zümrüt

• 1 Kasım 2012 Perşembe 16:27:27

zümrüt

bu öykü zümrüt kızın hikayesi

aslına bakarsanı< zümrüt
fakir bir ailenin üçü erkek , dördüncü kız çocuğudur .
babası o çok küçükken ölmüş ,
annesi ise yaşlı ve hasta bir kadındır.....
zümrütün çekindiği tek abisi
ona babalık eden, en büyük abisi veli dir.....
kerim ve en küçük abisi orhan
veliden çekinmektedirler ve evde veli ne derse o olmakdatır.....

veli ekmeğini taşdan çıkaran karayağız yakışıklı bir erkektir...
evlidir ama bıçkın delikanlıdır.....
velinin babası ölünce
bütün yükler onun omuzlarındadır,
hatda bir keresinde en küçük oğlan kardeşi orhan
bir kızı sevmiş, kızı istemeye gidince kızın babası başlık parası istemişdir
orhan bu duruma çok kızmış ve iki gün sonra kızı kaçırmıştır...
kızın babası davacı oluncada
hapse girmiştir .
veli kardeşinin hapiste olduğunu duyunca
hapisten çıkarmak için eşinin anasından kalma tarlasını satmış
başlık parasını kızın babasına ödemiştir ...
orhan hapısaneden çıkınca hemen evlenir abisinin yardımıyla yuvasını kurar
aradan zaman geçer
orhan abisi veliyle takılmaktadır, eve geç gelmeler başlayınca
orhanın hanımı boşanmaktansa onu buralardan alıp başımı gideceğim der
dediğinide yapar önce eşine başka bir şehirde ailesinin yardımıyla iş bulur , sonrada evini taşır...
ortanca abi zaten yabandadır işsizlik nedeniyle çokdan o şehri terketmiştir.....zümrüt anasıyla başbaşa kalmaktadır.....zümrüt çocukluğundan hoşlandığı mithadı sevmektedir
arada sırada gizli gizli buluşup görüşmektedirler,lakin gel zaman git zaman mithadın askerliği gelir çatar....mithadın abisi askerden gelir ve mithadı uğurlamak için gece düzenlenir.......o gece mithad zümrütle son kez vedalaşmak için buluşur...
zümrüt-e ben gelene kadar beni bekle der,gelince gümbür gümbür düğün edip seni alacağım der.....zümrüt ya abim vermezse naparsın der .oda alır kaçarım değilse bu dünya bana dar gelir sanada der....
zümle mithad son kez sarılır ağlarlar......
ertesi gün mithad yola çıkar ,zümrütde su doldurma bahanesiyle pınara gider ve son kez mithadın ardından bakar.......
midhadın üvey abiside midhadın arkasından su dökmek bahanesiyle
pınara gelir su doldurur ve zümrütü görür......
mithat abisinin zümrüte bakışını hiç beğenmemiştir ama
araba hareket edince elindende bişey gelmemişdir........

gel zaman git zaman mithadın üvey abisi murat , zümrüte görücü gönderir....
tabiki o sırlardada zümrütün annesi çok ağır hastadır.....
zümrütün abisi ve annesi bu konuyu ciddi ciddi konuşurlar
zümrütün anası bu iş olacak ölünce gözüm arkada kalmasın
kızımın mürivetini ben ne zaman göreceğim der.......

veli derhal haber salar muratgilin evine...
ertesi akşamda söz kesilir...
zümrüt iki gözü iki çeşme ağlamamakdadır....
abisi neden ağlıyorsun der ,zırlayıp durmada ,anama git bak der

zümrüt ben varmam o murada çok beğeniyosan kendin var der
...
abisi ben sözü işitince döner bir tokat vurur zümrüte
karşımı çıkıyorsun bana he karşımı çıkıyorsun
bu evin yükü yıllardır omuzlarımda ,bunudamı duyacaktım der

ama ama ben onu sevmiyorumki
neden neden iki lokma ekmeği çokmu gördünüz bana anne
sende bir şey söylesene hadi konuşsana der

annesi bu olaylar karşısında iyice fenalaşır ...
abisi ise nikahda keramet vardır zamanla seversin der
sanki herkes severekmi evleniyor allahalla allahalla....

aradan zaman geçer
zümrütün annesi iyce kötüleşmektedir....
ölmeden kızımın mürivetini göremicem galibe diye söylenir
veli bunu işitince haber salar muratgile ve düğün hazırlıkları başlar ....
başlangıçda mithad abisinden bir mektup alır
evleniyorum keşke sende burda olsaydın hemde dünyanın en güzel kızıyla evleniyorum der

mithad abisine yazar çok sevindim abiciğim allah bir ömür boyu geçim dirlik versin bende orda olsaydım karşılıklı oynardık ,iyide bu şanslı kız kim diye yazar.

abisi mektubun cevabını yazdığında
canım kardeşim sen biliyorsun ben öğle herkızı beğenmem ama burada sen gittiğinde bir kız gördüm ne aklımdan çıktı nede kalbimden diyere mektubuna kendinden nişanlısından bahseder....
sen belkide nişanlımı tanıyorsundur mustekbel yengenin adı zümrüt der...

midhat önce çok sevinmiştir,ama zümrütle evlendiğini duyunca
askerden düğün gecesi kaçmak ister ama yakalanır ve dünyası başına yıkılır....

muratla evlendikten sonra zümrütün annesi vefat eder artık
zümrütde kocasıyla almanyaya gitmiştir...
en azından mithatı görmiyecek ve yüreği sızlamayacaktır.....
aradan zaman geçer
zümrütün bir kızı olur ,murat kızınada zümrütede çok düşkündür..

zümrütse kendini hayatın akışına bırakmış....
sevgisini kızına adamış ,geçmiş bir sevdayıda yüreğine gömmüştür...

zümrüt bölüm 2 .....

zümrütün sıla hasreti içini yakmaktadır
lakin gurbetin kahrını çekmek çok zordur...
bir akşam üstü eşi murat
eve sevinçle gelmiş ,sana hayırlı haberlerim var memleketden der....
zümrüt ne olaki der ...
eşi önce yemeğimizi yiyelim sonra anlatayım der...
zümrüt akşam sofrasını aceleyle kurar

eeeeeeeeeeee hadi artık anlatsana der
valla zümrüt bizim mithad evlenmiş birde kızı olmuş,ama memleketde işsizlik malum bizim oralarda zor bulmak diyor.....
burdan bizim köylüler birini bulmuş yabancı ve yaşlıymış kadın onla muameleleri hazırlamışlar ama buraya gelecekmiş işte hepsi bu....
zümrüt elindeki su bardağını yere tüşürür ve şok olur......
murat kızım dur der elini kestireceksin der ve ikisi toplamaya başlarlar cam kırıklarını....
zümrüt içinden demek buraya gelecekmiş der ve ben nasıl bakarım onun yüzüne der..
eşine buraya gelmesin nerde kalırsa kalsın der..
murat şaşkın nedenmiş o benim kardeşim der
zümrüt işte biz zaten anca sığıyoruz bu eve hem evliymişde nasıl evlenecek bir daha der....
murat sen orasını düşünme imam nikahlı kızım karısına üç beş kuruş gönderir onu açmı koycak bide der.....
ayrıcada şu depo gibi kullandığımız odayı hazırlayalım ona der.....
zümrüt napıcanı bilmeden iyi mademki der.
iki hafta sonra murat sabah erkenden kalkar ve zümrüt ben mithadı almaya gidiyorum sende gelecekmisin der zümrüt benim işlerim var ortalığı toparlayayım siz gelene kadar kahvaltıyı hazırlayayım der..
murat hızla kapıyı çarpar gider.....
zümrüt hala mithada karşı bir şeyler mi hissediyordur kendini tanıyaz olmuştur..
kalbinde bir kıpırtı belirmişdir....ama olamaz artık ,murada bunu yapamam der...
zümrüt bunları düşünürken
dışardan korna sesiyle irkilir....murat anahtarıyla kapıyı açar ve zümrüt bak kardeşim geldi hazırmı kahvaltı diyerek mutfağa dalar,, zümrüt herşeyi hazırlamış ama ekmekleri kızartırken dalgınlıkla yakmıştır..... murat oy oy yanıyor ekmekler der ve hemen ekmekleri çıkarır....zümrütle mithad karşı karşıyadır , zümrüt başını yere eğer ve hoşgeldin abi der...mithat zümrüte bakar ve içinden
ne kadarda güzelleşmiş ,bir zamanlar o çocukluk edası kaybolmuş genç güzel bir kadın olmuş der
ama gözlerini zümrütden alamaz.....
murat siz tanışmıyorsunuz sanırım ben tanıştırayım bu kardeşim mithad der....
buda müstakbel yengen zümrüt der.....
mithad tanıyorum ben onu aynı okulda okuduk biz ilkokulu beraber okuduk der
öğlemi zümrüt hiç bahsetmedi bana der ...
zümrüt neyse sofra hazır beyler çaylar soğumasın diyerek lafi değiştirir....
sohrada murat konuşur hep almanyanın çalışma şartlarını ve türkiyeden dahada iyi yaşadıklarını anlatmakdadır.....
mithad abisini dinlerken bir yandanda zümrüt-ü izlemektedir....
zümrüt sofrayı kaldırır ve kızının ağlamsını duyunca odasına gider....
mithad demek seninde bir kızın var der aynı benim gibi ama senin kız ablası oluyor benim kızın diyerek ,çocuğun odasına doğru gider,zümrüt kızını emzirmektedir ve birden kendini toparlayarak arkasını döner........mithad pardon der ,çocuğu sevcektim

zümrüt....

al bakalım diyerek midhada uzatır kızını
mithad.
aynıda sana benziyor...
zümrüt
senin kızda annesinemi benziyor
diyerek mithada bakar
mithad
bilmem daha 4 aylık benim kızım
senin kızın büyük sanırım 8 aylık benim bebeğim diyerek odadan çıkar zümrüt
kocası murat zümrüte sorar napıyo deli oğlan içerde
zümrüt -bizim kızı seviyor sanırım
hımmmmm
kendi kızını özlemiştir belkide kimbilir
zümrüt- kolay değil insanın evladından ayrılması der
murat valla ben kızımı koymam öğle heryere der
zümrüt çelişkideki yüreğini ikidebir sorgulamakdatır
allahım bu nasıl kader yazgı bunumu bana layık gördün
murat çok iyi bir insan ama ona karşı aşk yoktur zümrütün yüreğinde
sadece saygı nezaketende sevgi vardır
ama bunun adı aşk olamaz diyerek tırnaklarını kemirmektedir...
oysa mithadı görür görmez adını duyar duymaz kalbi yerinden fırlayacak gibi olmuştur
bu nasıl bir işkence
dilerim mithad tez vakitde gider derken odasında uyur kalır.

......devamı var

ceylan yılmaz
devamı var....