- 2062 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİLİ'YE MEKTUPLAR
Sevgili;
Bu mektubu sana enkaza uğramış bir gönlün dilinden yazıyorum. Bil ki; rahat değilim, huzurum yok. Bil ki; ağır geliyor aynı şehirde ayrı yaşamak. Nerede olursan ol aynı gökyüzünü paylaşmanın tadını hiçbir şeye değişmeyen ben, sensiz ne bir vücuda sığabiliyorum, ne de nefes almayı marifet sayabiliyorum. Genzimi yakan acı bir sigara gibi olsa da ismin, dudaklarımdan bir an olsun bile düşmüyor. Hangi yola sapsam sana çıkıyor. Bütün film afişlerinde senin yüzün var sanki. Kime baksam biraz sana benziyor. Hani o hiç duymadığım sesin var ya, bütün şarkılarda duruyor gibi ve ben ne zaman bir şarkı dinlesem bana uzaktan bir yerden sesleniyormuşsun gibi oluyorum. Sanki ellerin salkım salkım gökyüzüne asılmış. Sanki uzatsam ellerimi, tutacağım. Ama hep eksik kalıyorum. Ama hep aciz. Ama hep çaresiz. Ben seninle hiç yaşamadım ama, sensiz yaşamayı da beceremiyorum. Gölgem bile ağır geliyor cüsseme ve kendime bile küsüyorum. Umrumda olmuyor pencereme çöken hüzün, odamdaki anlamsız sessizlik. Ve yine umrumda olmuyor saksıda solan karanfil. Hiçbir gece yok ki aklım arsız bir misafir gibi sende kalmasın. Hiçbir gece yok ki gözlerimden silemediğim yüzün kara saplı bir bıçak gibi yüreğimi yoklamasın. Ben yine heybesinde iki lokma aşkla bir dilenci gibi kapına dayanacağım. Unutacağım geçmiş zamanı ve ben seni şimdiki zaman da seveceğim. Küçük bir çocuğun içi gülen gözlerinden bir demet mutluluk koparıp, tebessümlere sarıp sana göndereceğim. Hasta gönlümün, içine düştüğü derdin tek ilacısın sen. Sen yanan bir ateşin kül mavisi rengi, sınandığım tek imtihansın. Ne yapsam boş, yine seni seveceğim. Yine güneş doğacak, mevsimler değişecek, kuşlar uzak iklimlere göç edecek, manolyalara çiğ düşecek, hatta zaman bile duracak ama ben hep seni seveceğim. Belki gözleri görmeyen bir derviş gibi, belki çöllere düşmüş maşuk gibi, belki zihnini yüreğine teslim etmiş bir deli gibi. Ama ben seni en çok kendim gibi seveceğim. Böyle sersefil, böyle divane. Her aklıma geldiğinde ağlayarak. Bir kule gibi, eski bir mabed gibi yıkılarak.
Her gece seninle uyuyup, her sabah seninle uyanmanın tadı değişilmiyor hiçbir şeye. Seni seviyorum.