- 771 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İYİ VE KÖTÜ KAVRAMLARI ÜZERİNE
Nedir insanlık? İnsanca yaşayabilmek mi? insan olmanın kriterlerini uygulayarak yaşamak mı? bu sorunun cevabını vicdanlarımız veriyor zaten. Sadece insanca yaşamayı istemek elindeki kaleme karşılık ev istemek gibidir. Çabalamadan sadece kalemi elde edebilmiş bir insanın gözünü eve dikmesi tam bir budalalık ve kısa yoldan büyük şeylere sahip olma arzudur. Bu arzunun m...eşruiyeti diktatörlerin halkını katletmesi kadar mantıksızlık içerir sadece.
Şimdi diyeceksiniz ki dünya üzerinde bir iyi kötü dengesi var insan olma kriterlerini uygulamamızı zorlaştırıyor. Evet iyi ve kötü var fakat o kötünün insan olmak için için çabalamayıp egolarına yenik düşmesi onu kötü yapmış. içinde iyilik haznesi bulunan her insan, insanlığa hizmet edebilecek iyi bir insan adayıdır. fakat çevre ve koşulların üzerine bir de karakter zaafiyetlerine neden olan kişilik zaafiyeti buna engel teşkil etmekte ve bireyin yokuştan yuvarlanırmışcasına hızlı giden davranışlarını karanlığa doğru daha da hızlanmasına meyil etme görevinde bulunmasına neden olur. bu kişinin iyi olmaya çabalamamasından ve üst bilincinin açılmamasından kaynaklanır.
bir kaç iyi ve kötü insan modelini zihnimizde tasvir edip açıklayabilirsek, örneğin, A bireyinden yola çıkalım. bu birey hayatında zorluklarla mücadele etmiş fakat sonunda bir yere bileğinin hakkıyla gelmiş birisi olsa hangi tarafa yönelir, ezilmişliğin ve alt seviyede yaşamanın verdiği hırsla kötülüğe meyilli bencil bir insan mı olur, yoksa ezilirken çevresinde gördüğü aynı konumda insanları görüp tecrübe edinip bu durumdaki insanların da halini anlayacak toplum ve insanlık bilincine sahip iyi bir insan mı? işte burda kişilik zaafiyetinin yol açtığı karakter zaafiyetinde görünen çatlak veya kişiliğin güçlü olması sonucu karakterin de sağlam olması veya yüzdeli oranlarda herhangi birinin ağır basması bun da etkili olur.
iyi ve kötüyü tanımlarken çevresel, toplumsal veya psikolojik kavramları temel varsayarsak ulaşacağımız sonuç, bu kavramların insan beyni içindeki sınırsız görelilik yanlışlığının beyne kattığı öznel karmaşa sonucundan dolayı yanlış çıkarımlara sebebiyet verebilir. iyi ve kötüyü hayatı boyunca kadın düşmanı olarak yaşamış einsteinin ünlü kitabı izafiyet teorisi kitabındaki ilk konu olan sınırlandırılmış görelilikle açıklamak daha mantıklıdır. einstein’ın sınırlı görelilikte yaptığı basitleştirilmiş sözel ağırlıklı açıklamayı ele alalım. ’’ sabit hızda ve eğimsiz bir doğru yönündeki raylarda ilerleyen trende bir adam pencereden aşağı taşı eliyle bir güç uygulamadan sabit bir şekilde sadece yerçekimi kuvveti etkisiyle yere bırakıyor, taşı bırakan adam taşın koordinat düzlemine göre dikey ve sapmasız indiğini görüyor; fakat o sırada taşın bırakıldığını gören adam taşın düşerken belli bir sapma derecesi çerçevesinde yere indiğini söylüyor. bulunduğu konuma göre düzlemsel noktada mümkün olan bu iki doğru gözlemin herhangi birine yanlış diyemeyiz. çünkü bu noktada bu olayı açıklayan matematik ve fizik gibi iki pozitif bilimin ispatları ikisini de doğrulamaktadır. işte bu yüzden iyi ile kötüyü kavramsal tanımlayıp ardından insanın dışarısındaki ve içerisindeki etkileşim alanlarını üzerine kattığımızda elde ettiğimiz sonuçtan tek başına doğru olamayacağını en azından sağlıklı bilgi olamayacağı sonucuna varabiliriz. şimdi kendinize sorun siz o taşı hangi açıdan gördünüz?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.