- 698 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ne kadar süre yaşayacaksınız?
Sonunda bütün sorunları çözecek bir çözüm buldum. Düşünmemek ve öğrenmemek. Embesil gibi; işe gidip, eve gelip, tv izleyip (mümkünse aşklı, ağlamaklı dizi veya futbol), yorum yapmadan, düşünmeden, öğrenmeden ve merak etmeden yaşamak.
Heee! Bir de sağa sola bok atıp, en doğrusunu bildiğimizi savunmak ama hiçbir bilgiyle bunu desteklememek. Kimseye birşey kanıtlamak zorunda değilsiniz! Siz işi gücü olan, sağlıklı, kafası çalışan bir bireysiniz. Bu yüzden siz farkında olmadan yaşamanız gereken bir hayatın yarısını iş yerinde, diğer yarısını da işi düşünerek geçiriyorsunuz. Bunlara rağmen; sizin ’düşündüğünüz’ ve inandığınız doğrular, tabi ki en doğrusu, aksi olabilir mi?
Bir hayat ele alıyorum şimdi. Bir insan düşünelim, 60 yıl yaşadığını hayal edelim. Televizyon izlemeyi seven, futbolla veya magazinle ilgilenen (kadın-erkek için bu seçenekler) ve takip eden, sosyallik deyince alış-veriş yapmak veya halı saha maçı aklına gelen, yani; ülkemizin orta gelirli diye tabir edebileceğimiz kesimi (yine ülkemizin büyük bir kısmına göre, maddi durumu iyi olanlar), öldükten sonra hatırlanmak için çok fazla uğraşa girmeyip; çocuk yapmayı yeterli bulan bir insanı inceleyelim. (Orta kesimi ele alıyorum, daha aşağısını hesaplarsak yüreğim dayanmayabilir.)
Yaşamın ilk 7 yılını saymıyorum. Eblek eblek sağda solda dolaştığımız, "ne oluyor ya" derken geçen bebeklik dönemi. 5 sene ilkokul, 3 sene ortaokul, 3 sene lise, 4 sene kötü bir üniversitede okuduğunu varsayalım. (Yeni eğitim sistemi de 1-2 sene fark edecektir.) Toplam 15 sene yapıyor. Yani hayatımızın 22 senesi bu tip uğraşlarla heba olup gidiyor. Heba oluyor diyorum, çünkü mevcut sistemin, teorik öğretimden başka insana kattığı çok fazla bir şey yok diye düşünüyorum. Aksini iddia eden varsa, gelsin 2-3 dakika uzun uzun tartışalım.
Geriye kaldı 38 sene;
Bahsettiğimiz insanın, günde en az 3 saat televizyon izledeğini varsayalım, yani ömrü boyunca (38 yıl üzerinden) 4,5 yılı televizyon karşısında geçiyor. Tuvalet ve giyim kuşam gibi zamanları aynı yerde toplarsak, günlük 1 saat, yıl bazında 1,5 yıl da bunlara gidiyor. Yani 38 yılın 6 yılı bu tip uğraşlarla bitmiş oluyor
Geriye dolu dolu geçirmek için 32 yıl kaldı. İş yerinde ortalama 8 saat geçirdiğimizi düşünürsek, 12 yılımız da burada tükenmiş oluyor. Geriye 20 yılımız kaldı. İşe gidip gelirken; yaklaşık 1 saat zaman kaybettiğimizi düşünürsek, bu da 1,5 yıl yapıyor. Ve henüz hiç uyumadığınızın farkında mısınız? Günde 8 saat uyuduğumuzu düşünürsek; 13 yıl da bu yapıyor. 5,5 yıl kaldı. Yarısını bunak ve elden ayaktan düşmüş bir şekilde geçirebileceğiniz 5,5 yıl. Falanlar filanlar....
Çok moralinizi bozmamak için, değerleri biraz aşağıda tuttum. Sohbet ettiğiniz zamanları, boş boş oturup takıldığınız zamanları, internette geçirdiğiniz zamanları, "kitap okuduğunuz zamanları", çocuk büyüttüğünüz vb. uğraşları hiç hesaba katmadım.
Evet! Şimdi özgür bir birey olduğunuzu, ekonomik özgürlüğünüz olursa; dilediğiniz gibi hayatınızı yaşayabileceğinizi, iş güç sahibi olursanız, sigortanız yatarsa güzel bir yaşam yaşayacağınızı düşünün. Öylesiniz. Ama biraz vaktimiz az sanırım.
Siz de evinizde bir excel dosyasında bu hesaplamaları kolayca yapabilir, hayata küsebilirsiniz.
(Tavsiyem, en azından işe gidip gelirken kitap okuyun ve hayatınızın 1,5 yılını kitap okuyarak geçirin.)
Sercan Korkuç
YORUMLAR
fazla takıntılı Millet olunca böyle oluyor.. Kendimizi geçtik millete bile takıyoruz.. Bu kız Adam olmaz işi gücü Kitap okumak , Kitap alacağına şu eteği alsana kızım cümleleri geçti aklımdan.. Insan gizli gizli Kitap okur mu ? Okudum.. Ama şu sıralar açıkçası mal'a bağladım açıkçası. Mal derken internet oyunları :) geçer geçer sebepsiz yaşamaya diyorum ..
ikiekmekbimaltepe
leb-i şima
olur
olur :)