TERLİĞEBASMAZGİL ailesi
TERLİĞEBASMAZGİL AİLESİ
Kara Fatma Terligebasmazgil: Şisst antenine yandımının Sabrisi. Kalk hele biraz yiyecek bulalım. Bak hele dermanım kalmadı. Kanım mı çekiliyo ne.
Kara sabri Terliğebasmazgil: aman be Fatma. Yedin yedin ömrümü yedin sen benim. Bekle biraz herkesler yatsın çıkarız elbet.
Kara Fatma: tüh senin sıfatına. Ulan beni iyi besler bu herif diye vardımıdı sana. Ama gel de şu halime bak.
Kara sabri: tamam be Fatma tamam. Senin dırdırını çekeceğime bir terliğin altında can veririm daha iyi.
Kara Fatma: hıhhh
Kara sabri: bana bak ilk önce mutfağa gireriz. Orda bulduklarımızı yuvaya getiririz. Pis boğazlık edip bulduğun yerde yemeye kalkma, yakayı ele veriyorduk geçen gün.
Kara Fatma: sen poşetin altında gezdiğin için olmasın o. Dokuz sekizlik poşet hışırtısına kim gelmez.
Kara sabri: sus ulan kadın sus. Dikkatli ol işte demem o. Düş arkama takip et beni.
……….
Kara Fatma: amanınnn
Kara sabri: ne oldu be Fatma
Kara Fatma: terlik gördüm de ondan korktum biraz.
Kara sabri: kadın kadın, içinde ayak olmayan terlikten korkma dememiş mi atalarımız.
Kara Fatma: aman sende be. Sanki atalarımız uzun yaşamışlarda
Kara sabri: sus sus takip et beni
Kara Fatma: amam be kaç gündür neden yemek pişmiyor bu evde. Önceden mutfağa girmeden ne güzel kokular gelirdi burnumuza.
Kara sabri: Allah ne verdiyse artık Fatma, bahtımıza. Şu önlüğü tırmanarak çıkıcaz tezgaha tamam mı?
Kara Fatma: tamam
………….
Kara sabri: aşağıya bakamıyom ben Fatma başım dönüyo
Kara Fatma: ben varım arkanda korkma sen yürü yürü
Kara sabri: şişşşt sesi duydun mu?
Kara Fatma: neydi o be
Kara sabri: sus sessiz ol hareket etme sakın.
Kara Fatma: bir rahat ver be kızım
Kara sabri: tut çeneni be kadın.
Şule(telefonla konuşur): bak beni anlamıyorsun. Sana tekrar güvenemem. Seni gözümde o kadar büyüttükten sonra bu denli basit birine nasıl hala aşık olabilirim sanıyorsun. Ben açıklama falan duymak istemiyorum. Ben bunu kendime daha açıklayamadım. Hayır hayır buraya gelmeyeceksin ya sana diyorum gelmeyeceksin buraya. Ya anlamıyor musun sen? Allah’ım ya kapattı telefonu.
Kara Fatma: hımm durum şimdi anlaşıldı. Bu kızcağız kaç gündür bu sebeple yemek yemiyo anlaşılan. Sigara üstüne sigara içiyo Allak korusun ciğerlerine yazık.
Kara sabri: yahu kadın bi çeneni tutamıyorsun ya.
Kara Fatma: aman herif bu kız bizi görse sanki bir şey mi yapabilecek o bizden biz ondan korkarak gül gibi geçinip gidiyoruz.
Kara sabri: orası öyle de telefondaki konuşmaya göre o sırık oğlan buraya gelecek demek ki. Ben zaten ondan korkuyorum.
Kara Fatma: he ya doğru söylüyon aslında. Aha kapı zili de çaldı. Saklan sabri saklan.
Aykut: şule biliyorum gelmemi istemiyorsun ama yapabileceğim başka hiçbirşey yoktu.
Şule: aykut bak sana olan saygımı daha fazla yitirmek istemiyorum. Lütfen konuşacak hiçbirşey yok git burdan.
Aykut: ilk önce ben seni aldatmadım bunu bil. Sana bu kadar aşıkken bunu nasıl yapabilirim ya ben. O kıza gelince neden böyle söylediğini inan bilmiyorum. Ama ben şunu anladım sen zaten bana hiç güvenmemişsin.
Şule: ben salak değilim karşımdaki kanıtlarla konuştuğu için ona inandım elbet. Ayrıca sen sadece hiçbirşey yapmadığını söylerken o fotoğraflarla karşıma çıkıyor. Karşıma çıkıyor düşünebiliyor musun hala seni bekliyor çünkü.
Aykut: Sen beni ona göndermeye o kadar hazırsın ki
Şule: …….
Aykut:…..
Kara Fatma: eyvah duydun mu sabri oğlan bizim hanımı aldatmış
Kara sabri: oğlan yapmadığını söylüyor ya Fatma
Kara Fatma: aman sanki ben aldattım diyecek
Kara sabri: kız da işin aslını astarını bilmeden oğlanı kapının önüne koydu ama
Kara Fatma: sus sabri sus siz hepiniz aynısınız. Böceğin de insanın da erkeği aynı işte. Antensizlerin cemileyle az mı fingirdedin su dolu küvetin başında.
Kara sabri: Yahu Fatma nerden çıktı şimdi bu. Aynı banyoda yaşıyoruz biz onlarla karşılaşacaz elbet. Sen de yani yaptığın iş mi şimdi.
Kara Fatma: hımm birbirinize nasıl göz süzdüğünüzü anten kırdığınızı gördüm.
Kara sabri: yav fatmam yapma kurban olam ben senden başka bir böceğe bakar mıyım hiç. Sus sus sessiz ol yakalanmayalım.
Aykut: seni ikna edebilecek hiçbirşey yok elimde ama bütün yüreğimle söyleyebilirim ki ben seni aldatmadım.
Şule: git artık.
Kara Fatma: ohh iyi yaptın hanımım. İki de tokat ataydın keşke.
Kara sabri: yahu Fatma deme oyle kızın önünden. Zavallıcık bi deri bi kemik kaldı zaten.
Kara Fatma: aman be sabri sanki onlar bizi duyuyorlar.
Kara sabri: öyle deme Fatma belki birileri bizi duymuştur.
Ayşe
Kasım, 2012
YORUMLAR
farklı bir bakış açısı ve anlatım olmuş. çocuklarla ilgili yazınız da güzeldi. elbette ki her zamanın ayrı bir yaşam biçimi var. bize de ona uymak düşüyor az da olsa. şiir anlatım tarzınız da farklı sanki,güzel yazıyorsunuz.
AGrsy
yaşayamadıklarımızın hayalini anlatmak belki de..