- 606 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"Kuzular Bize Söyler..."
KUZULAR BİZE SÖYLER
Boğazlıyan Ortaokul’nda öğrenciyiz.Benim yaşıtlarım Ahmet (Canyakar),Gazi(Altun) benden ilerde.Gazi, Pazarören’de Öğretmen Okulu’nda okuyor.Ben ortaokula yeni başladım.Onlar orta sonda.Benden bir yıl sonra köyümüz ilkokulu’ndan mezun olan İbrahim (Fidan),Niyazi (Karaca),Ali (Filiz),Murat (Şahingöz),Yılmaz (Aybar) bir üst sınıfta.Çünkü ilkokuldan sonra iki yıl ara verdim.
Sınıf arkadaşlarım benden en az iki yaş küçük.Kardeşim Mehmet’le aynı sırada oturuyoruz.Aynı ders kitabını okuyoruz.Eziliyorum.Sıkıntılıyım.İlkokulu beraber okuduğum arkadaşlar son sınıfta.Ben yeni başladım.Ders aralarında, bu arkadaşlardan biriyle karşılaşmayayım diye, bahçeye çıkmıyorum.
Kendi kendime söz verdim.”Çok çalışacağım.Açığı kapatacağım.Yıl kaybetmeyeceğim.”diye.
Ders kitapları dışında Yaşar Kemal’in İnce Memet’ini okudum.Türkçe Öğretmenimiz M.Tekin Üstün,bana bir kitap hediye etti:Orhan Kemal’in “Sarhoşlar”ı...Bir çırpıda okudum.
Okudukça yeni ufuklar açılıyor önümde.Değişiyorum,dönüşüyorum.Okumadığım kitapların hasretindeyim.Kısıtlı haşlığımızdan (harçlık) kitaba pay ayırıyoruz.Maarrif Kitabevi’nin halk hikayeleri Âşık Garip,Kerem İle Aslı,Âşık Emrah,Tahir İle Zühre,Ferhat İle Şirin...Hazreti Ali’nin Kan Kalesi Cengi,Hayber Kalesi...Ve Kerbela dramını anlatan Kerbela Vakası...O yıllarda okuyuduğum kitaplar.
O yıllarda Nur Doğan (Topaloğlu)Abi kaymakam.Mihalıççık,Alaçam,Arpaçay...Görev gereği geziyor.Sanırım Arpaçay’da görev yaparken bir mektup yazdım Nur Doğan Abi’ye.Dedim ki:
”Abi,bana kitap gönder.”
Kitap gelmedi Nur Doğan Abi’den. Bir mektup geldi.Bu mektupta va’zı nasihattan sonra okuyacağım kitapları kendi seçmemin daha doğru olacağını yazıyordu.Bizlerin büyüyüp okullu olmamız Nur Doğan Abi’yi duygulandırmıştı.Sebebine gelince babam okumamızı istemiyordu:”Gavır mekdebine gidip de ne okuyacaklar.İt,gurt (kurt)...”derdi.Varlığı daim olsun H.Ömer Abim elimizden tuttu.Bize babalık yaptı.
Duygulanmıştı Nur Doğan Abi.Kemalettin Kamu’nun Bingöl Çobanları şiirinden bir dizeyi almıştı:”Kuzular bize söyler yılların geçtiğini...”Bu dize üzerinde çok düşündüm.Sonra Tekin Hoca’ya sordum.Tekin Hoca:
”Abin sizin okumanızdan büyüyüp donanımlı bir insan olmanızdan duyduğu heyecanı anlatmış.”dedi.Sonra Bingöl Çobanları’nı verdi bana.Son dizesi de bir muammaydı benim için.Kemalettin Kamu diyordu ki:”Gönlümü yayla yaptım Bingöl Çobanlarına...”
Tekin Hoca’ya bir şey sormadım.O çobanlarla Bingöl Yaylaları’na gittim.Bizim Golsuz’a,Pırçalık Tepesi’ne uzandım.Pırçalık Tepesi’nde Burhan Emmi’yle (Özkan) kaval çaldım.Böyle bir dünya kurdum.
Nur Doğan Abi’yle çok yakın temasımız olmadı.Uzaktan da olsa bizi izlerdi.Hiç unutmam:Ankara Çıkınağıl (Evren) Ortaokul’nda çalışıyorum.Dersten sonra kıraathanede domine oynuyoruz.Okul müdürü,müdür yardımcısı ve iki öğretmen arkadaş...”Kaymakam gelmiş.”dediler.”Gelsin...”dedik.İstifimizi bozmadık.Biraz sonra zabıta memuru geldi.Bana:
”Hocam seni kaymakam bey çağırıyor.”dedi.Ben şaşırdım.Allah Allah...Ne yapacak kaymakam beni?..
Vardım Belediye Başkanı’nın odasındalar.Kaymakam,başkan ve tanımadığım iki kişi.Hoşgeldin ettim.Kaymakam:
”Mustafa Bey,bu beyler bakanlık müfettişi...”dedi.Haydaa...Hakkımda şikayet var herhal!..Müfettişler soruşturmaya gelmiş olmalı...Ben böyle düşünürken müfettişlerden biri:
”Hocam, size Nur Doğan Bey’in selamını getirdik.”dedi.Bir rahatladım.Bir sevindim.Meğer beyler İçişleri Bakanlığı müfettişiymiş.Çıkınağıl’a sırf Nur Doğan Abi’nin selamını tebliğ için, yani benim için gelmişler.Ne kadar gururlandım.Kaymakam, müfettişlerin yanında:
”Hocam gelin bir çayımızı için.Her zaman beklerim.Bir sıkıntınız olursa hemen arayın.”diyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.