- 1404 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ey Can!
EY CAN!
’Ve yaşam hayallerimin izdüşümü…
Mevsim sustuğum
Varlığımla cefa eylediğime, sukutum inşirahı olsun diye…’
Hayat gök kuşağına uzanabildiğimiz kadar özgürdür… Kimi zaman gözlerimizin değdiği en uzak umuttur dallarına tutunduğumuz. Hani çıtkırıldım oluveririz bazen. Dinlediğimiz her şarkı, içinde kendimizi bulduğumuz her mısra kirpiklerimize sakladığımız damlaya misafir olur ve nedense susmayı seçeriz.. Ağlarken konuşabilen birini duydunuz mu hiç. . Hoş zaten ağlarken beni kimse de göremedi. Yüreğimin sesini yansıttığım mısralarım hariç. Evet, kimileri hiç kimseye göstermezler ağladıklarını, kimleri içine ağlar kimileri hiç çekinmez ağlamaktan. Aslında içindekileri olduğu gibi sözcüklere döken içten hoş muhabbet insanlara hep imrenmişimdir.. Belki de sessizliğimin bana verdiği bir özenti işte.
Bugün buğulu bir pencereden bakıyorum yaşam denen muammaya.. Esareti giyindiğim her bir damla içimin denizlerinde boğuluyor… Bir el uzatsalar vefaya dair sıcacık bir el tutunsam sendelemeden …Taşar mı denizler susuzluğa kanar mı bu denli yalnızlığım.. Hani can dediklerimiz vardır candan öte can bildiklerimiz. Ne zaman eylül dokunsa siper ettiğimiz yüreğimizi. Yollarındaki dikenleri o görmeden acıtsa da sakladığımız. Sırf huzuru olabilmek için kıyılarına ondan başka gemiyi yanaştırmadığımız limanımız… Kirpiklerine uğramasın diye hüznü kuşandığımız.. Gün şafakla sözleşmeden sırf o umutla dolsun diye güneşi yüzüne döndürdüğümüz..
Ey can! diye başladığımız her satır aralığı can olabilmenin keşkesi ile yudumladığımız kekremsi bir tat dimağımızda.
Seven bir yürek, gönlünün mihrabına sevdayı dokuyan bir yürek için her şeyden kendiden bile önce imtiyaz tanır sevdiğine yüreğine hükmedene… Burukluğunda ona koşar mutluluğunda onla paylaşır sevincini. Onca kalabalığın içinde yalnızca onun varlığı önem arz eder… Ne sıkıntısı olursa olsun uzaklaşmayı değil sımsıkı bağlanmayı ister… Öyle ya kolay değil sevdayı yüklenmek hayatın kamburluğuna inat…
Cesaretiniz var mı can da can olmaya… Taşınabilir mi ağırlığı. Uzanabilir misiniz gökkuşağına…
Ve yaşam hayallerimin izdüşümü…
Mevsim sustuğum
Varlığımla cefa eylediğime, sukutum inşirahı olsun diye…
Züleyha Özbay Bilgiç/ekim 2012