- 1760 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Başbakan olması şaşırtıcı değil aslında.Gerek doğum yeriden tutunda çocuk yaşta istanbulda okul hayatına ve sporla ilgili olması hatta evliliğine kadar tüm seceresi açık ve net bir başbakan.Türkiye siyasetine girdiğinde gördükleri ve yaşadıkları ona oyunun kurallarını öğretmiş besmelli.Piyasa kuralları,koşullar hakkında yeterli vizyona sahip olması özellikle alanlarda konuşma ,hitap şekli halkın nabzına göre koşulları iyi değerlendirmesi gözardı edilecek bir konu değil bence.Siyaset görüşü ne olursa olsun,dünya ve gündem konusundaki yetenegi bir hayli gelişmiş.Serbest piyasa küreselleşme konularındaki avrupa ve asya arasındaki türkiye siyasetini bilmesi geçmişte sahip olduğumuz osmanlı kültürüne türk gözü ile bakması liderlik konusunda başarılarına imza atmakta.Ufku türkiye sınırlarının üzerinde bir siyaset merceği ile bakmakta.Uzun süre siyaset kulvarında başarılı olması tartışılmaz bir gerçek.Başbakan önsaflara çıkabilme konusunda bazı çıkışları yurt içinde ve yurt dışında kendinden söz ettirme gayet iyi kavradığı tartışmasız.Ancak bu başbakanlık rolu eğitmenlerinin iyi olduğu gerçeği ise madalyonun diyer yüzü.Başarı tek başına emek vermekle mevcut olsada bunu destekleyenlerin olduğu sürece ayakta durması en azından kendinden söz ettirmesi anlamına gelmekte.İdeoji sınırlarını zihninde esir etmemiş olması halktan oyu almasına yaradı.Türklerin türkiyede yaşayanların dünyada her canlı kadar her hakka sahip olduğunu anlatırken siyaseti yurt içi ve dışı olarak yapması başbakanlığın entelektüel kesiminde işine yarayacağını bildiğinden uzerine biçilen bu kıyafetide iyi taşıması ile rolun hakkını vermekte.Kimi zaman halkın içinden çıktığını kasımpaşalı tavırlarıyla süslerken,kimi zaman edebiyat,tarih ve sosyal yaşamın gerekliliği konularında modern olmanın çağdaşlığı savunması bir bakbakan özlemi duyan halka yeterli güveni vermiş gözüküyor.Kıvrak zekası samimiyetle süslenmiş gözyaşları ondan bu tavırları bekleyenlere bir cevap vermek olduğunu algılaması onun ne kadar yetenekli olduğunun kanıtı.Hangi ülke olursa olsun hangi siyasi görüş olursa olsun istenilen başbakan profili genel anlamda bu olsa gerekki,görülen o diyebileceğimiz ve halkın seçim yüzdesi ile kanıtlamış olması bu gerçeği doğrular nitelikte.Demem o’ki;zamanında ve yerinde yapılan her eylem bir plan içinde oldugu sürece yani önceden hazırlanmış ,çalışılmış öğrenilmiş olması başarıyı getiriyor.Burda bu başarıyı halk arasında önceden hazırlanmış bir plan olarak görmesi genel olarak mümkün değil.Çünkü halk egemenlik duygusu geçmiş zaman içinde tüketilmiş yok sayılmış ve yorgun düşürülmüş olduğundan karşısına çıkan kişinin genel yapısına hal ve hareketlerine bakarak duygusal yaklaşımı ağır basmakta.Başbakan bu gün kendi partisinde başbakanlık yapmakta yarın bir başka başbakan çıkması bu başbakandan örnek alınması doğru bir seçim olabilir..Tıpkı Yaşar Kemal neden nobel ödülü almadığı gerçeğini bilmek gibi birşey.Çünkü ünlü yazarın çevirileri doğru kişiler tarafından yapılmadığından dünya genelindeki tanınmışlığı olmadığından ve söylemlerini savunduğu doğruları hayatın içinden anlattığı gerçeğini söz sahibi kişilere ulaştırmadığındandır.Yapılan emek yerine ulaşmadığı zaman kendi içimizde kaldığı gerçeği önümüzde açık ve net olarak görülmekte.Türkiye Cumhuriyetinin Kurucu ATATÜRK eğer vizyon sahibi olmamış olsaydı bugün bu topraklarda azınlık olarak yaşardık,ATATÜRK liderliği ve geçmişi ile geleceğe bakış ideoloji düşüncesini zihninin ufkunu geniş tutarak tarihte adını yazdırması ve tüm dünya liderlerinin hem fikir olduğu bir üstün zeka ve deha sıfatının takılması ATATÜRK’ün günümüzdeki liderler ve başbakanlar arasındaki farkı göstermekte ve bir daha böyle bir lider çok zor gelir dedirtmektedir.Başbakan olmak artık halkın oyunu alma oyununa benzetmekteyim.Gelirler ve zamanı gelince giderler gün gelir isimleri unutulur.Ancak en iyi başbakan olmak çok iyi ülkeyi yönetmek anlamına gelmemekte.Halk sessiz belki biraz uzun süre beklesede zamanı gelince hesap sormayı bilen tek mutlak güçtür.Başta verdiğim başbakan örneği günümüz başbakanına ait olsada genel mevcut olan yaşayan bir örnektir.Sevilip sevilmemesi başbakan adı üzerinde yoğunlaşmaktan ziyade oyunun kurallarının siyasetimiz içinde değiştiği gerçeğidir.Bu yaşantımızda böyle gerçekleşmektedir.Ödül alan,çok satan ve çok güçlü olan aslında ne kadar gerçek diye sormalı düşünmeli artık bakmaktan çok görebilmeliyiz.
Sonuç olarak bireyin kendine olan güveni ,güvenden eksik olanlara nitelikli gibi görünmesini sağlar.Cahil insanın bilgiye değeri güvene verdiği değerden azdır.Tercübeli insan yeterli eğitime mevcut olmasada kendine ait özgüven sayesinde kişilere nasıl yaklaşacagı tercübesini bildiğinden başarı elde edebilir.Bunun farkına varılmamasının sebebi eğitimsiz insanın cahilliği değildir,niteliksiz olan kişinin özgüvenden yoksun oldugundandır.Kıymet bilinmek değer görmek insanın doğasında mevcuttur.Özgüvense kişinin bir üst görevleri yapabilirim dediğindendir,hatta tüm eylemlerin doğru olduğunu savunması kendinden çok karşısındaki kişinin yetersiz oldugunu hissini verebilir.Hak olarak gördüğü güven,onu üst sınıflara taşımasıda bir gerçektir.bir basamak çıkmak bir sonraki basamağa çıkabilecek refarans olarak kullanmaktan çekinmeceği için ilk önce kendi özgüvene güvenmesi ile olacaktır.Bu toplum içinde iş hayatındada böyledir,siyaset içindede böyle yürümektedir,lider konumundaki kişinin güçü bir başkasının ona karşı dik duruşu sorunları yaşayacağı eziklinini hissettiğindendir.Sanal ortamlardaki çelişkini genel olarak bildiğimiz halde sanal ortamlarda paylaşılanların hangilerine değer verildi ortadadır.Kimi zaman güzel bir göz,kimi zaman mantık dışı bir hareket begeni ve değer görmesi gibi.Güncel ve önemli ağı konuların ve hatta biraz uzun olan yazılırın paylaşımındaki sıkıcılık düşüncesi insanı günü birlik ve ezberci yapmaktadır.
Kes kopyala yapıştır kolayımıza gitmesi kendi yorum ve düşüncelerimizi sadece o konuya yeterli kişilerin değer vermesi anlamına gelmektedir.
Yetersiz kişi kolay yolu seçmeside bu yüzdendir.Hazır olana çabuk ulaşmak ve değer görmek sanal mutluluğu anlamına geldiğinin farkında olmadıgındandır.Kısaca seçim yaparken karşımızdakine kızmaktan çok yeterli kişilerin ne yapmak gerekli sorusuna biraz kafa yormaları gerekmektedir.
YORUMLAR
Başbakanın kişiliği yeteneği ve hitabeti üzerine söylenecek söz olmadığı kesin.
pek çok konuyu üstün beceri ile siyasetinde kullanması ayrı bir özellik.
Lakin tek adamlığa doğru gidişi olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Şu an Ülkemizde olağanüstü bir durum yok.Böyle anlarda tek adamlığa oynamak sanırım toplum üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir.
Ve arkasından giden insanların pek çoğu bir anda yön değiştirebilir.
tarafsız gözle kaleme alınmış güzel bir yazı okudum.tebrik ederim.
Salih Ataseven
Biz genel olarak tuttuğumuz partinin iktidar olmaması sonrası tek adam yada azınlığın halkları ne olacak diye; demokratik hak savunucuları oluyoruz..
Yakın tarih siyasetcileride iktidar olabilmek adına yakınında hangi parti varsa onu yok sayması ve ardından darbelerin ülkemize bıraktığı izler bir çok memleket insanımızda derinden izler bırakmıştır.
Bunun sonucunda ilk fırsatta parti görüşünden çok; kişiye bakarak değerlendirme olmuştur.
Bundan sonraki on yıllarda yeni gelecek parti ,şimdiki partinin yaptıkları ile şekillenecektir.Adaletli bir yönetim ve Türkiye değerleri cıtasını yükseltirse bundan sonraki daha iyi olmak zorunda kalacaktır..Kısaca siyasi görüş düşüncemiz futbol takımı tutar gibi taraf olmaktam çıkıp,çoğulcu katılımcı ve iyi iş yapana alkış tutmanın ayıplanacak bir tarafı olmadığını göstermek zorundayız.
.Demokrasiyi içimize sindirmediğimiz sürece başkalarının hakları yok saymak gelecek siyaset adına olumsuzluk getirecektir.TIPKI GEÇEN YILLARDA OLDUGU GİBİ.(İlginiz ve duyarlılığınız için teşekkürler,saygılar)
Salih Ataseven
Biz genel olarak tuttuğumuz partinin iktidar olmaması sonrası tek adam yada azınlığın halkları ne olacak diye; demokratik hak savunucuları oluyoruz..
Yakın tarih siyasetcileride iktidar olabilmek adına yakınında hangi parti varsa onu yok sayması ve ardından darbelerin ülkemize bıraktığı izler bir çok memleket insanımızda derinden izler bırakmıştır.
Bunun sonucunda ilk fırsatta parti görüşünden çok; kişiye bakarak değerlendirme olmuştur.
Bundan sonraki on yıllarda yeni gelecek parti ,şimdiki partinin yaptıkları ile şekillenecektir.Adaletli bir yönetim ve Türkiye değerleri cıtasını yükseltirse bundan sonraki daha iyi olmak zorunda kalacaktır..Kısaca siyasi görüş düşüncemiz futbol takımı tutar gibi taraf olmaktam çıkıp,çoğulcu katılımcı ve iyi iş yapana alkış tutmanın ayıplanacak bir tarafı olmadığını göstermek zorundayız.
.Demokrasiyi içimize sindirmediğimiz sürece başkalarının hakları yok saymak gelecek siyaset adına olumsuzluk getirecektir.TIPKI GEÇEN YILLARDA OLDUGU GİBİ.(İlginiz ve duyarlılığınız için teşekkürler,saygılar)