- 852 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şöför bey müsait bir yerde
Durakta bekleyen dolmuşa bindi. Şoföre selam verdi.
-O, hoca hoş geldin, dedi şoför. İşe mi? -Evet. -Nasıl işler?
-Elhamdulillah. Senin?
-Çok şükür… Harekete geçti araç.
-Hoca dedi, şoför. İki kelam et, faydalanak senden, doğru şeyler söylüyon. “Tamam”, dedi Abdullah (gülerek) ve başladı anlatmaya.
-Bak abi, şu kısacık dünya hayatın aynen şu dolmuş yolculuğun gibidir. Az önce kırmızıda durdun. Bekledin, sarı yandı, sonra yeşil… Yoluna devam ettin.
-Her zaman yaptığım şey zaten.
-Doğru ama karşıya geçen bazı bayanları da iyi süzdün. Onu da mı her zaman yapıyorsun?
-Ya doğru söylüyon ama inan öyle giyiniyorlar ki… Nefis işte…
-Nefis kötülüğü emreder. Hâlbuki Rabbimizin de emri var. Onlara tesettüre uygun giyinmeyi, sana da gözünü haramdan sakınmayı emrediyor. Bir dakika sürmeyen kırmızı ışıkta dahi imtihanla karşılaşabiliyorsun. Daha yeşil ışık yanmadan arkadaki arabalar kornalara asıldılar değil mi? İşte zaman da böyle, akıp gidiyor hayat. Duramıyorsun. Sürekli devam ediyor. Ta ki menzile varana kadar.
-Evet, hocam haklısın. Hepimizin gideceği yer kara toprak.
-Evet, Senin menzilin nasıl Balcalı Hastanesi ise, hayatının menzili de kabristandır, topraktır. Nasıl duraklarda yolcular biniyor, iniyor ve sen de taşıma ücreti alıyorsan, bu hayat seferinde yaptığın iyi işler ve salih ameller kazandığın o para gibidir. Nasıl akşam eve gidince o paraları sayıp Elhamdulillah deyip seviniyorsun, işte ahirette de yaptığın iyi işler sana öyle bir elhamdulillah dedirtecek ki, dünyada hiç öyle sevinemezsin.
-Hocam doğru söylüyon da iş, güç fırsat vermiyor ki. Hem öyle biri olmak için elini ayağını çekecen bu dünyadan. Ancak öyle. Bizim gibilerden post çıkmaz.
-Öyle deme. Allah seni yaratılmışların en şereflisi olarak yarattı ve kendine muhatap kıldı. Peygamberler dünyadan el ayak çekmemişler. Çalışmışlar, yaşamışlar, yaşatmışlar. Ama bilmeliyiz ki sözle de iman olmaz. Rabbimizin razı olacağı salih ameller yapmalıyız. Bunu yaparken helal dairesinde elbette dünyadan da istifade edeceğiz. Yanlışlık, dünyalıklara kalben sıkı sıkıya bağlanmak ve onu kazanmak için âhiretten el ayak çekmededir.
-Doğru söylüyon hocam, ne yapmak gerek o zaman.
-Mobeseyi hatırlıyor musun? Hani bir yolcu indir deyince, aman abla mobese var, hani para dert değil. Ehliyetti kaptırdık mı iki ay bağlıyorlar arabayı demiştin.
-Anladım ne demek istediğini, Allah’ın bizi sürekli gördüğünü, O’ndan daha fazla aslında şu trafik polisinden korktuğumu söylemek istiyorsun.
-Estağfirullah. Daha başka çok şey de söylenir ama kısaca iyi özetledin. Olaylardan ibret alıp kendimizi düzeltmeliyiz. Yoksa ömür biter, pişmanlık bizi yakar, keşkeler doldurur dudaklarımızı ve kalbimizi; aynen şu yolculuğumuzun bittiği gibi. Müsait yerde…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.