- 601 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şiir gibi
Dünden ve nice öncesinden kopup gelmiş bir yığın anı.
Bütün görüntüler, film şeridiyle iç içe geçmiş kurgusu eskimiş onlarca Yeşilçam anıtını andırır vaziyette. Şekiller, sırıtan birçok rengin birleşim ürünü, sözcükler sığ yüreklerin şiirsiz dünyasında kayıp. Samimiyetine yeteni bulsa insan tek de çekilirdi dünya, yalan bu ya;
İnsan kalabalıklar arasında anımsarmış insan olduğunu…
Onun için en kalabalık meydanlar kimliğini kaybedenlerle dolu, en kalabalık şehirlerde yitik masumiyetlerin yerinde canice intikam nöbetleri, yalnızlık şehirleri bozguna uğratılmış aşk mahrumu bir bedenin elleriyle.
Şimdi görünmez cesetlerle dolu ortalık.
Söylenmemiş bütün sözcükler yitik bir zamanın kapı eşiklerinde, zaman zaman sesi çınlasa da çıkıp giden her yolcunun arkasından yas tutar gibi; yüreği yangın yeri.
Yerine onlarca yeni,
Ardından onlarca sus payı,
Bir ömür dillenmeden dolaşıp toprağıyla buluştuğu gün;
Sesini duyacak herkes;
“Görünmez bir iz gibi belirdim vücudunda,
Ruhundan ayrıldığım gün, ölümümdü.”
Sana susmak,
Bir nefesin sığacağı bir odada milyonlarca canla yaşar gibi.
Yaşamak bütün ses ve sözlere inat, dengeni yıkan güce karşı dirile dirile yeni bir ölümsüz olarak imza atmak dünyaya;
Şiir gibi…
Nuray Kaçan -Ekim 2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.