Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - pitigrilli
H. Karataş
H. Karataş

'Mimin Gürültüsü

Yorum

'Mimin Gürültüsü

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

602

Okunma

'Mimin Gürültüsü

Bir insanın dudaklarının pırıltılı ambalajını yırtıp ellerimizi şöyle en derinine, en aşağısına sarkıttığımızda, alaycı kuşların geveze kanat çırpışlarının esintileri ölü doğuyorsa kulaklarımıza? Istırabına dublaj yapabilecek dünya dilleri bugün insanlar tarafından konuşulmuyorsa? Basit bir deyişle, birtakım kimseler âşıklarına vermek üzere onun ses tellerini koparmışsa organ bahçesinden?

‘Alkış tut iç çekişim,
ellerini, bileklerinden ayırırcasına’


Sözünü ettiğimiz insan, konuşmama hakkına sanki doğuştan sahip. Dahası bu hakkı sonuna dek kullanıp ölümüne susuyor ki duyu organlarının devre dışı bırakıldığı bir minvalde yaşamaktan dili damağı kurumuş; ölümüne susuyor!

Söylenebileceklerin ölümüyle deli giysileri içinde yas tutan bu dulun adını, haritada deniz olarak işaretlenen yerlerden öğreniyoruz. Kafatasının bin metre derinliğinde aylak aylak dolaşan muhtelif deniz yaratığı ve yuttuğu acı ağırlığındaki balinalarla içine ve dışına doğru ağlayan bir deniz topluluğu o; ağlıyor. Dünyaya yeni gelen bir bebeğin öfkesiyle ağlıyor. Mavi bedenini çevreleyen, insan kılığındaki yamaçlar sırtına saplanmış birer hançer. Gemiler ise onun yüzünü kestirme yol biliyor; yüzü aşınıyor, yüzünü utancından Pandora’nın kutusu gibi kilitli tutuyor.

‘Kaç, yüzüm kaç
bana ait değilmişçesine’


Sabahların âhını alıyor, gün ışıklarıyla yapacağı düğünden, gecenin altında yalnızlar koleksiyonunu gizlediği yatağına kaçarak. Siren sesleri peşine düşüyor, ağaçlara zımbalanıyor kadraja suskun yakalanmış fotoğrafı; geçmişi onu arıyor… Hülasa, dönüp dönüp başa saran bir plak onun hikâyesi; çok geçmeden baskın yiyor, aklını tutuklayıp götürüyor polisler. Deliliği biraz da adaletin kestiği parmağın kökünden kaynaklanıyor.

‘Geri dön aklım,
aklım! Aklım?’


Distopya olmaktan çıkmış böylesi bir durumda, Tanrı’ya açılan davaların hâlâ bir karara bağlanmamış olmasına hayret etmemeli doğrusu; bugün dahi büyük dinler meclisinde iltimaslar söz konusu!
Ve feleğin çemberinden geçtikten sonra nereye gideceğini bilemeyenleri temsil edecek bir peygamber bile yok!
Oysa kendi yazdığı şiiri okumak üzere çıkmıştı sahneye anadan doğma, anadan doğma dingin bir bilinçsizlikle bu insan. Tanrı ise bütünüyle ticari kaygılar güden, halkın duygularını sömürmek amacı ile yazdığı trajediyi zavallının ellerine sokuşturdu ve:

“Oku” dedi.

Sus! ölümüne sus!’

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
'mimin gürültüsü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 'mimin gürültüsü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'Mimin Gürültüsü yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.