- 749 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kutsal Özgürlük
Kutsal Özgürlük
İnsanların bir şeye ezbere taraf olduğunda bu taraftarlıklarının göstermelik yandaşlığa dönüşmesi; gruplaşma ve grup arası paslaşma şeklinde kendini gösteriyor. Çete halinde boş arazilerde gezen sokak köpeklerini gözlemledim, sürüde en güçlü olan lider (yapılan bir dalaşta elde etmiştir) ve liderin en yakınında güçlü olanlar yer alır. Sürüye yeni katılan olursa önce onu topluca döverler, hepsi birden saldırır ve hepsi bir kere ısırır, öldürmezler ama mızıktısı arazide çınlar. Yaraları iyileşince o da gücüne göre ya lider kadroda ya da yandaş kadroda yerini alır. Çünkü yediği dayak onun sürüye itaatini sağlamıştır.
Bu tür çeteleşmeye örnek "Orta Çağ" da en fazla görülen "Derebeylik". Bu esas üzerine kurulu sistemler zaman içinde gelişerek kıtaları zaptetmiş, büyük savaşlara sebep olmuş. Bu hal insanlığın gelişimini engelliyor elbet. Bu tip toplumlarda lider ne derse o olur! Tarihsel nakli bilgiler tekrar düzenlenir ve lider kadronun istediği şekle getirilir. Orta Çağ da bu zirveye ulaşmış ve günümüzdeki öğretilerin neredeyse tamamı "Orta Çağ" esaslıdır! Kutsal kabuller üzerinden kavga hala devam ediyor.
"Kutsal" kabul edilmiş şeyler:
Eski Mısır’da "Bok böceği"; Ra’nın “ Khepre” şeklini temsil eder, evrenin meydana gelişini simgeler, Güneş sistemi ve Sirius ilişkisini simgeler, yumurtasını içine koyduğu topu yuvarlaması Dünya’yı simgeler. İlah olarak kabul edenler olmuş.
Eski Mısır’da bir dönem farelerle baş etmek tahıl korumak kutsal görülmüş ve bu konuda onlara yardımı dokunan kediler "İlah" oluvermiş.
Günümüze kadar gelen Hindistan’daki "Kutsal inek" konusu manidar. İnsanların her türlü yardımında olan bu hayvanı "Kutsal" saymak toplumda kabul görmüş.
Güneş ve ateş de insanların işine yaradığı için kutsanmış; kutsanan illa hayvan veya nesne olmuyor, bazı dinsel ve ideolojik lider ve önderler de kutsanarak yüce makamlar verilebilir. Kitaplar ve kişiler kutsanabilir, öğretiler, ırk, ideoloji din, mezhep; tarihi bir olay, dönüm noktası veya her hangi bir insan kutsanabilir........
İnsanlar işlerine yarayan kendilerine faydası dokunan her şeyi kutsallaştırıp daha da ileri giderek, ilahlaştırp tapınabilmişler! İlk çağlarda insan ilah, yarı insan ilah şeklinde güçlü ve özel insanlar da kutsanmış. Günümüzde dahi o zamanlardaki kutsanan şeylerin tesiri, öğretisi, bilgisi etkisini sürdürüyor.
Gelelim özgürlük konusuna!
Her insan "İnsan" haysiyetine uygun bir biçimde özgür olarak yaşamak ister. Kendi ile "İnsalık" konusunda eşit olan başka insanların kontrolünde, baskısında yaşamak istemez.
Özgürlük isteyenlerin söylemlerine bakınız; "Kimse kimsenin (başkasına zarar vermeyen) eylemine karışmasın!" Bu çok güzel ama uygulama da ne olur? Uygulamada gücü eline geçiren, egemen olanların dediği olur. Egemenler toplumda taraftarlık oluşturarak işlerini kolaylaştırır! "Kutsal "ilan ettikleri, toplumda kutsanmış olan hazır birikmiş enerjiyi de kullanırlar! Ve doğal olarak, "Kutsal" kabul edilenin tartışmasız kabulünü de ister!
Bu açıdan bazıları kendileri için özgürlük isteminin ardında başkalarına karışma ve sınırlama özgürlüğünü de istiyor. Diğerinin özgürlüğünün "Kutsal" kabuller çerçevesinde kısıtlanabilirliğini savunuyorlar. Bu nedenle sıkıntı oluyor.
Son tahlilde; "Kutsal" kabul edilen çok çeşitli şey var ve "Kutsalıma saldırı var" söylemi, "Hangi kutsal?" sorusunu da doğurur. Kutsal dendiğinde sadece masum dini inançlar akla gelmemeli. Kapsam geniş (yukarda bahsedilen kutsalların hepsi). Dikkatli incelenirse tüm savaş ve kavgaların altında "Kutsal" lar yatar. Direk veya dolaylı yönden meşruiyet kutssallar üzerinden sağlanır. Haçlılar Doğu’ya ganimet için saldırırken meşruiyet gerekçesi kutsal değerler oluverir. Doğu’lular da din yaymak, cihat etmek meşruiyetiyle ganimet alır köle cariye elde eder. Toprak işgali için vaat edilmiş toprakların asıl sahibine kavuşması söylemi kullanılır...Günümüzde yer altı ve yer üstü kaynakları yağma amaçlı yapılan savaşların çoğunun gerekçesi de "Kutsal özgürlük" değil mi? Önce büyük uğraşlarla kargaşa çıkması sağlanır, sonra "Kutsal Özgürlük" getirilir.
Mevzu uzar gider.
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.