Vefa
Vefa
Son zamanlarda kafamı çok kurcalayan bir konu var. Son dört-beş yıldır… Etrafıma, insanlara baktığımda gördüğüm hüsran!.. “Bir ömür süren şarkılar, baki muhabbetler ebedi intizarlar, ölene dek süren vefalar yok artık.” Dost dostluğun olmayan vefasından, can cananın olmayan aşkından yakınmakta.. ve bu böyle umarsızca acı bir sona akmakta…
Vefa… Sahi neydi vefa? Sözlük anlamından öteye bile gidemeseydi buna da razıydık bu devirde. “Sözünde durma, sözünü yerine getirme, dostluğu devam ettirme, kâfi gelme ve ödeme.” Bugün kendilerini vefa timsali olarak gösterenler aslında hiç de bu tanıma uymuyor, dostluğun asaletine hiç de yaraşmıyorlar. İlişkiler o kadar bayat, arkadaşlıklar o kadar sahte ki artık. Belki de dedikleri gibi vefa sadece bir semt adı artık!..
Benim şuan vefanın sözlük anlamında asıl ilgilendiğim –yani ilk dikkatimi çeken ve değinmek istediğim- “ödeme, karşılığını verme” anlamıdır. Burada sözü edilen “karşılığını verme” kesinlikle maddi bir karşılık değildir. Vefaya vefalı olunarak muamele göstermektir. Biz aciz kullar olarak kendi Rabbimiz’e vefalı olamıyorsak, bunu hemcinslerimizden beklemek biraz fazla iyimserlik olabilir belki. Ama benim şimdi örneklendireceğim bunların biraz dışında değerlendirilebilir.
Şöyle izah edeyim: Bir sevdiğiniz vardır ve sizin için sıradan değildir. Onunla gerçekten muhabbet bağı kurabileceğinize inanırsınız. Hani onu canınıza katarsınız mesela. Öyle çok değer verirsiniz ve gerçekten vefa-darane davranırsınız. Ona kendinizden bir şeyler katmaya ve elbette ki kendinize de ondan bir şeyler katmaya çalışırsınız. Dostluğun asaletinde bu vardır çünkü. Siz güzel amellerde bulunup onun da bu amellerde bulunmasını isteyebilirsiniz. İnsanlara örnek olmak elbette çok güzeldir. Fakat bu demek değildir ki vefalı sandığınız kişi sizi basamak yapıp sizden (ç)aldıklarıyla üstünüze çıkmaya, sizden üstün olmaya çalışsın. Eğer böyle bir durumdaysanız bilin ki ‘can’ dediğiniz o insan aslında sizin düşmanınızdır. İçten içe size haset etmekte, sizden alıp kendininmiş gibi başkalarına satmaktadır. Ve zamanında önlemini almazsanız atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olacaktır. Ve asıl ilgilendiğim anlam olan “ödeme” anlamı burada işlevini yerine getirmemiş olacaktır. Çünkü ‘dost’ sizin ona kattığınız iyi özelliklerin karşılığında ödenecek olan teşekkür ve iyi dilekleri sizden esirgemiştir. Siz bunu karşılık için yapmış olmayacaksınız elbette ama bir iyi dileği sizden esirgeyecek olana da haddizatında vefalı olmamak gerekir.
Hâsılı Mevlana’nın deyişiyle; vefa, dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamaktır.” Bu deyişe uyan birini görürseniz bana ulaşın. Zira vefalı dostlara muhtaçlık içerisindeyim…
Ve’s-selam..
Şeyma Bağcı (Bestenigar)
seymabagci.wordpress.com/