- 1607 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Pencere..
Dingin , sessiz ve soğuk bir güne uyanmıştı..Gözü kapıya ilişti..Oradan ne zaman ve nasıl girmişti içeri..Ve arkasında neler bırakmıştı o kapının..Kalktı ve buğulu cama doğru yürüdü..Elinin tersi ile araladı camın buğusunu..Herşey doluşmaya başladı kafasını içine..İşte yine soluğu kesercesine bir acı, kesip yarmıştı göğsünü..Bir yaş süzüldü baktığı camdan..Bir göz yaşı..Yalnızdı..En az terk edilen sokaklar kadar yalnız..Yaşanmışlıklar vardı sadece geride, bu an’a getiren..İçlendi ve gülümsedi hüzünle..Özlemişti sarılmayı, koklamayı..Dokunmayı özlemişti..Ağlamanın bile anlamı yoktu duvarlara..Yalın ve tatsızdı hersey..Kendisi için isteyecek hiçbirşeyi yoktu..Ve anladı ki umutlarından yoksundu..Dertleri ile dertlendiği insanlar törpülemişti umutlarını..İyi olmak zaaf mıydı ? İnsanlar uzaktı birbirine..Ürkekti güvenleri..Onlar değimliydi herseye sebep olan? Tepesinde dumanı tüten bir çay istediyse de canı..Gözlerinin içine bakacağı, muhabbetle halleşeceği biri yoktu..Ne acayipti gamsız olamamak..Ne acayipti dünya ! Düşünen de insandı düşündüren de insan..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.