NEDEN
“ Ama “lardan birikmiş günler, “keşke “lere mi hazırlar yarınları bilinmez ama emin olduğum tek şey var ise gömlek değiştirmiş anıların çatal diline ses vermeye yeltenip de veremeyen nefesim artık kana karışmış zehirin etkisinde debelenmekte.
Cevapları aynı sorular göçüğünde kalmış yalan yanlış sevinçler, yamandığı yerde dikiş tutmayıp yırtığını daha söken bekleyişler her ne varsa cehennem yamacında çiçeklenmeye durmuş baharı müjdeler.
Hani gözlerin sözleri vardır ya kelimesiz konuşurlar. Hani dilin kifayete erdiremediği bir sus’ a sığdırıp güneşlenmeye terk ettiği gerçekleri. Kısa metrajlı ölümler seyri reklam arası film.Işıklı reyonlara asılmış gişe rekorları kıran afişteki o resim…susmayacak rengi biliyorum hep ışıl ışıl hep haraç mezat belki yüklemli uzun yaşam dublöründen seslendirmeli…
Düşünüyorum da ; her şey siliniyor güneş batıyor yepyeni bir güneş ertesi gün doğmayı unutmuyor, güz yaz sonralığını, kış karını, bir serçe yavrusunun karnını doyurmayı.Unutuyor ama gelmeyen bekleyeni, acılar çektirdiğini…Doğa kanunu yanlış şifrelenmiş diyesim geliyor bir yer de hep insana dair bozukluklar.Aynı doğa, aynı kanun, aynı yaradan, aynı… Kader, aynı zaman...
Bir şey olmalı farklı çok farklı insanı diğer doğa kanunlarından ayırıcı, yerini ve olumsuzluğunu imleyen bir şey. Onların genel geçer niteliklerinden den ayıran. Akıl değil bu olamaz, unutmak akılla alakalı bilimsel olarak ama asıl gerekçenin yardımcısı rolünde oynuyor bu konuda.
Nedir unutmak denilen, yaşanılanın hatırlanmaması. Hiç yaşanmamış, olmamış, bilmemiş, görülmemiş, duyulmamış olma hali… Sanmak ya da var saymak unutmanın yerini aldığında aynaya yansıyan görüntü unutmak şekline bürünüyor olabilir mi? Eğer yaşıyorsa insan, hayatını idam ettiriyorsa ve bunca doğa olayı yaratanın kuralları çerçevesinde görevini tamamlayıp yeniden doğmayı yeniden yapılması gerekeni yapmayı biliyorsa…insanı neden ayırsın…? Onun da genlerinde olması gereken var… Adına kader denen hani. O halde unutmayı varsaymayı da kaderden mi saymak gerek. Öyleyse neden hatırlamak var… Hangi ölçü birimi ikisinin arasındaki bağın incelmesini değerlendirip sonuca erdiriyor?
Baş yardımcı akıl burada devreye giriyor olmalı… iki taraftan da bazen küçük, bazen kocaman mor damarlı elleriyle gergin tutan, bazen elinden kaçırıp tümüyle yokluğa hazırlayan akıl; tuttuğu kadar, ya da idrake erebildiği güç yetisince dayanabiliyor. Bu beraberinde ipi arada istemsiz gevşetmeyi, ya da bilinçli olarak daha gerginleştirmeyi sağlıyor olmalı… Akılın; idrak gücü, akılın bazen istemsizliği, bazen bilinçliliği neye göre oluyor peki? Yine o yüce kudrete gelip dayanıyor sorunun cevabı…
Öyleyse akıl da niye var? Madem her şeyin düzeneği belli… Her şeyin zamanı belli… İdrak gücümüz hatırlama, unutmalarımız belli… Neden biz varız… Unutmak nasıl yaşanır? Sorusunun cevabı için mi? Hatırlayınca nasıl davranılır merakından mı? İyi de onlarda belli…
Bütün soruların cevapları aynı çıkıyorsa sorular neden var peki?
.
.
Şükran AY
Tüm gönül dostlarımın Mübarek Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, mutlulukla, esenlikle, sevdikleri ve sevenleriyle birlikte geçireceği nice nice bayramlara sağlıkla erişmelerini diliyorum.
YORUMLAR
Öyleyse akıl da niye var? Madem her şeyin düzeneği belli… Her şeyin zamanı belli… İdrak gücümüz hatırlama, unutmalarımız belli… Neden biz varız… Unutmak nasıl yaşanır? Sorusunun cevabı için mi? Hatırlayınca nasıl davranılır merakından mı? İyi de onlarda belli….....RÜGENİZE SAGLIK GERCEKTEN COK GÜZEL BİR BEYİNNİN ÖZLEMİNİ CEKTİGİ SORULAR VE CÜMLELLER. beynimizin bizi degilde biz beynimizi yönlerdigimiz sürece hayat kolaylaşır diye düşünemezmiyiz acaba. saygılarımla.
nedenler???
Aslında içine derinine dalmayı ve hiç olmaya çabalayan insan cevabınıda bulur ama bulupta kabul ettirmek kendine, ne dersek diyelim insan hep karmaşadadır aslında nettir her şeyde ...
Hayırlı bayramlar ve daha nice sağlıklı güzel bayramlara şairem sevgimle...
Aslında bence tam olarak unutmak diye bir şey yok insan hayatında. sadece içimizde ki renkler dönüşür, bildiğimiz yaprağın sararması gibi..Bir farkla anılarımız düşük yapmaz..Bazen keşke yapsaydı diye içimizden geçirdiğimiz olsa da yapmazlar..Sararsa da, kıvrım kıvrım kıvrılsalar da, bir kaç kat büklüm büklüm olsalar da, onlar hep düş ağacımızda asılı kalırlar...Zihin ve akıl burada kendisine çok yer açmaya uğraşmaz. İstese elbette kendisine bir alan bulabilir. Çünkü akıl diğer duyarlılıklarımız yanında daha rijit bir özelliğimiz. Akıl, akıllıdır..Taşıyamadıklarını duygu ve hayallerimize aktararak yükten kurtulur...Biz aklını kaçırmış, deriz ya, akıl aslında burada kovalayan bir özellik taşır, iftira ediyoruz akla...
Yine de aklımızla bin yaşayalım ...
Ne kadar güzeldi...Yürekten kutladım...Selam,saygı...
Hem felsefi yanı hem dini yönü ağır basan düşündürücü bir yazıydı Şükran Hanım... Sorularla başlayıp, sorularla devam edip finale ermesi de garip bir tesadüf gibi... Her şeyin başlangıcı gibi sonu da O Yüce Kudrete dayanıp kalıyor...
Kader konusu ise islâm alimlerinin üzerinde mutabakata varamadıkları konulardan biridir günümüz gerçekliğinde...
Düşündüren özgün bir yazıydı Şükran Hanım...
Tüm İslâm âleminin mübarek kurban bayramlarını tebrik ediyor hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum...
Selâm ve saygılarımla...
"Nedir unutmak denilen, yaşanılanın hatırlanmaması. Hiç yaşanmamış, olmamış, bilmemiş, görülmemiş, duyulmamış olma hali…"
Bu anlam üzerine Gorthe de ne güzel demiş: "Nankörlük, kusurların en büyüğüdür ve eğer insanlar unutkan olmasalardı, hiçbir nankör olmazdı..." Bu noktada Kuran'dan da insanların nankör olduklarına dair ayetler var... Yazının boyutuna başka bir dal bıraktık biz de... Sanırım Şükran hocamın unutmak ile kastettiği dünyanın işleyişindeki unutmama durumu... Örneksemek gerekirse: Güneşin doğmayı unutmaması ya da bir ördek yavrusunun yumurtadan çıkar çıkmaz suda yüzmesi...
Sorular hep Yüce Yaratan'a dayanıyor... Felsefenin cevabını veremedikleriyle aklın girdapları var yazıda... Aman hocam akla mukayyet olmak gerek... Zor bu sorular... Kimse de çıkamaz üstesinden... Salt kabul etmek belki de...
H ü r m e t l e . . .
Şükran AY
Merhaba sevgili kardeşim, evettt benimde şaşıyor ...galiba haklısın çok da ciddiye alıp düşünmemk lazım her şeyi... soru soruyu doğurup duruyor yoksa :))) azmış gibi sorunumuz :))
Teşekkür ederim varlığın onur, ruh ve düşünce üleşimin kıymetti sayfamda.
Sevgiyle.Mutlu bayramlar.
hep bazı nedenlerin cevaplarını bulma peşinde aklımız ve kalbimiz.
birinin evet dediğine,diğeri ısrarla hayır der hep.
yaşamda akıl ve kalbin ortak karar verdiği durumlar mucize gibi.
belkide ortada bazen bir neden olması gerekmiyordur..
keyifle okudum güzel yazınızı sevgili şairim.
varolun..
ben de kurban bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.
sevdiklerinizle birlikte geçirdiğiniz,sağlıklı nice bayramlar dilerim.
sevgi ve dostlukla...