- 561 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Bostan Suluyordum
BOSTAN SULUYORDUM
Hacı Ömer Ağa (Ayyıldız) komşumuzdu.Lakabı “Gicimikli”ydi.Alerjik bir bünyesi vardı.Sık sık kaşınmasından dolayı bu gicimikli lakabı takılmıştı Hacımer Emmi’ye.Çok çalışkandı Hacımer Emmi.Elinden bel kürek düşmezdi.Maddi durumu da çok iyiydi.Oda sahibiydi...Geleni gideni eksik olmazdı.Aga marka bir radyosu vardı.Akşamları haberleri dinlerdik.Radyo küçük bir sandıktı sanki.Hele bataryası.Hani bir kiloluk kesme şeker paketi var ya o boyuttaydı.Yıllar sonra bu pillerin benzerine asker ocağında rastladım.İstihkamdım.Bizim depoda dedektörler vardı.Bu dedktörler mayın temizlemede kullanılır.Dedektörlerin pili tıpkı Hacımer Emminin Aga markalı radyosunun bataryası gibiydi.
Hanesi açıktı Hacımer Emminin.Hatırı sayılır,minderi serilirdi.Geniş avlulu malikanesi güm güm gümülerdi.Sürü davarı,malı maşı,atı arabası tam bir ağaydı.
Hacımer Emmi’nin odası kapandı.Cami yıkılmış ama mihrap yerinde misali,odanın iskeleti dimdik ayakta...O güm güm gümüleyen avlunun yerinde yeller esiyor şimdi.Harap viran...Çocuklarından kimse yok köyde.Her biri bir yerde.
Hacımer Emmi,beş vaktini kaçırmazdı.Tarla taht işlerinden artan zamanlarda camiyi boşlamazdı.Arapça Kur’an okurdu.Köyde bulunduğu demlerde vakit namazlarını camide kılmaya özen gösterirdi.
Bir gün camide Dedem Mısdafendi (Mustafa Efendi),namaz kıldırırken şaşırıyor.Sonra tekrar kılıp hatayı düzeltiyorlar.Namazdan sonra dedem Hacımer Emmi’ye diyor ki:
”Neden beni uyarmadın Hacımer?”
Hacımer Emmi boynunu büküyor:
”Valla Hocafendi...Ben farkında değilim.Namaz kılarken ben Köyün Altı’nda bostan suluyordum.”