- 624 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Yüzüme bakmaya utanıyor galiba! (1)
"Yazmayacağım" da ne demekti..?
Bu tıpkı "artık yemeyeceğim" gibi bir sözü sarfeden aklı evvelin haline benziyordu.
hatta belki yemeden yaşanılabilirdi bir süre, lakin, kaleme dokunmadan asla...
-peki neydi yıllarca yazmamaya sebep bu halin ?
Bir defa,on defa,yüz defa soruyorum, yok yok yok...sanki biri pırr diye uçurmuş kafasının içindeki sebepleri,o müphem mazeretin hiç unutulmayacak repliğini...
Gitmiş, bitmiş, öyle ki ; savunma bile savunmadan çıkmış,doludizgin başka diyarlara koşuyor,başka yeminlerin yerine gelmesine önayak, başka başka yüzlere acı ve ızdırap...
-Yüzüme bakmaya utanıyor galiba; ya da bana öyle geliyor...
Evet ! denmemesi lazımdı ancak söz ağızdan çıkmıştı bir kere ki; "yazmayacağım" demişti...
yalan yok ! yazmadı da... (veyahut hiç bilemedim )
Oysa ben O’nu, ihtimallerin bile uğramadığı bir semtte tanımıştım.Çocuk desen çocuk değildi, büyük desen büyük... Bazen elindeki kağıdı dörde ayırıp her bir parçaya ayrı ayrı şeyler yazarken görürdüm O’nu.Sol elinin yazdığını sağ elinden saklardı, ben nerden göreyim’di...
Evet solaktı O, sağla yazı yazamazdı, bu yüzden çook sıkıntılar çekti...
Bir kere sağla yemek yesin diye az babasının dayağına şahit olmamışımdır bu bir, sonra sırada otururken herkes soluna yaslanıp yazardı,e bu solak! bu yüzden üç kişilik sıraların ortasında oturamazdı, etti mi iki...
Golü sol ayağıyla atardı, grup olarak gittiği maçlarda özellikle O’nu forvet olarak seçerledi ki,haliyle kaleci sağ ayağına odaklanırdı ama gol ummadığı yerden gelirdi. ( sağ gösterip sol vurmak deyimi buydu herhalde) sonra da kavga çıkardı, hile yaptınız diye bu da üç...
Daha da varda, boşverin ya benim anlatacağım hikaye bundan ibaret değil ki...
(Peki ya O’ nu bende farklı kılan neydi.?.
Belki çok özel bir şeydi şimdi bile söylemeye cesaret edemediğim... Bilmiyorum demek kolay, bilmiyorum işte...)
O’nu hep pencereye yakın olan masalarda otururken görürdüm.Yüzünü avuçlarının içine saklardı;kimse görmesindi düşünceli halini...
Ama ben görürdüm, hatta belki ondan daha iyi görürdüm, bilmezdi...
-Yüzüme bakmaya utanıyor galiba. ya da bana öyle geliyor...
Sanıldığı gibi aşık değildim O’na, hem bir aşk dizesi de değil bu sarfettiğim.Ama hayrandım ne yalan söyleyeyim, bir insan bir başkasına ne denli hayran olurdu o denli hayrandım O’na.
Dedim ya yazardı hemde çok yazardı...İnsan bu kadar sözü nerden bulurdu ya, bulurdu işte... Anlamışsınızdır amma yine de söyleyeyim çokta okurdu tabi. Bildiğimiz kitaplardan değil sadece, o kainatı okurdu dediğine göre. yıldızları okurdu, ayı, güneşi...
Belki bu okuma aşkım bana ondan vesayet, emin değilim... Ama yazmam onun sayesindedir, bilen bilir...
Bir gün onu çok dertli gördüm...
Çoktan da ziyade perişan idi... Kalınca bir defteri vardı söylemiş miydim, işte onu yırtarken gördü bu gözler... (behey yalan dünya ! neler gördü bu gözler ) Öfkeli değildi, belki biraz kırgın...-
"Yazmayacağım" diyordu "artık yazmayacağım..."
Neyi niçin yazmayacaktı hiç bilemedim... Ama bir an, sadece bir an kendimi o defterin kendisi gördüm ve bir an o defterde kendimi gördüm... O bir anlık görüş ve bununla beraber hissedilen acı bana O’nu bir daha görmemeyi diletti Allahtan....
Ne bedduaydı be istediğim ki ;
Hakikaten bir daha da onu görmedim...
Gitti dediler...
Niye gidiyorsun diye hiç soramadan gitti...Neydi o yazılanlar, kimeydi bile diyemeden... Bir gidişle gitti ki evlere şenlik!
(Yıllar geçti aradan dememin lüzümü var mı... )
Geçen gün Fakültenin kütüphanesinden çıkıyordum ki,sanki birini gördüm.
Böyle hem çok tanıdık, hem değil,
Hem hasret kaldığım bir yüz, hem nefret ettiğim.
Hani "-cızz etti" derler ya birden, anlık, belkide saliselik...Etti valla, hemde ne etmekle!
Aklımı peynir ekmekle yemediğim iyiydi.
Gelin görün ki ; ihtimal vermedim...Bir anda çıkılır mıydı birinin karşısına böyle yelyepelek.? Hemde O ...
Çıkmazdı,
Çıkılmazdı...
Bende öyle dedim.
Zaten bir daha bakmaya cesarette edemedim...
Eve gidiyorum bir yandan da, O muydu değil miydi ha babam cebelleşirken kendimle birden ardımda bir ses , adımı zikrediyordu galiba ya da ban öyle anladım veyahut hiç bir şey anlamadım...
Meryem diyordu o ses, Meryem !!!
-Yüzüme bakmaya utanıyor galiba yada bana öyle geliyor...