Attila İlhan'a Saygıyla
’...demek diz üstü düşmüş mehemmed
kirvesi durdu’nun yanıbaşına
kanlar akar yarasından
al al olmuş çevresinden
köpük köpük gözlerini doldurur
bir başına mehemmed yedi düşman öldürür
mavzerinin namlusu hala sıcak
tutulmaz
ölümün derdi büyük yiğenim
çare bulunmaz
aynı akşam doğurmuş karısı döne
mavi gözlü bir çocuk sarışın
bir avuç toprak sarmışlar altına
ve kemal koymuşlar adını...’
Dizeleriyle başladı onun edebiyat hayatı.Daha onaltısındaydı her genç delikanlı gibi sevdalandı.Sevgisini şiirlerle göstermeyi seçti ve lise örencisiyken sevgilisine yazdığı mektuplardaki Nazım Hikmet şiirleri yüzünden tutuklandı.Hiç bir okulda okuyamaz diye belge verildi eğitim hayatına zorunlu olarak ara verdi.1944 yılında okuma hakkını geri kazandı lise son sınıftayken amcası ondan habersiz ’Cebbaroğlu Mehemmed’ şiirini yollayarak onun adına CHP Şiir Armağınına katıldı.Şiir bir çok yazarı geride bırakarak ikinci oldu.Yukarıda okuduğunuz dizeler bu şiire aittir.’Cebbaroğlu Mehemmed’ şiiriyle edebiyat hayatına başarıyla başlamış oldu.Liseden mezun olduktan sonra Hukuk Fakültesine başladı.Üniversite yıllarında Yığın ve Gün isimli dergilerde şiirleri yayımlandı.1948 yılında ilk şiir kitabı ’Duvar’ı kendi imkanlarıyla yayımladı.Sonra İzmir-İstanbul-Paris üçgeni başladı onun için.1948 Yılında üniversite ikinci sınıftayken Nâzım Hikmet’i kurtarma hareketine katılmak üzere ilk kez Paris’e gitti.Paris’te olmak onun yazarlığı açısından hayatına çok şey kattı.Bu kadar çok yer ve karakter görmek,tanımak yazılarında ona ilham verdi.Sevdi ve ’Ben Sana Mecburum’ dedi;Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu...
Bu dizelerde kaç aşık kendini buldu insanlar sevdiklerine ’Ben Sana Mecburum’ dedi.Yazdığı satırlar sadece onun aşkı değildi çünkü insanlar kendi aşklarından da bir parça buluyorlardı.Fakat kimse onun kadar anlamlı,kulağa hoş gelen cümlelerle satırlara dökerek paylaşamıyordu sevdasını.Ardından sevdiğine sitem etti;’ Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım...’
Beni sevmiyordun oysa senin sevdanı en çok ben hakediyordum diyordu haykırıyordu kıskançlığını.Fakat elden bir şey gelmiyordu ’Üçüncü Şahsın Şiiri’ yazılıyordu.Sevdasına karşılık bulamayanlar bu dizelerde kendini buldu.Okudukça hüzünlerini onun dörtlüklerinde teselliyi buldular,ağladılar yeri geldi satırları sevdiklerine sitem dolu düşüncelerle yolladılar.İnsanların birbirleriyle iletişime geçmesini sağladı onun bu satırları.Yüz yüze olmasa bile gönülden gönüle bir köprü kuruluyordu kuşkusuz.’Tutuklunun Günlüğü’ ile onunla aynı duyguları yaşayan insanların iç sesi oldu.Belkide onaltısında masum bir kaç şiir yüzünden iki ay hapiste yatması bu satırların doğmasına sebep olmuştu.
’...kara bir balta buldu akşam vuracak noktayı
hücreler doldu bir ıslık en yakın maçka tramvayı
kim bırakmış yalnızlığıma bu hüzzâm şarkıyı
kimin bu karanlık kimler sürgülemişler kapıyı
insan olan bağlar her koptuğu yerden yaşamayı.
Daktilolar camları bulutlu sorgu odalarında
didiklemez mi özgürlüğünü sansaryan hanı’nda
küflenir suyun bir bakır çalığı birikir ağzında
kendini öldürmeyi belki bin kere tasarlarsın da
bir kere aklından geçmez bitirmeden ölmek şarkıyı...’
Sadece şiir değil Roman ve Senaryoda yazıyordu.Onbeş senaryosunda Ali Kaptanoğlu ismini kullandı oysa kendisi İzmir’in gururu değerli aydınlarımızdan biri olan Attila İlhan’dı.Tam olarak ismi Attilâ Hamdi İlhan’dır.Türk edebiyatına sayısız romanlar,şiirler kazandıran edebiyatımızın gelişmesine büyük emek veren ve katkıda bulunan yazarımızın bugün vefatının 7.yılı.15 Haziran 1925 yılında İzmir/Menemende dünyaya gelen yazarımız 11 Ekim 2005 yılında İstanbul’da kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumdu.80 Yıl boyunca hayatını Türk edebiyatı için adadı.Gezdi,okudu,araştırdı,çok insan tanıdı sırf bizlerin, Türk gençlerinin aydınlanması için yazdı.Tarihimizi okuyalım bilelim diye romanlarında tarihi konulara yer verdi.Değerli yazarımızın romanları sırasıyla;
Sokaktaki Adam (1953)
Zenciler Birbirine Benzemez (1957)
Kurtlar Sofrası (1963)
Aynanın İçindekiler serisi
Bıçağın Ucu (1973)
Sırtlan Payı (1974) Yunus Nadi Roman Armağanı
Yaraya Tuz Basmak (1978)
Dersaadet’te Sabah Ezanları (1981)
O Karanlıkta Biz (1988)
Allah’ın Süngüleri: Reis Paşa (2002)
Gazi Paşa (2006)
Fena Halde Leman (1980)
Haco Hanım Vay (1984)
O Sarışın Kurt (2007)
Bir çok muhteşem şiiri olan Attila İlhan’ın sırasıyla şiirleri;
34 FN 346
Adım Sonbahar
Adımla Nasıl Berabersem
Ağır Kan Kaybı
Ağustos Çıkmazı
Ah
An Gelir
Arabesk
Artı Sonsuz
Aydınlık Neyin Oluyor Senin?
Ayrılık Sevdaya Dahil -1
Ayrılık Sevdaya Dahil -2
Ayrılık Sevdaya Dahil -3
Ayrılık Sevdaya Dahil -4
Ayrılık Sevdaya Dahil -5
Aysel Git Başımdan
Bakarsak
Bana Bir Şimşek Çak
Batan Bu Köhne Şileb...
Bekle
Bela Çiçeği
Belki Gelmem Gelemem
Belma Sebil
Ben Artık Küsüm
Ben Sana Mecburum
Bence Malumdur
Bir Üç Beş
Biraz Paris’ ’
Böyle Bir Sevmek
Büyük Yolların Haydudu
Carıcın De Geçen Kış
Cebber Oğlu Memmed
Cinayet Saati
Cinnet Çarşısı
Claude Diye Bir Ülke
Delik Deşik
Diyalektik Gazel
Duvar
Elde Var Hüzün
Elimden Gelen Bu
Emirganda Çay Saati
Emperyal Oteli
Gece Buluşması
Gecenin Kapıları
Geç Kalmış Ölü
Geçerdi Hep
Gibi Redifli Gazel
Hacı Murad In Ölümü
Hannelise
Harp Kaldırımda Aşk
Hayır...
Her Sabah, Yanılmak!..
Herşeyi Birden İstemek
Issızlığın Çığlığı
Işık Mezarlığı
İhtiyar Balladı
İki Yüzlü Melekler
İkinizden Hanginiz
İstanbul Ağrısı
Jilet Yiyen Kız
Kadınlar Sonbahar
Kalk Gidelim Kadınlar Balladı
Kaptan -1
Karantinalı Despina
Kırmızı Pazar
Kim Kaldı
Kim O?
Kimi
Kimi Sevsem Sensin
Korkarım
Korkunun İsi
Korkunun Krallığı
Mahur Beste
Maria Missakian
Memleket Havası
Mevsimdir
Mihaka
Muhalif Rüzgar
Muhayyer
Mustafa Kemal...
Müjgan’a Aşk Şarkıları
Nasıl Bir Sevdaysa
Nasıl Olduysa
Nefesler -4
Neydi O Bir Zamanlar
Nöbet Değişimi
O Sözler Ki
Onsekiz
Ölmek Yasak
Ömer Haybonun Son Günleri
Pia
Pusudaki
Rast "Zenci" Peşrevi
Rinna-Rinnan-Nay
Rüzgar Gülü...
Saçların Örülmüş Olmalı
Sakın Ha
Saklı Sevda
Salı Sabaha Karşı
Sana Ne Yaptılar
Sen Benim Hiçbir Şeyimsin
Sen Beyaz Bir Kadınsın
Sen Burda Bir Yabancısın
Sen Yoksun
Serüvenin Sonu
Sevmek İçin Geç Ölmek İçin Erken
Silahlı Dört Besmele
Sisler Bulvarı
Sokağa Çıkma Yasağı
Sokaklarda Mızıka Çalma Çocuk
Söyler
Sultan-ı Yegah
Süheyla Değildi Adın
Süleyman
Şahane Serseri
Şeyh Bedrettin-i Simaviye Gazel
Şubat Yolcusu
Tarz-ı Kadim
Tatyosun Kahrı
Tut Ki Gecedir
Tutuklunun Günlüğü
Usturanın Ağzında
Üçüncü Şahsın Şiiri
Varsağı -1
Varsağı -2
Varsağı -3
Waldorf Astoria
Yağmur Gemileri
Yağmur Kaçağı
Yağmurda Sis Düdükleri
Yalnızlığı Denemek
Yalnızlık Şiiri...
Yanılsama
Yasak Sevişmek
Yazın Son Günleri
Yirmibeşinci Kısım
Zeynep Beni Bekle
Attila İlhan sadece roman ve şiir yazmamıştı.Bir çok gazetede sinema eleştirmenliği ve köşe yazarlığı yaptı.Denemeleri sırasıyla şunlardır;
Hangi Sol (1970)
Hangi Batı (1972)
Hangi Seks (1976)
Hangi Sağ (1980)
Hangi Atatürk (1981)
Sağım Solum Sobe (1985)
Hangi Edebiyat (1991)
Sosyalizm Asıl Şimdi (1991)
Hangi Laiklik (1995)
Hangi Küreselleşme (1997)
Aynı zamanda senaryo yazarlığıda yaptı ve yazdığı diziler çok sevilen,izlenilen kaliteli yapıtlar oldu.Dizileri şunlardır;
Teleflaş / Kanal 6 (1991)
Sekiz Sütuna Manşet (1982)
Kartallar Yüksek Uçar (1983)
Yarın Artık Bugündür (1986)
Yıldızlar Gece Büyür (1992)
Ve Cumhuriyet söyleşileri;
Bir Sap Kırmızı Karanfil (1998)
Ufkun Arkasını Görebilmek (1999)
Sultan Galiyef - Avrasya`da Dolaşan Hayalet (2000)
Dönek Bereketi (2002)
Yıldız, Hilâl ve kalpak
Attila İlhan çok yönlü,başarılı,entelektüel bir edebiyatçımızdır.Yüksek zekası sayesinde kimseden yardım almadan Fransızca öğrenmiştir.Öğrendiği her bilgiyi insanların gelişmesi,bilgilenmesi için eserlerinde bizlerle paylaştı.Kendinden çok ülkesi ve insanları için adanılmış 80 yıllık bir hayat.Dolu dolu sanat kokan sevgi,saygıyla örülmüş 80 yıllık yaşam Attila İlhan.Kendisiyle hemşehri olmaktan gurur duyduğum,örnek aldığım değerli aydınımızı vefatının 7. yılında sevgi ve saygıyla anıyorum.Çok sevdiğim şiirlerinden biri olan ve bugüne büyük anlam katan şiiriyle yazımı noktalıyorum.Mekanın cennet olsun...
ÖLMEK YASAK
Daha önce bıçaktan hiç su içmedim
Hiç kısılmadı kerpetene bıyıklarım
Gururlu bir gemiyim oldum bittim
Sabah olur yelkenlerimi saklarım
Özgürlük dediğim yerde demirledim
Üstüme varma bulutları tutamam
Böyle paldır küldür gideceklerdir
Gelmezsen farketmez kimseyi aramam
Asıl sevdiklerim en içimdekilerdir
Onlarla yaşarım eğer yaşarsam
Olur mu gecemi yeşile çalmak
Yıldız çivilemek parmak uçlarıma
Ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak
Hiç doğmamayı isterdim ama
Bir kere doğmuşum ölmek yasak
(ATTİLA İLHAN)
Attila İlhan’a saygıyla Özlem Eryılmaz
YORUMLAR
En sevdiğim yazarlardan biridir, Atilla İlhan. Madde madde anlatmışsınız, elinize sağlık. Sadece şairliği ile değil, insanlığı da örnek olmadır şair ve yazar olmak isteyenlere. Güzel cümleler kurmak yeterli değildir bence şair olmak için , yazdığı gibi yaşayabilmektir asıl mesele. Beğeniler karşısında egoyu büyütmek değil, alçak gönüllü olabilmektir. Ben yazdım, harika oldu demek değil, daha iyisini de yazabilirim diyebilmektir.
Allah rahmet eylesin inşallah. Kaleminden şiirlere yansıyan ışık hiç sönmedi yanıyor halen.
Saygılarımla.