sonra döneceğim.Polikliniğe dönmem lazım şimdi.Hadi geçmiş olsun şimdilik
-Sağolun doktor bey eksik olmayın
..Birlikte Süheyl in on iki numaralı odasına çıktılar.
(Devamı gelecek)