9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1328
Okunma
OKUMANIN YAŞI OLUR MU?
1967 Yılının sonbaharı aynen şimdi olduğu gibi, elinde meşin çanta taşıyan bir adam (Köy Muhtarı) yanında da bir başkası, babamla bir şeyler konuşup geldikleri gibi gittiler, sonradan öğrendiğime göre okul çağı gelen çocukları tespite gelmişler ve kayıt altına almışlar.
Köydeki koşullar malum, evin en küçüğüne onun bir büyüğü bakıcılık yapar, yedirir içirir temizler v.s. okul sonraki iş, bizde de durum pek farklı değildi elbet, iki yaşındaki kardeşimi sebebini hala bilmediğimiz bir gecelik ateşli hastalıktan kaybedene kadar ve Şubat ayı içerisindeydik okulların tatile girmesine üç gün kalmıştı elimi büyüklerimin ellerine tutuşturup okula yolladılar.
O nasıl güzel bir maviydi öyle, önündeki Atatürk Büstü ve bayrak direği,
hafta ortası olduğundan bayrak yoktu üstünde ama hayal etmek o kadar zor değildi baktım-baktım bu upuzun ve ucu sanki gökyüzüne değen nesneye o an bayrak çekilmiş olsa kim bilir ne güzel dalgalanırdı hafif hafif esen rüzgârla.
Bizlerden farklı bir adam vardı gene bizlere göre upuzun boylu incecik dal gibi bir adam. Vekil Öğretmenmiş, öyle dediler. Öğretmen, öğretmen de vekil neydi ki.? Bu çocuk aklımla çok düşündüm ama o öğretmen gidince anladım vekilin geçici olduğunu. Neyse toplamı 32 kişiden oluşan şimdilerde birleştirilmiş sınıf olarak tanımlanan tek derslikli beş sınıflı ilim ve irfan yuvamıza andımızı da okuyup adım attık işte ne olduysa o an oldu, o sınıfın kokusu bütün benliğimi sarmış ve beni sarsmıştı.
İlkokula başladığımda okuma-yazma ve dört işlemi zaten bildiğim için öğretmenin kendi inisiyatifiyle yaptığı minik testi de başarıyla geçince ilköğrenim hayatımın üçüncü gününde karne almaya hak kazanmıştım bileğimin hakkıyla.
Sonraki yıllarda içimde gem vuramadığım bir özlem olmuştu öğretmen olma hayalim, olmadı. Sızı işte bir kere girmeye görsün yüreğe ne dur biliyor ne durak, ne yaş tanıyor ne zaman. O hayal hep o yürekte meşalesini yakıp duruyor bu bende sanki bir başka yandı ki; elli yaşımdan sonra tekrar öğrenci oldum.
Sözün özü şu an ben bir üniversite öğrencisiyim, Allah ömür ve sağlık verirse, başladığım gibi umutla ve istekle bir hayalimi gerçekleştirmiş olacağım. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyorum. Şartlar elverirse aktif olmasa da pasif olarak üzerinde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni yazan diplomamı çerçeveleyip duvarıma asmak en büyük hayalim.
Bu bölümden mezun olanların doğrudan öğretmen olamayacaklarını elbette biliyorum daha formasyonu var tabii olarak. Bölüm dersleriyle ilgili tecrübesi olan şiir dostlarımın yardım ve desteklerini bekliyorum bu beni çok mutlu eder, bu vesile ile herkesin geçmiş bütün bayramlarını kutlar sağlık ve esenlikler dilerim.
Hatice AK/31 Ekim 2012
Bugün kitaplarımı da aldım...:))
Not: Bu bölüm aynı üniversitede bitireceğim ikinci lisans eğitimim olacak, çok istememe rağmen bu güne kadar nasip olmamıştı, durumdan haberdar edip, kaydolmama vesile olan ", SEVGİLİ DOSTUM, (AYNI ZAMANDA VELİM OLAN:))) KAHRAMANIMA YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM" Allah herkesi böyle güzel dostlar ve dostluklarla karşılaştırsın.