- 706 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tıpası Şehrinde Gecenin
Kalem bu gece içiyor, içine çekiyor kelimeleri; acısını gözyaşından ödeyerek. Ayrıca baş parmağımla işaret parmağımın kucaklaşmasına engel olacak bir konumda da alfabesini muhafaza ediyor. Anlaşılan bu gece de ölüm var sayfalarda. Anlaşılan bu gece de beynime misafir, kalbime acısı henüz temizlenmemiş bir bıçak olacak yalnızlık.
Saatler kaplumbağayı taklit ediyor sanki bu gece. Araba kornolarının da ağzı burnu dağılmış gibi. Zile basıp kaçan çocuklara sansür koyulmuş olacak ki onlar bile gecenin ses ayarıyla oynamıyorlar. Ben bu duruma monoton değilim. Yalvarırım biri çıkarsın çocuğunu parka. Oynamasına izin versin; sözlerini büyüğüne dilekçe etmeden. Dışarıya güler yüzlüler çıkarılsın, eli kanla beslenen varlıklar değil. Kısmayın şu ezan seslerini; huzura koşmalı ruhlar, huzura aktarılmalı bedenler, huzura kulak vermeli İstanbul...
Çekin gözlerinizi kaldırımlara, kaldırımlardaki renkli taşlara ki rahatça gezebilsin ayyaşlar. Küfür etsinler, sonbaharda dökülen yaprakların oranına kafa tutarcasına; geçmişlerindeki geçmeyen yaraların verdiği manevi hasarlara. Çıkarın bebeklerin ağızlarındaki emzikleri. Onların tek derdi beni uyutmamak. Bırakın bu gece şarkı söylesinler ağlaya ağlaya, küfür aromalı olsa bile. En güzel ninni olur o bana, sevdiğimin uyutma amacından farklı bir görünüme bürünür. Ya da getirin sevdiğimi, anlaşalım; takasa geri dönelim bu geceliğine, son sözlerine dek. Aracım siz, amacım o olsun. Çıtlatsın kapımı, alarmı harekete geçsin kalbimin. Dünyası evine taşınsın mesleğimin, onu sevmemin... Getirin. Hesabı sadece matematikte kullanacağım bilin. Manevi borcunu bile sileceğim, hele bir göz bebekleri gözlerimle çarpışsın. Can Yücel’i okumama da gerek kalmayacak onu hatırladığım zaman.Getirin ! Sadece adres bilgisi sizden olsun. Şiirle aldırtayım evinden. Acısını da noterliyorum üstüme. Yalnızlığının yasa dışı mirasçısı da benim, tamam.
Sessize alınmış gecenin en kehanetli anlarında icra edilen bu satırlara kalp versin; acı, gözyaşı ve yalnızlık olarak dönmemesi için ona. Ve gecenin de tıpasını çıkarsın şehrin üzerinden. Çünkü bugün Kaptan’ın dediği gibi "Yaşamak için geç, ölmek için erken."
Emre Ay
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.