- 1049 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
dip suyu aşklar
kül rengi bir kuşun sedef gagası devşiriyor tuz buz olmuş ergin umudu
ağdalı uyakların yapışkan çekiciliğinde ince oyma şiir döşemeli
eriyen ilkkar iççekmeleri harflerin yansız dingin sesinde
akköpükler yırtıyor uzaktan tirşe denizi
ardından…
sert yüzlü kayaların sunağında kuruyan benliği
gereksinmiyor bir Kafka daha olsun
birlikteliğin kesik damarlarında çocuk ağlaması
her dem göğünün konuğu kuğurdar beyza güvercinleri
çöreklenmiş dipsuyu düşlerinde
çakmaktaşı sezinlediği kalabilirdi…
henüz şiirden papatyalar gözağrısı değildi
oysa diz çöküp duanın sağanağına düğümlendi öpülmeyen dudaklarında seher vakti yalnızlığı
balçıkta kardelenin günbatımı burukluğu
ateşin ahını yine soğuttu
kenarı ince çiğ kahır aşığı kadehi
bir gün daha bitti gelmedi…
kapıyı kitledi ellerine toz bakır bulaştı
aşk içini acıttı
bekledi yine de
ah
"seni seveni zehir olsa da yut,
seni sevmeyeni
bal olsa da unut!"
gönül gençyılmaz
YORUMLAR
Bu gün menzilini değiştiriyorum ömrümün
Gözlerin geçiyor yanı başımdan
Retinasında darağacım.
Düz bir kalıbın orta yerindeyim
Seni sevmenin örtüsünde
Öylece düşünsel ve ağlamalardayım
Düşünki luna
Seni sevmenin ilahi ecrini
Zamanı öldüren saatlerin kendiyle savaşıydı
Kurak telaşlarımın sana olan vuslatımın yeniden yeşermesiydi
Sesimin aksi yöne çarptığından beri
Her günüm hazan bilesin
Ve bilesin kuytulara gizlendiğim her göçümün ardında
Luna..al ellerim sende kalsın
Sorgusuz –sualsiz ruhumun ebcet yeri sende hesaplansın
Ah luna,
Sana düşkün olduğum günden beri, bereliyim
Avuçlarımda kan çiçekleri
Nehir ve su yunağı
Azmim ve direnişim
Ayyukta titremelerim.
NURETTİN ÖNDER
dedim harıka yazmınızı okuyunca ..muhteşemdi..
en kalbi tebrıklerımle