- 945 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Senden Sonra...
Acıyla yaşarken, yaptığımız hataların daha hafif geleceğini sanıyoruz... Daha kolay bir yaşam düşleyerek avutuyoruz kendimizi, acılarımızı yargılarken… Her şey daha anlaşılır olurdu belki, içimize işlemeseydi yalnızlık… O zaman ruhumuzda yarattığı fırtına belki diner, esmezdi bu denli delice!
Sürgün bir hayatın günleri yanarak geçmezdi, senden sonra… Oysa bir düşü yakalamaya çalıştık biz seninle, kar tanelerini toplarken, yağmurlara yakalandık...
Koynumuzda kumrulara yuva yaparken, uykularımızı bırakıp yastığa, melek öyküleri anlattık, sabahı olmayan gecelere. Aşka dair ne varsa kalmadı yaşanmadık. Şimdi… Bir yalnızlık senfonisi oluyor yokluğun, büyüdükçe özlemler süslüyor her yeri. Çocuksu mutluluğum var şimdilerde… Kendimi sana benzetiyorum.
Bir zamanlar bir deniz ülkesinde… Diye başlayan bir masalın vardı ya… Ne zaman seni düşünsem o masal geliyor aklıma! Kalemimin ucundan satırlara diziyorum, sana neler yaptığımı anlatıyorum…
Yoksun ama ben varmışçasına seninle konuşuyorum. Saksılar da sevdiğin çiçeklerden yetiştirdim. Odamı görsen inanamazsın! Öyle temiz, öyle derli toplu ki, bıraktığın gibi yani…
Cam önünde ki vazoya her gün sevdiğin çiçeklerden koyuyorum, kitap okuyor, daha çok müzik dinliyorum. Her gün sinekkaydı tıraşımı oluyor, ütülü pantolonlar giyiyorum. Hem içkiyi de bıraktım artık, hep bana kızardın, küserdin ya… Ben de bu son derdim, ama hiç sonu gelmezdi… Sana hep yalanlar söylerdim; üzülmeyesin diye…
Bazen gözyaşlarını görürdüm. Sonra… Kendime kızar daha çok içerdim gizlice. Artık gerçekten içmiyorum, yeminle! Arada kahve içiyorum. O da sana fal bakayım diye, bir de telvisinde seni görürüm umuduyla, oyalanıyorum işte…
Beni düşünme sen, ne üşütüyorum kendimi, ne de hasta oluyorum. Gözyaşlarıma bakma, toz kaçmıştır, hem niye ağlayayım ki? Yoksun diye… Ben varmışsın gibi sofrayı bile iki kişilik kuruyorum, sana sormadan yemeğe başlamıyorum. Bazen yudumlarım boğazıma diziliyor, doymadan kalktığım da olmuştur sofradan. O zamanlar içkiyi bıraktığıma pişmanlık da duymuşumdur, üzülmeyesin diye yine de içmedim.
Aslında sevmek yemek gibi bir şeymiş... Açlığın, tokluğun o kadar da önemi yokmuş, senden başka. Bazen düşünüyorum; nasıl bana bunu yaptın? Nasıl gittin, o masallar ülkesine?
Yanımdayken bile doyamazken, şimdi nasıl nefes alıyorum sensiz? Özlemin içimde bir alev gibi büyüyor, bu gidişle de sönmeyecek… Daha çok alevlenecek bilesin!Yüreğim hiç bu kadar daralmamış, duygularım hiç bu kadar parçalanmamıştı, ellerim bu kadar çok açılmadı gökyüzüne...
Beni duyuyorsun, anlıyorsun biliyorum! Yüreğimin acılarıyla sanadır okunan Fatihalar… Daha ne kadar dayanırım bilmiyorum. Yakındır yanına gelmem!
Kendine iyi bak, üşütme, terleme sakın.Beni de merak etme! Yine gelirim… Şimdilik hoşça kal, sana iyi uykular!
YORUMLAR
Fedai Güven
En içten saygı ve sevgilerimi sunuyorum...