- 773 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ORDAYDIM.
Ordaydım...zamanın durmasını istediğim yerde. Kısacık bir zaman dilminin ruhumda ebedileştiği ve yüreğim seni her andığında ayaklarımın gayri ihtiyari beni taşıdığı yerde. İstanbula hakim bir yerdi orası. Sen bilmessin hatırlamassın da bana karşımızda duran manzarayı bir bir anlatmıştın. Galatadan, beyazıt kulesine oradan karşıya geçip bir martının kanadında, doğduğun yerleri, kısada olsa anlatmıştın. bense senin ağzında cümleye dönüşen, küçük hecelerin sevinciyle dinliyordum .Aslında ne dediğin çok önemli değildi, nerde olduğumda çünkü varlığının doldurduğu her yer İSTANBUL du bana. Bugün hangi anı takıldıysa yürek oltama beni derin bir deryadan alıp seninle dopdolu bir yere öylece cansız bırakıverdi. Sudan çıkmıştım bir kere nefes almak imkansızdı....
Sen o mavi sihirli kürede bir mucize gibi ansızın karşıma çıktığında senin hiç kimseye benzemeyeceğini anlamıştım.Aykırıydın... bize benzemiyordun..ama ben sende kendime benzeyen birşeyler bulmuştum.Ve kalbim sımsıkı sarıldığında sana, ellerini tutmanın ne kadar imkansız olduğunu gizlice söyleyiverdin.Senin söylemek için kelimelere ihtiyacın yoktu. Bir bakardın ve ben bilirdim seninle asla olmayacağını...bilirdim de gönül kendi ülkesinde kendi dilinden konuşmaya devam ederdi.. Sen istediğin kadar sükutu giyin ben gecelerce ağlayayım duymazdı, çünkü onun tabiatıdır padişah fermanı olsa dinlemezdi. Öylesine, sıradan günleri olağanüstü hale getiren küçük sürprizlerin olurdu bir anda çıkar gelirdin.. bir kaç laf ederdin hal hatır babında sonra benim divane gönlümü sürükleyip götürürdün peşin sıra ben hesab yapardım sürekli kelimelerinden oyunlar çıkarırdım.Telaşlıydın hep, birşeylerle ilgilenirdin, hayat sana en güzel günlerini yaşatırken bir köşede sessizce seni izllerdim. Not tutardım sürekli günlerin içinde sana dair anları. Kocaman bir defterim olmuştu senin hiç okuyamayacağını bildiğim. Birde her satırı sen fışkıran şiirlerim. Şimdi geriye baktığımda yıllar geçmiş üstünden.Ara sıra uğradığım sen sokağından geçerken içimde mavi bir kıyamet kopuyor ansızın. Ağlamaya başlıyor sen giderken döner belki deyip avuttuğum çocuk.Yine karşılaşırız dünya küçük aşkın büyük diye şarkılardan bir teselli arayacak olsam susturuyor mesafeler çok uzaktaymışsın meğer.Yine de bir umut filizlendi içimde engel olmaya çalışsam da, şimdi o filiz çok bunaldığımda serininde gölgelendiğim bir çınar oldu. kök saldı içimde. Belki, belki diye dallarını saldı ruhuma. Belki birgün bambaşka insanlar olarak buluşuruz biryerde ve tüm olmazlara inat uzatırız ellerimizi birbirimize. Mavi, telaşsız ve özgürce...