Şimdiye kadar hiç kimse taklit yoluyla büyüklüğe ulaşamamıştır. -- samuel johnson
leb-i şima
leb-i şima
@leb-isima

İstenmeyen- I

12 Ekim 2012 Cuma
Yorum

İstenmeyen- I

6

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1364

Okunma

İstenmeyen- I

İstenmeyen- I



Gecenin ayazında uyanıyorum, nasıl da üşümüşüm. Yaz olmasına rağmen hâlâ soğuk. Hoş Kanada’da yaşamayı ben şeçmiştim gerçi. Sırf ailemden kaçmak için öğrenci değişimini kabul edip burada ailemin “Gâvur” dediği aslında benden daha koyu müslüman olan kişiyle tanışıp evlenmiştim. Evlenme olayı da apayrı bir hikâye tabi , iğrenç gibi birşey , neyse.

Onu tanıdığımda en çok beni ona çeken söylediklerinin çoğunu anlamamam ve Şeker gibi bir oğlan olmasıydı.

Adı önemsiz, O da benim gibi yabancıydı Kanadaya Mısırdan gelmiş, burada kalmış ve çalışmaya başlamıştı. Aramızda bizi bağlayan sarhoş bir gece sonrası bedenime attığı tohumdu. İlk zamanlar aldırmak için çok uğraşmış olsam da , kürtaj masasını görünce korkudan geriye kaçmış ve aldırmaya kalktığımda çok geçti , bebeği aldırtamamış ben de ona uymuş görünmüştüm.

Evlendik kimsesiz bir ortamda yapayalnız , iki taraftan da kimse yoktu. Sanırım o da benim gibi ailesini sevmeyen biriydi , çünkü hiç konuştuğunu görmemiştim ailesiyle.

Ona göre planlar yapılmış , çocuk doğar doğmaz alıp mısıra gidecekti orada annesine bırakıp kültürlerine göre büyümesini sağlayacaktı. İlk kez o gün ailesini dile getirmişti karşımda.

Ben de zaten istemiyordum karnımda taşıdığım cenin’i. Cenin demek daha iyi geliyordu , nitekim ondan nefret ediyordum. Hem çocuk falan uğraşacak yaşta değildim , bu dünyaya da çocuk getirmek aptalcaydı. Üstelik benim daha çok daha hayallerim vardı yapmak istediğim. Bir gecenin günahını ömür boyu karşımda , hayatımda çekemezdim kesinlikle doğru karardı onun kararı.

"Lânet içki hatta lânet ailem" herşey onların yüzünden olmuştu herşey.

Adını telaffuz etmek istemiyorum ben ona Mısırlı diyorum kısaca adı çok uzun çünkü hiç uğraşamam.

Gebeliğim ilerledikçe işte çalışamaz da olmuştum ama sıktım dişimi. Zaten istemediğim bir çocuktu bu neden işimden olayım ki bu cenin yüzünden.

İlk beş ayım bebekten nefret ederek geçti. Sanki onun suçuymuş ve içimde bir canavar besliyormuş gibi yaşadım her günümü.

Artık bebek diyorum nasıl oldu bilmem ama biri bebeğin nasıl deyince cenin demekten vazgeçtim , gittikçe aileme benzemeye başladığımı farkedince korktum ben o kadar da kötü olamazdım.

Bir gece su içmeye kalktığımda karnımda bir kıpırtı oldu hem de öyle sert ki sanki bebek karnımı delip geçecekti. Sırtüstü yatıp karnımı açtım bebek deli gibi hareket ediyordu. Karnıma dokunduğum anda o da aynı anda tekme attı. Ona ilk kez dokunuyordum , birden ağlamaya başladım. Tanrım neler oluyordu bana , anne olmak bu olsa gerek.

Birkaç gün sonra onu daha çok hissetmeye başladım. Bu muhteşemdi. Ona bağlanmaya başlamıştım. Bazen ona müzik dinletiyor , bazen de onunla konuşuyordum.

Son iki ayımda izne ayrılmıştım. İlk kez mısırla evde uzun süre yalnız kalacaktım. Çünkü o gece ben gündüz çalışıyorduk. Salonda Tv izliyordu. Canım da sıkılmış yanına hitmiştim. Oturdum. Oturur oturmaz bebeğimin tekme atmasıyla yerimden fırladım. Mısır da bana doğru geldi endişeyle.

“ iyi misin alina ” adım aleyna ama o alina demeyi daha kolay görüyordu. Hoş ben de bu ismi seviyordum.

“yok bir şey bebek tekmeledi yine..” onu ilk kez böyle heyecanlı görüyordum. Bana iyice sokulup “ dokunabilir miyim ” dedi. Sakınca görmedim. Elini karnımın üstüne koydu beklemeye başladı. İşte bir tekme daha. Mısır gülmeye başladı ağlıyordu da. Acayipti. Bir erkeği ilk kez ağlarken görmüştüm.

“ Alina ” dedi gözlerime bakarak sıcak ve ilk kez duyduğum bir ses tonuyla “ Sizi çok seviyorum…”

Ben öylece kalakaldım yutkunamadım, zavallı çocuklar gibi oldum ağlamaklı. Oysa ben onu hiç sevmemiştim. Zorunluluktan taşıdığımı biliyordu bebeği. Yoksa o da mı farketmişti bebeğimi sevmeye başladığımı. “Yok yok canım kesin heyecandan ” dedim içimden bir avuntu verdim kendime.

Bir şey demeden sadece gülümseyip yanından kalktım. Biliyordum ardımdan bakıyordu. “Allahım şu iki ay nasıl geçecekti…”


Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İstenmeyen- ı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İstenmeyen- ı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İstenmeyen- I yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Dilek USTA
Dilek USTA, @dilek-usta
14.10.2012 13:26:59
Evet yeni bir yazı ve bir solukta okuyup devamını merakla beklediğim çok güzel bir hikaye başlamış...Alina değişik bir karakter .. içinde fırtınalar var.. bence bebeği sevecek ,belkide mısırlıyıda sevecek.. Devamını merakla bekliyorum..Kutlarım yeni yazınızı Faize hanım....Sevgilerimle..
@DAĞÇİÇEĞİ@
@DAĞÇİÇEĞİ@, @-dagcicegi-
13.10.2012 20:08:17
ee ama devamını hala yazmadın meraktan çatlatacakmısın yoksa:)))
nargulu
nargulu, @nargulu
13.10.2012 11:22:35
güzeldi faizecim,devamını bekliyorum ama biliyorum ki zaman içerisinde çok daha şaşırtıcı bir kalem olacaksın.sevgimle..
glenay
glenay, @glenay
12.10.2012 23:00:01
9 puan verdi
Sevgili Faize ben çocuğum olsun diye evlendim.Çok şükür Allah hiç bekletmedi, hemen hamile
kaldım.İki çocuğum oldu, bir erkek bir kız. Onları büyüttüğüm sürece hayatım sadece çocuklarımdı.
İkisini de çok sevdim. Öyküde de bu sevgi vurgulanacak sanıyorum. Karnındayken pek anlamıyorsun. Onun tenini bakışını hissetmek, dünyaya değer..

tebrikler canım,

sevgimle..
gülhans
gülhans, @gulhans
12.10.2012 11:38:12
yine konusu güncel ama yazıldığında farklılaşan bir öykü olmuş.devamı güzel gelecek gibi.hiçbir anne yavrusundan nefret etmez zira.hormonları müsade etmez en başta.ne kadar istemezse istemesin o hamileliği bilirki onun suçu yok.ve o bambaşka bir dünyadır.uğrunda ölünür.kaleminiz daim olsun.
Maşide Kılınç
Maşide Kılınç, @masidekilinc
12.10.2012 11:26:32
Kızım senin kafanda nasıl bir dünya var bu nasıl bir yazı hayretler içindeyim :S
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.