BEYB LEYT

• 22 Ekim 2012 Pazartesi 02:49:42

Üsteki resim arkadaşım Ada

Bir yiğit gurbete düşse
Gör başına neler gelir

Bu türküyü çok sevERİM. Ankara da hiçbir akrabam yoktu üç sene öncesine kadar. Amcamın kızının eşinin tayini Ankara’ya çıktı ve ben akrabama kavuştum diye çok sevindim. Hemen birbirimize sarıldık kaynaştık.

Çiğdem yani amcamın kızının adıdır. Çiğdem’in sevimlimi sevimli, akıllımı akıllı,bir o kadarda yaramaz iki oğlu var. Kutlu Can ve Ekrem. Çiğdem kpss sınavına hazırlanırken birkaç ay ben baktım iki yaramaza. Çok güzel vakit geçirdik, müziği son ses açıyorduk ve dans edip oynuyor şarkılar söylüyorduk. Kamyon ve arabalarına inşaatçılık, taksicilik oynuyorduk. Logolarından hayal gücümüz kullanıp çok değişik oyuncaklar yaratıyorduk. Tek anlaşamadığımız konu benim sigara içmemdi. Ben balkonda sigara içmeye çıkınca büyük olan Kutlu Can dört yaşında bile yoktu o zaman. Bana başlıyordu,

-Eray Teyze neden sigara içiyorsun? Eray Teyze dumanı nasıl burnundan çıkarıyorsun? Eray Teyze sen kötü kadın mısın?

Hepsine tamamda kötü kadın mısın? Ne demek. Hemen Çiğdemi çağırdım o da odasında ders çalışıyordu, sesime geldi.

-Çiğdem bu oğlun bana ne diyor böyle

-Ne diyorsun oğlum. Diye oğluna sordu.

- Anne Eray teyze kötü kadın olmuş sigara içiyor. Dedi ve ağlamaya başladı.

-Eray Abla babası sigara içen insanlar kötü insanlar. Sigara içen erkekler kötü erkek, kadınlar ise kötü kadın demişti onu söylüyor.

Ben ne zaman sigara içsem Kutlu Can, Eray teyze sigara içme ben senin kötü kadın olmanı istemiyorum diye ağlardı. Ne kadar anlatsam da o dediğinde inattı. Sigarayı bırakınca en çok KutluCan sevindi. Bana sarılıp ‘’Canım Eray Teyzem artık kötü kadın değilsin’’ demişti.

Ben herkesle iyi anlaşırım özellikle çocuklarla ve küçük arkadaşlarım çok fazladır. Gönül yaşım çocuk yaşta olduğu içindir belki de. Sitede beni hangi çocuğa sorsanız tanırlar. Onlarla oyunlar oynarım. Kızlarla evcilik, erkeklerle maç yaparım ve penaltı çekeriz birbirimize. Hoşgörüsüz ve çocuklarla oynamayan komşular eleştiren gözlerle baksalar da ben umursamam. Markete gidince boş elle gelmem. Onlara çikolata, bisküvi, kraker alırım. Hatta komşunun kızı ben alışveriş merkezine giderken benden eşofman altı istemişti. Bende eve alacaklarımdan birini almadım ona eşofman aldım. Çok mutlu oldu, herkese Eray Teyzem aldı diye göstermiş.

Dün akşam Çiğdemler bizdeydi. Kutlu Can’ın bir önceki gün doğum günüymüş, aile içinde kutlamışlar. Bende bize gelince Kutlu Can’a sordum .

-Sana ne hediye alayım. Hemen atladı

-’Beyb leyt al, diye.

-Bizim markette yoktur ben para vereyim akşam eve giderken oyuncakçıdan alırsınız.

Beyb leyt denen oyuncak ise topacın modernize edilmişi, kemeri var anahtarı var çekiyorsun anahtarından topaç gibi dönüyor. Güzel bir oyuncak, oynaması ve yarış yapması güzeldir.

Parayı aldı, cebine koydu bu seferde babasına,’’Baba beyb leyt almaya gidelim’’ diye tutturdu. Babası yakınımızda bulunan alış veriş merkezine gitti ama hiçbir yerde beyb leyt bulamamış. Kutlu can ağlıyor Beyb leyt isterim diye. Yoktan da anlamıyor. Birden aklıma Ada geldi.

Ada kim mi? Ada beş buçuk yaşında arkadaşım. Arkadaşımın oğlu ve can dostum dediğimin Zeynep’in yeğeni aynı zamanda benimde arkadaşım. Ada iki yaşında falandı, ben hasta olmuş, hemşire olan annesi de bana iğne vuruyordu. O da yalvarırdı ne olur Eray’a bende iğne vurayım diye. Enjektörün iğne ucunu çıkarırdım ve o da bana annesi gibi iğne vururdu.

Ada biraz büğünce, anne ve babası bir müddet görüşmemizi yasakladı. Neymiş efendim çocuklarına küfür öğretiyormuşum. Evet birkaç küfür öğrettim ama çok ağır küfürler değil. Biraz bip li küfürlerdi. Biz yinede gizligizli görüşüyorduk. Ben annesine küfür öğretmeyeceğime söz verdim de görüşmemize izin verdiler.

Face de gördüğü arkadaşlarımıda beğenmezdi. Bu ne tipsiz adam, bu ne çirkin kadın diye söylenir banada konuşma çirkin ve tipsizlerle derdi. Kocam Recep’i de sevmezdi. Bize gelince Recep yok değilmi diye sorar. Galiba Ada beni kıskanıyor.

Bu yıl okula başladı. Beni arayıp‘’Eray Teyze beni servisten alsana, sonra da bize gider beyb leyt çeviririz, misket oynarız’’, diyor. Bende bazen servisten alırım ve evlerine gideriz. Teyzesi yani can dostum çayı hazırlamış olur oyun oynarken çayımızı da içeriz. Havalar güzelse bazı akşamar dışarı çıkarız hep birlikte. Sitenin bahçesinde piknik yapar, çimlerde boğuşuruz ve beyb leyt çeviririz. Beyb leytlerimizi tokuşturduğumuzda bazen o kazanır bazen de ben, ama miskette hep ben yeniyorum, o da sinir oluyor.

Aklıma Ada’nın beyb leytleri geldi, onda çok vardı. İstesem bana bir tane verir dedim. Hemen telefon ettim. Telefona teyzesi çıktı.

-Zeynep Ada nerde?

- Sana da iyi akşamlar Eray. Ada dan önce insan arkadaşına iyi akşamlar der nasılsın diye sorar, görgüsüz.

- Bana Ada lazım sonra o dediklerini konuşuruz. Bana Ada yı ver.
Telefonu adaya verdi.
-Efendim Eray Teyze nasılsın.
-İyiyim Adacığım. Senden bir şey istesem bana hediye edermisin?
-Ne hediye istiyorsun Eray Teyze.
-Bana bir tanecik beyb leyt hediye edermisin.
-Olur hediye ederim Eray Teyze ama babama bir sorayım.
Babasına sordu. Onun sesini duyuyorum o da ver dedi.
-Tamam Eray Teyze sana en güzelini hediye edeceğim.
-Berat Abini gönderiyorum ona ver. Seni o güzel yanaklarından öptüm Adacığım.

Dedim, telefonu kapattım. Çiğdem, kocası, çocuklar şaşkın şaşkın bana bakıyorlar. Çiğdem kocasına dönüp.

-Senin saatlerdir arayıp bulamadığını, kadın bir telefonla buldu. Her yaşta arkadaşın ve çevren olmalı. Dedi.

Berat, beyb leyti getirdi. Evdeki iki çocukta çok mutlu oldu sonra da bey leyt için kavga ettiler. Kutlu Can ve Ekrem bana sarılıp teşekkür ettiler ve öptüler. İşte benim için bundan daha büyük mutluluk yoktur. Çocuk sevindirmekten daha güzel ne olabilir ki, Ada’ya başka bir oyuncak alırım ve onu da mutlu ederim.

Acaba benden nasıl Anneanne ve babaanne olur acaba.
-