- 1384 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK YALAN DEĞİLDİ ONU BİZ YALAN YAPTIK
Aşk yalan değil ki, kim demiş yalan diye…
Yalan olan hayatın ta kendisi. Yalan olan insanlar, tıpkı ait olduğu riyakar dünya kadar.
Yalan ile hayat iç içe geçmişken, ne aşk özgür olabilir ne de kalpler. Hep zincirler vardır aşkın bir adım ötesinde. Kilitler vardır… Yasaklar paslı demir teller gibidir aşkın haricinde.
Ve ayrılıklar vardır, kuvvet ehli sevdaları körükleyen, zayıfını söndürüp yok eden.. İşte bu yüzden korkar insan en çok, sevdiğini kaybetmekten. Ve bir akşamın uhdesine bırakır o en muhteşem bir hatırayı. Sarılmışken bir ayrılık yazgısının boynuna. Akşamlar da titrer en az kalpler kadar... Hüzünlere banar bakışlar..
Titriyordu akşam, hüzne doyarken,
Saldı ikimizi, yalnız geceye,
Tüllendi griler, ruhu soyarken,
Sırları döküldü, nurlu heceye.
......Biz o akşam gamdan, besteler yaptık,
......Hüzün oklarından, desteler yaptık.! ..
Kaç gözyaşı damlasıdır bu ateşin bahası. Kaç ateş bedeldir, sevdasına akan bir göz yaşına.
Kaç yangın yeri anlatır dilimin anlatamadıklarını. Kaç yıkık şehir anıtlaştırır bendeki bu sevdayı. En koyu yalnızlığın koynunda büyürken yetim sevdalar, diyetini kim tayin eder her bir sancı zerresinin.
Bilmedi o akşam, bu vuslat sondur,
Bilmedi tek yarın, yaşanan gündür,
Günahsız bir buse, en mutlu andır,
Umuda sarıldı, daldı niceye.
......Biz o akşam aşktan ne çok emindik,
......Gizemli sonsuzun kalbine indik! ..
Her söz kaderini yaşarmış diye mi yaşadı şiirim de kaderini. Bilseydim o akşamı erdirir miydim gizemli sonsuzun sırrına. Bilseydim sancılı bir sarılmanın eşiğinde, kurban eder miydim kendi ellerimle kendimizi. Aşkımızı mezar eder miydim ömrün kalanına.
Bilseydim, ah bilseydim!
Hilali ağladı, düşte ecenin,
Ardından sızladı nemli gecenin,
Seheri düğümdü bu bilmecenin,
Kutsadı melekler sundu yüceye.
……Biz o akşam aşkı, nazar eyledik,
……Ömrün kalanına mezar eyledik! ……
Aşkı ayrılıkta büyütenlerin, vuslatı da ayrılıklarda birikir. Bazen bir yıldız, bazen bir bulut, bazen bir rüzgar vardır aranızda tek irtibatınız. Her baktığınız yıldız dolar yarin gözlerine, ve bin bir vuslata gelin eder düşlerinizi... Dolunayın derunundadır sevdiğinizin endamı. Kıskanır sizdeki saffaniyeti de o da göstermez olur kendisine siz diye bakan sureti. Yıldızlar kayar, bulutlar geceyi emerken, rüzgar sizden teğet geçer.
Sonra, ruhunuzu sızlatır son hatıradan kalan gizemli koku. Eşi benzeri olmayan o koku, çoktan yârin sizde halan en kıymetli emaneti olmuştur artık.
İşte o an Hilâl ağlar, endam ağlar, gam ağlar.
Kargülü’nün gönlünde buruk bir akşam ağlar.
(MUDANYA- 18 EKİM 2004)
YORUMLAR
Oysa ki özünde sevdaya açtık,,
Aşkı ucuzlatıp, her yana saçtık,
Gerçeğe sırt dönüp, doğrudan kaçtık,
Korkuyla yaşayıp, tortuyl taştık.
---Yalanla avunup gönül eğledik,
---En doğru zamanda yalan söyledik.
Ne yıllar vefasız, ne de aynalar,
Bie vevasız ararsak o da insanlar.
Ne yazı ki haklısınız
Saygı ve selamlar.
ALMILA KARGÜLÜ
Bu arada yazımda işlediğim mısralar zaten şiir olarak var...