- 3664 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
ELVEDALARIM DÖNÜŞÜM OLDU
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Günlerin esareti ile bir gün daha bitiyor…
Ne zaman başlamıştı, paslaşmalar ile tanışma faslı?
Günlerin acele etmeden, günü zor terk ettiği günlerdi.
Uzun sohbetlerin anısı büyüktü.
Arkadaşlık mıydı? Tanışıklık mı?
Yıllar öncesine dayanan geç kalınmış zamanların birlikteliği miydi? ..
Sözlerle dokunuşları içinde barındıran,
çocukluğa kadar uzanan masumiyetti ya da.
Birlikteliği kutsal kılan da buydu.
Artık suretler yoktu, yüzler belirgin değildi.
Mezar sessizliğinde olan ruhlar, ölmüşte dirilmek üzereydi.
Yavaş yavaş canlanıyordu duygular.
Hiç kimse bilmiyordu ki böyle derin yaralar bırakacağını.
Dostlukların oluştuğu mecliste neler konuşulurdu?
Kimler neler söylerdi, ne muammalar yaşanırdı.?
Et üzerine yapılan sohbetlerden kimsenin haberi yoktu.
Olmayacaktı…
Zaman boyadı paylaşımları siyaha azar azar.
Belirsizliklere terk edildi duygular.
Derken bir kaos yaşandı.
Bir gül uğruna kurtlar kapıştı, gül kimin elinde kalacaktı.
Bir savaştı bu.
Diller, sözler, gıybet susmadı ve bir sürü pazarlıklar yapıldı.
İhanetler başroldeydi yine. Ve maskeler oynuyordu oyunu.
Dağların üzerinde yapılan savaşta kim kazandı.
Gören olmadı, sesler duyuldu sadece…
Gülün hiçbir şeyden haberi yoktu. O hep mağrurdu..
“Dürüstlük kazanır bu harpte” diyordu, savaşçı ruhu.
Direniyordu an be an.
Bu yüzden o da bilemedi savaşı kim kazandı.
Gül, öylesine yücelttiği duygu yumağı sevgi, sevda,
aşk ile örtüşmeyen duygu seline sahipti.
Sonucu ahirete tehirli sevdası ile dünyalar üzeri kurduğu bir düşün içindeydi.
Yok yok, düş ötesi şeffaf duygulardaydı, duyguluydu…
O hala bin yıl öncesinin atmosferinde soluk alıp veriyordu..
Dönen dolaplardan habersiz,
Semazenlerin teslimiyetinde döne döne içiyordu özlemleri vuslat hayalleriyle…
ONU kimseler anlamadı. Anlayamadı….
Gül kendi dünyasına döndü.
Her şey, yaşananlar, istikbal derin manalı, imana dayalı idi.
Gül bulmuştu kendi gerçeğini.
Hayatını yeniden düzenledi.
Ceviz kabuğu kadar küçük olsa da barındığı dünya;
onlar ceviz ağacı kadar büyülttü büyüteçleriyle, miyoplardı çünkü…
Belki de cücelerdi devler dünyasında.
Bilgileri kadar idrak güçleri vardı.
Anlayamadılar, anlayanlar içinde….
Kargülü vazgeçti bu dünyadan.
Soğuk parke taşlarına bıraktı gülüşlerini, Yetim Asumanlar gibi.
Koca bir Uludağ Göknarının eteklerinde sığındı kendi dağlarına.
Kurt yalnızlığında açmak için çiçeklerini karlar altında….
Herkese Elveda diyordu sisler arasında..
E L V E D A.
Kampüs Günlüğümden di....
YORUMLAR
Anlayamadılar, anlayanlar içinde….
Anlayanlar anlamıştır sevgili kargülü,Anlamanın yolu anlayışlı olmaktan geçermiş.Biz anlıyoruz senin her şiirini her yazını ve duygularını.
Yüreğin dert görmesin,güzelliklere açılan her yol sana çıksın inşallah.
Kutluyorum
Sevgilerimle
Bahar
Tek kelimeyle şaheser.. Yüreğine sağlık can hemşerim..
kalemin o kadar kuvvetliki hece yada serbest farketmiyor ustalığın heryerde mısralara, hecelere siniyor... okurken kendini alamıyorsun şiirden.. yaşıyorsun adeta.. işte şiirde ki o gizli tılsımda bu olsa gerek.. Evet şimdi buradan haykırıyor ve bende diyorum ki.. BEN DE BÜYÜYÜNCE SEVİM YAKICI OLACAĞIM..teşekkürler can hemşerim .. saygıdeğer ablam...yüreğine sağlık... selamlar
Kargüllerini ve kargüllerinin dünyasını kar gibi beyaz ve temiz duygulara sahip olanlar anlar ancak, kargüllerinin dünyasına selam olsun, yüreğine sağlık kargülüALMILA, çok güzel olmuş, yazılarının devamını bekliyoruz, sağlıcakla kal...