- 1302 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
Maria-V SON
Tam üç ay olmuştu böyle buluşmalarımız. Hep söyleyecek gibi olup kendimi tutmuştum. " Ya sevmiyorsa , ya başka sevgilisi varsa..." öyle düşünüyordum çünkü bazen öyle dalıyordu ki ufka. Onu düşündüğünü zannederek susuyordum.
Kapı açıldı Tam " Maria.." diyecektim ki açan yengesiydi.
" Gel georgio seni bekliyorduk biz de.. " deyince afalladım bir an ama içeriye girdim. Maria yoktu. Yada odasındaydı bilemedim. Yengesi beni oturma odasına yönlendirdi. O kadar çok korktum ki. Dedim tamam bugün herşey bitecek.
Ellerini kaldırıp parmaklarını bana doğrultarak " bize bak georgio bizim sana verilecek kızımız yok , hem aklına girip durma kızımızın " demelerini bekledim.
Ama..
Büyük bir sessizlik...
Yengesi elinde bir paketle içeri geldi tekrar. Bu Maria’ nın defteriydi. Maria onu kimseye dokundurtmaz hatta okutmazdı bile. Ne olmuştu ki. Sanırım anladım el koymuşlardı. Bi an içim paramparça oldu kıza. Ama bu haksızlık böyle yapılmaz ki , isyanları ile kendi kendimi yedim. Tam o anda yengesi defteri bana uzattı. Olamaz beni de ortak edeceklerdi suçlarına. Korku ve kızgınlıkla baktım.
Yengesi " al oğlum Maria bunu yarın sana vermemizi istedi ama iyi ki geldin. şimdi veriyorum sana. okumanı istedi."
Ellerim titreyerek açtım sayfalarını. "birşey içer misin oğlum " başımla hayır işareti yaptıktan sonra odadan çıktılar.
Bana modellik ederken sürekli defterine ufak ufak bir şeyler yazardı Maria ve ben ne zaman almak istesem küserdi hemen. Merak da ediyordum ama biliyordum ki sevgilisine yazıyordu , yani içimden öyle geçiyordu.
Şimdi elimdeydi. Açmaya korktum. Başkasını okumak belki beni daha çok uzaklaştırıp daha çok üzecekti ama Maria istemişti bir kere.
Ellerim titreyerek açtım. Sadece birkaç sayfa vardıı. Şaşkınlıktan bi garip oldum. Ama okumaya da başladım.
1 Temmuz 19..
" Onu ilk kez iskelede gördüm. Ellerimden tuttu. Gözlerime öyle bir baktı ki , Sanki ilk kez değil de ömrümüzce tanışıyorduk. Her gün iskeleye gittim bir bahane ile ama bir türlü gelmedi. Buradan değil mi yoksa."
10 Ağustos 19..
" Bir gün pencereden bakarken onu gördüm. Takip ettim. Her gün o tepede birinin resmini yapıyordu ama yaklaşamadım. Korktum sevgilisi vardır diye geriye çekildim."
14 Ağustos 19..
" Bu gün onun yanına gidecektim. Kesin kararlıydım. Pencerede onu bekledim. Silüetini görünce fırladım evden. Çarpıştık. Bir kadının resmiydi yere düşen. Tamamlanmamış silik. Kızdım. Kızgınlığım kıskançlığa dönüştü ve ne dedi ne yaptı bilmiyorum ama tokadı basıp. ondan önce tepeye gidip gizlendim. O kadını görmeliydim. Tam yapmaya başladı arkasında bittim. Bu bendim. O kadar mutlu olmuştum ki. Oracıkta hemen bir bahane ile ona ailemin resmini yapmasını teklif ettim. Sarıldım. Öpmesini o kadar çok istedim ama tam öpecekti huysuzluğum tuttu çaktım tokadı yine. Seviyordu işte ama susuyordu."
30 Ağustos 19..
" Mükemmel anlaşıyoruz. Beraber resim yapıp beraber anlatıp beraber yemek yiyoruz beraber gülüyoruz. Bazen sarhoş olup bana aşkını ilan etmesini istiyorum. Tam konuşacak gibi oluyorum. Başka konuyu açıyor. Çok sinir oluyorum. Onu seviyorum. Ah Georgio ah."
14 Eylül 19...
" ilk yağmurlar başladı. hava ılık. Ailemin resmini tamamlamak üzereydi. Birden yağmur başlayınca hemen sarıp paketine koydu ve ardına dönüp ellerimden tuttu. Yağmurun altında oynadık dans ettik güldük. yaşadığım en güzel gündü. Ama yine sustu."
17 Eylül 19..
" Bu gün yok. Ve ben kendimde değilim. Sanırım ıslak elbiselerle yatınca biraz üşütmüşüm. Seni özledim Georgio."
23 Eylül 19..
" Durumum ağırlaştı. Geceleri uyuyamaz oldum. Georgio ne olur gel artık. San ihtiyacım var."
28 Eylül 19..
" Yarın hastaneye yatıyorum. Durumum iyi değil biliyorum. Konuşurlarken duydum. Yarına çıkamayacağım söyleniyor. Sanatoryum varmış izmirde oraya götürecekler beni. Georgio ölüyorum gel artık."
29 Eylül 19..
" Gidiyorum Georgio. Ölümümü görmeni istemedim. Şu anda sen bu satırları okurken belki de ben ölmüş olacağım. Bu nedenle mümkün olduğunca sana geç ulaştırılmasını istedim. Seni seviyorum ve son nefesime kadar seni severek öleceğim. Hoşçakal her gece rüyamda seviştiğim sevgilim. Hoşçakal. Vasiyetim sadece sana ömrünü küserek geçirme Hayata. Bu son dileğimdir. Seni seviyorum Hasret kaldığım sevgilim."
O anda olduğum yerde binlerce kez öldüm , öldüm , öldüm. Ben nasıl bir insandım nasıl korkak ve sinsi. Lanet olsun onu seven kalbime lanet olsun aptallığıma. Ağlamaya başladım bir çocuk gibi.
"Ah Maria ah gözümün nuru , meleğim , bırakma beni...."
Yarım saatten fazla kaldım yerimde böylece. Bir ceset gibi. " Ona gitmeliyim. İzmir’e " hemen toparlandım resmi de alıp koşar adımlarla fırladım dışarıya. Eve vardığımda kimseyi gözüm görmüyordu. Sadece " anne baba soru sormayın ben İzmire Maria’ma gidiyorum." tepkisiz kaldılar ama yüzleri üzgündü . sanırım onlar da biliyorlardı. Hemen ilk gemi ile yola çıktım. Nefes alamıyordum.
İzmir’ e ayak bastığımda nasıl oldu bilmiyorum kendimi sanatoryumda buldum. Danışmadaki hemşire adını sordu " Maria Elif ...." dedim. Hemşire bana bakarak " Georgio bey... " şaşkınlıkla ben " evet ama ... " sormaya vakit bulamadan hemşire " Çabuk olun. sizi biliyoruz. hiç gelmeyecek diyordu Maria.. acele edin lütfen.." beni anlatmıştı herkese... Bir kez daha kendimden nefret ettim..
Odaya geldiğimizde nefesim tamamen gitti. Düğüm düğüm oldum. Kapıyı açtım tam karşımda idi. Öyle güzel uyuyordu ki uyandırmadan tabloyu yanına bıraktım. ve sandalyeyi çekip oturdum. Ellerinden tutup öptüm.
"ah Mariam ah gecemin meleği ömrümün kadını.. ben ne kadar da geç kaldım böyle sana ... ben ne kadar da tuttum kendimi... sensiz yaşamak nasıl mümkün olacak... Hayattan soğuma diyorsun Hayatım sen iken bu nasıl olacak... ! ah maria güzel gözlü güzel kalpli mariam seni çok seviyorum , herşeyden çok... Ben ölmek istiyorum Mariam ölmek...."
Başımı ellerine dayayıp ağlamaya başladım. Birden saçlarımı okşadı. Başımı kaldırdığımda tabloya bakıyordu " Annem , babam ve ben ...." Gözleri güldü. " Bak beni bekliyorlar Georgio sevgilim..."
Sonra bana döndü " ağlama ne olur , sakın ölmekten bahsetme yaşamanı istiyorum. Aşkımızı ve insanların Seviyorsa ertelememelerini anlatman için yaşamalısın. Biz geç kaldık evet sevgilim ama o kadar da geç değil. Seni gördüm ya... Ellerimi tuttu ..." Ne olur sevgilim ilk kez öp beni..."
Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdım öyle sıcaklardı ki ve öyle güzel. Hiç ayrılmayacakmış gibi Öptüm.
Bir damla yaş gözünde Gülümsedi Mariam..
"güle güle sevgilim..."
"Güle güle ömrümün baharı..."
YORUMLAR
leb-i şima
İYİ BAYRAMLAR
ee ama ama bu bana yapılmazkii:(((
hikaye sarsıcı gerçektende alınması gereken anlamlar var hayata dair ama gençler için daha fazla ben gibi oo hayatı kaçırmışlar ne yapsın avunup dursun değilmi hikayelerle ahlanıp vahlansın yazık yazık üüü ağlıcamm şimcikk:)))
şaka canım şaka:)) severek okudum yazmaya devam canım tebriklerimle sevgiler...
İnan bak kızım.çok hoşuma gitti yazı serin..bir çocuğun aldığı zevki aldım..okurken..ne kadar iyi yapmışsın buna yazmakla...Sonu bana yıllar önca okuduğum Yazarının adını hatırlamadığım;ama bende iz bırakan bir romanı hatırlattı..KAMELYALI KADIN...oda veremden ölmüştü...Bazen halk kütüphansin gider..40 ları 50 li yılların dergilerini karıştırırım..o dergilerde ince hastalık denilen veremle ilgili bir çok yazıyı,bir çok anıyı okurum..İşte öylesine tarihin sararmış yapraklarından geldi MARİA..çok beğendim çok..devamını beklerim..sevgiler...
Böyle son olmalılıydı.. üzüntüyle okudum.. Tam herşey yoluna girdiğinde ölümde nereden geldi...
hayatta böyle değilmidir zaten.. olmadık zamanlarda olmadık acı sürprizler yapar..Çok çok güzel bir aşk hikayesi okudum.. Kutlarım güzel kaleminizi .. Başka hikayelerde görüşmek üzere...
Sevgilerimle...
(suskum)
leb-i şima
umarım senin de bundan sonra öyle olmazss...
küsss
eyvallah...
her siyah beyaz film gibi, bu aşkta bitti
yaşam, hep aynı senaryo ile tükenir...
eyvallah şair.
leb-i şima
EYVALLAH CAN DOST
:( güle güle ömrümün baharı ah be şairem niye böyle bitsin ki hayat yeterince hüzünlü değilmi bari bırak ta buralarda mutlu olalım :( hele böyle ayrılıklar, hiç gelinmeyecek yola gidilen ayrılıklar ben yaşadım biliyorum :( yapma hüsranlara boğma bizi , sevgiyle kal hüzünlüydü hemde çok hüzünlü