- 1062 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kurban Bayramı Neyi Hatırlatmalı?
Zorluklara rağmen kayıtsız-şartsız ortaya konan itaat, mümin karakteridir. İman etmeyen insanlar da yaşadıkları küçük zorluklarda kimi zaman itaat gösterebilirler. Ancak makbul olan, itaatin her türlü şartta ve her türlü zorlukta uygulanmasıdır. Kur’an’da bize aktarılan birçok itaat örneği vardır. Kıssaların birçoğunda peygamberlerin sergiledikleri üstün itaat ve teslimiyetlerinden övgüyle söz edilir.
En önemlilerinden biri, gördüğü rüyaya binaen Allah’ın emrine itaat ederek, oğlunu kurban etmeye kalkan Hz. İbrahim(as)’ın kıssasıdır. Allah, Hz. İbrahim’in ve oğlu Hz. İsmail’in başından geçen bu denemeyi ayetlerde şu şekilde haber verir:
Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah, beni sabredenlerden bulacaksın." Sonunda ikisi de (Allah’ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail’i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı. Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik. "Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz." Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı. Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik. (Saffat Suresi, 101-107)
Her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten Allah, yukarıdaki ayetlerde Hz. İbrahim’i nasıl bir imtihandan geçirdiğini bize bildirir. Elmalılı Hamdi Yazır, Kuran-ı Kerim tefsirinde, Hz. İbrahim’in gördüğü rüyanın normal bir rüya değil, bir vahiy olduğunu, bu vahyin yerine getirilmesinin de bir emir olduğunu belirtir. Ayetlerin devamını ise şu şekilde açıklar:
... Bunun üzerine onu zorla yapmaya kalkışmayıp, önce yerine getirilme şeklini istişare etmek üzere böyle görüşünü sorarak tebliğ etti ki, bununla ilk önce onun itaat ve boyun eğmekle ecir ve sevaba ermesini temin etmek istedi. Düşünmeli, bunu söylerken "Ey yavrucuğum!" diye hitap eden bir babanın kalbinde ne yüksek bir şefkat duygusu çarpıyor ve ona ne kadar büyük bir vazife aşkı, Allah sevgisi hakim bulunuyordu... İşte bunun böyle İlahî bir emir olduğunu anlayan ve Allah’ın sabredenlerle beraber olduğunu bilen o yumuşak huylu oğul "Ey babacığım!" dedi, "Ne emrolunuyorsan yap. Beni inşaAllah sabredenlerden bulacaksın."
Ömer Nasuhi Bilmen’in tefsirinde, Hz. İbrahim ve oğlunun başından geçen bu imtihan şöyle anlatılır:
Hazret-i İbrahim de oğlu da Allah-u Teala’nın emrine itaat edip teslimiyet gösterdiler ve İbrahim Aleyhisselam oğlunu (alnının bir yanı üzerine yatırdı) onu boğazlamak için öyle bir vaziyete bulundurdu... Onun rahmani bir rüya olduğunu anlayarak emr olunduğun vazifeyi yapmaya azmettin, sabrın, emri İlahi’ye itaatin tezahür etmiş oldu. Artık Hak Teala lütfetmiş, o oğlun yerine bir kurban hayvanının kesilmesini emir eylemiş, Hazreti İbrahim’i, öyle bir fedakarlıktan kurtarmıştır.
Ayetlerden ve tefsirlerden Hz. İbrahim’in Allah’a olan kalpten itaati, teslimiyeti ve gönülden bağlılığı açık bir şekilde anlaşılmaktadır:
Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah’a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi. (Nahl Suresi, 120)
Kurban kesme, et ihtiyacı sebebiyle hayvan kesme değil, bir tür manevi adanış göstergesi, bir dini ibadetin yerine getirilmesidir. Kurban, Allah’a yakınlaşmaya vesiledir. İnananların Allah’a olan sadakatlerinin, O’nun rızasını hiçbir dünyevi nimete değişmeyeceklerinin, bu uğurda-en sevdikleri de dahil-her şeyi feda edebileceklerinin delilidir. Kurban, Allah adına, O’na yakınlaşmak amacıyla, O’nun dışındaki her şeyi kurban etmektir
Hz.İbrahim(as) ve Hz.İsmail(as) Rablerine gönülden boyun eğmiş, teslimiyet ve itaatin en önemli örneğini göstermişlerdir. İman edenler Rablerine gönülden boyun eğen o kutlu insanların yolunu izlemeli ve Allah’ın ayetlerini uygulamadaki titizlikleri, zorluklar karşısındaki sabırlı ve tevekküllü kişilikleri ve koşulsuz itaatleri sebebiyle onları örnek almalıdırlar. Allah, Nisa Suresi’nde Hz. İbrahim’i över ve onu dost edindiğini bize bildirir:
İyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim’in dinine uyandan daha güzel din’li kimdir? Allah, İbrahim’i dost edinmiştir. (Nisa Suresi, 125)
Yaşadığı imtihandaki kararlı teslimiyeti O’nun derin Allah aşkının ve bağlılığının bir göstergesidir. En ufak bir musibette bizler feryat ederken Allah, peygamberlerinin yaşadığı zorlu imtihanları örnek vererek kendimizi düzeltmemizi ister.
Her kurban Hz. İbrahim(as)’ın ve oğlu Hz. İsmail(as)’ın imtihanını bize hatırlatmalı, örnek olmalı. Onların ve bizden öncekilerin yaşadığından daha mı zorlu imtihanlarımız? Allah, her imtihanla eğitip olgunlaştırsın bizi ve dost edinmeye layık itaatli, teslimiyetli kullarından kılsın…
Bütün inananlara hayırlı Bayramlar dilerim…