Bir varmış , bir yokmuş evvel zaman içinde nenem , dedemin beşiğini tıngır , mıngır sallariken aşk kaybolmuş . Umut ; aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan , bahaneydi sonbahar diyerek pembe beresini giymiş bavulunu eline almış aşkı aramaya yola koyulmuş
Biraz üzgün ancak kendinden emin çorak otların içinde ilerlerken bir ses duymuş şişt burdayım , arkasına dönmüş ama kimseleri görememiş herhalde yanıldım diyerek yürürken şişt burdayım diye bir ses yine duymuş , tekrar arkasına dönmüş. Ağaçtan düşen bir yaprak görmüş . Sararıp solan yaprak yıllarca umutla sarıldığı en büyük aşkı ağaçtan nasılda solgun ve üzgün yere düşmüş diye düşünmüş. Yaprağı eline aldığında eline bir damla gözyaşı akmış , yaprak ağlıyormuş , umut çok şaşırmış bavulunun üstüne hemen oturmuş neden ağlıyorsun diye sormuş .
Yaprak , aşka ağlıyorum demiş, umut biliyorum o kayboldu ben onu aramaya yola çıktım demiş . Yapraksa yanılıyorsun o kaybolmadı hemen yanıbaşında ancak şeytana uydu diye cevaplamış , Umut bu söylenenlerden hiç bir şey anlamamış , nasıl yani anlat bana demiş
Yaprağın gözyaşlarından koca bir okyonus olmuş aşk diye diye dev dalgalar kalkmış .
Umut büyük bir sabırsızlıkla elinde yaprak okyonusa koşmuş dev dalgalardan birinin içine kendini bırakmış . Dalgalar haşır, haşır ilerlemiş , Umut gece yarısı kendini elinde yaprak heryerde ışıkların parladığı bir ülkede bulmuş , elindeki yaprağa sormuş ; nerdeyiz , yaprak buğulu gözlerle etrafına bakıp burası aşk masalı ülkesi demiş.
Umut sessizce ilerlemeye başlamış , onun kulağına sürekli fısıldayan leylasını arayan mecnunmuş , dokunmadanda sevebilirsin , bu sözden hiç bir şey anlamayan Umut bir anda bir güvercinin ağzında getirdiği mektup ile irkilmiş mektup aşk tan geliyormuş , büyük bir sabırsızlıkla mektubu açmış okumaya başlamış işte o mektupta şöyle yazıyormuş
Sevgili Umut
Merhaba ben aşk , beni bulmak için bunca yol kattetin oysa ben kaybolmadım eğer beni gerçekten ararsan sana elindeki yaprak kadar yakınım . Beni çeyiz sandığında fistolu örtülerin gibi değer verip saklayanda sensin , buruşturup çöpe attığın mendilin gibi savuranda sensin
Sevgilerimle
Umut , bunları okuyunca aşkın günümüzde şeytana uyduğunu anlamış bir anda haykırmış ne olur bana izin ver ben aşk meleği olayım bu bavulun içine aşk doldurayım aşkı herkese ben anlatayım , Umut’un bu haykırışına aşk dayanamayıp hemen yanıbaşında peydah oluvermiş , yolun açık olsun Umut demiş.
Umut bavulunu aşkla doldurmuş ve dünyamıza dönmüş , kendini bir duvarın üstünde bulmuş orda bir kız ve erkek oturmuşlar , kıvılcımlar alevlenmiş , barut çoktan fişeklenmiş eliyle nabzını tutmuş delikanlının çok hızlı , kızın kide aynı
Aklına birde mecnunun söyledikleri gelmiş dokunmadan da sevebilirsin , ikisininde başından aşağı aşk dökmüş sonra haykırmış gerçek aşk temizdi , tıpkı ona secde ederken edep olduğu gibi , herşey sana aşkla başlar sen istersen dokunmadan severiz , şeytan isterse üç kuruşluk nefsimiz aşk sanarız ardından yıkılan gururumuza ağlar dururuz . Onun bu sözlerini duyanlar koşmuşlar aşkı bulduğumuz için havaii fişekler atılmış
Bir daha kaybetmemek ümidiyle , şeytana uymamak ümidiyle Onlar ermiş muradına , biz çıkalım kerevetine