- 780 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yabancılaşan bilinç.
Dünün bilgisi dünün hakimidir. Dünün bilgisi bugünün kepazesidir. Dünün bilgisiyle yola çıkmış olanlar bu günün şakrabanlarıdırlar.
Toplum bir filim izler gibi önceki toplumun yeni insanın bilincine yönelik vurdukları sansürden ötürü kızmışlardır, öfkelenmişlerdir. Hatta daha da efkarlanıp hayallerinde eskilere giderek o günün toplumuna başkaldırıp bilime hikmete karşı oluşan engelleri bir bir kaldırmıştır.
Tabi tüm bunları yaparken yaşadığı dönemde işlediği cinayetlerle gelecekteki insanlara davetiye çıkarmıştır. Çok enteresan olan bu durum insanın kaderine dönüşmüştür.
1905 li dönemlerde batı bilimde çığır açıcı buluşlar yapmış olmasına karşın Osmanlının bu buluşlardan bi haberdar olması ve bilimin dini vecibelerden ötürü tu kakalanması sivil toplumca kabul edilemez duruma gelmiştir. Nitekim geniş kesimlerce artık kaçınılmaz görülen osmanlının revize edilmesine karşı sivil toplum diğer taraftan canavarlığına devam etmiştir. Osmanlı döneminde yıkılmayı dağılmayı engellemek adına birçok akımı inşa etmekten çekinmemişti. Islahat fermanı, tanzimat fermanı, meşrutiyet ve daha bir çok akım deklere edilmesine karşın sivil toplumca yaratılan akımlar cevap görmemiştir. Osmanlının ayakta kalmasına dönük firkirlerde mutabakata erişilmesine karşın Osmanlının nasıl ayakta kalacağından bi haberdar olan sivil toplum hemen heme aığa çıkan hertürlü “yeniliği” kucaklarken döneminde sergilen tiyatro oyunlarından vatan yahut ilistri oynu oynandıktan sonra tiyatro sahneleri ateşe verilerek tiyatro oyunlarına sansüre başvurulmuştur. Gerekçe ise ilk defa bir kadının tiyatro sahnesine çıkmış olması. Bu durumun dini normları ihlal eiyor olması.
Sene 2012 bu gün hiç kimseye kadının tiyatro sahnelerine çıkmamasını açıklayamazsınız. Bugün kimse sapkınlar harincin de ve diktatörler haricinde tiyatro sahnelerini sırf kadın oyuncu bulunduğundan kaynakla yakma cesaretini göstermeyecektir. Bu gün erkeğin sahnedeki normalliğinden de öteye geçmiş olan kadınların sahnedeki yeri toplumal bilinçte yerini güçlendirmiştir.
Biraz geçmişe gidecek olur isek bugünün insanın 1905 yılında yakılan tiyatro sahnesinde sahnenin yakılmasına karşı duranların yanındadır. Ogün toplumu genel kesimince kabul gören sahnelerin yakılması bugünün toplumunda lanetlenmiştir. Çok ilginçtir bugünün insanı Sivas katliamı, Dersim,Roboski , Ermeni soykırımı gibi katliamları duyduklarında ürperirler ve yapılan bu katliamların haklılığına dem vururlar. Önceki toplumdan miras kalan bilincinin haksız çıkacağı korkusu rasyonel biginin önüne ön yargılar la setler olarak çıkmıştır. Yarının insanı da bugünün insanından Roboski, Dersim, Sivas ve Ermeni soykırımına karşı nasıl saf tuttuğunu soracaktır. Ve bugünün bilincinin eski insanın bilincini lanetlediği gibi gelecekteki insanlıkta bugünün bilincini lanetleyecektir.
Soracaktır nasıl olurda böylesi bir katliama göz yumdunuz diyecektir Nasıl olurda roboskiye göz yumdunuz nasıl olduda 1.5 milyon insanın yok oluşuna soykırıma gidişine dur diyemediniz..