- 691 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Koyu Gölgeler
Yağmur yağıyor, hava soğuk ve kasvetli. Çocukluğumdan beri yağmuru çok severim. Yağmur sokaklara değil sanki hep yüreğime yağıyor. Bahar yağmuruysa yağan, asla arap kızı gibi camdan bakamam. Fakat son güz mevsiminde ılık değildir yağmur. Kararan gökyüzündeki bulutlar mı sebep bu kasvete. Mevsimin getirisi bu hal ki ruhu ürperten bir yanı var yağmurun. İnsan nedense zamansız bir yalnızlığa mahkûm oluyor bu mevsimde. Ruh halimize yansıyor dalından savrulan bir yaprağın hüznü. Cama dayayıp burnumu hala küçük çocuklar gibi izliyorum yağmurun yağışını. Yağan yağmurun tıkırtısıyla uykuya dalmayı çok seviyor yüreğim. Bir yalnızlık mahkûmunun, her zaman yaralarını sarar bu tıkırtılar. Yağmurun yağmadığı gecelerde rüzgârın uğultusunu dinliyorum, bir avaz gibi olsa da seviyorum bu hoyrat sesi. Kış günü bir sokak lambasının titreyen solgun ışığında karın yağışını izlemekten kim alıkoyabilir ki beni. Hatırlar mısın bilmem uzun, koyu bir sohbete daldığımız ilk karın yağdığı o geceyi. Yine ne çok konuşmuştum değil mi? Büyülü kar düşleri anlatan iki küçük çocuk gibiydik seninle. Şimdiler de sesin yok bu mevsimde. Yağmurun pencereme vurmadığı, hoyrat rüzgârın penceremi zorlayıp uğultularını sunmadığı, yanan alnıma kar tanelerinin düşmediği tansiyonu yüksek geceler yaşıyorum. Kocaman bir sessizliğe bürünüyor odam. Her şeyin sukutu korkutuyor çocuk çehremi. Suskun duvarlar üstüme üstüme geliyor sanki beni ezecekler, korkuyorum.
Geçen akşam gördüm seni. Yine böyle yağmurun yağdığı, köprü trafiğinin tüm insanları çileden çıkardığı bir akşamdı hani. Düşün hatırlayacaksın o günü. İki yakası bir araya gelmeyen bu şehrin kilit noktası tam köprü gişelerine yaklaştığın o anı nakşettim aklıma. Toplantı için iki yakayı baştan başa fethetmen gerekmişti. Toplantın bitmiş eve dönüyordun. Yine keyifle radyo dinliyordun. Trafik herkesin canını sıkarken, yağan yağmurun tıkırtılarına yetişemeyen silecek seslerine, sendin elleriyle direksiyon üstünde tempo tutan. Nasıl olsa akmıyordu trafik ne gam demiştin kendince, evde bekleyenin de yoktu nasılsa. Arabanın içi sıcaktı üşümüyordun üstelik. Hangi şarkıyı dinliyordun bir türlü hatırlayamıyorum. Bilirim benim gibi sen de severdin, şarkılar eşliğinde uzanıp giden yolları önünde. Radyoda şarkıları kesen haber aralarında dikkat kesilir, dinlerdin günün özetini. Her insana işkence gibi gelen bu trafik, bu kalabalık ve bu yollar bir tek seni yormazdı sanki. Sana başka bir kapı açan sunucunun seçtiği şarkılara çocuklar gibi neşeyle eşlik eder, akıp giderdin keyifle trafik içinde. Zaman zaman kendimi aynı araba içinde o yolculukta arka koltukta sessiz bir izleyici gibi hissediyorum hala. Tempo tutan ellerin takılıp kalıyor aklıma. Gece uykularım bölününce kalkıp bakıyorum penceremden köprü trafiğine, o anın hayaliyle. Yine geçer misin diye çocukça düşünceye kapılıyor yüreğim. Oysaki sen zaman içinde akıp gitmişsin. Sana dair tüm düşüncelerin bu canlılığı, bu tazeliği ve bu imkânsızlığı anlaşılır gibi değil. Düşüncelerin ne zaman eskiyecek bilmiyorum. Eskimeyen düşüncelerin üstüme üstüme yürüyor, beni ezecekler, korkuyorum.
O çok sevdiğin müzikleri dinlemez oldum bugünlerde. Korunma içgüdüsü dedikleri bu olsa gerek. Yakmak istemiyorum içimdeki küçük kızın canını. Bilirsin ki ben zorlukların üstüne yürümem. Salyangozlar gibiyim bugünlerde, içime kaçtım. Yinede bu daha kötü sanki. Salyangoz kabuğunun sarmalı içinde döne döne sana ulaşmaktan korkuyorum. Hatırlar mısın ağır sendromlu günlerimi. Sanki kocaman bir hata yapmış gibiyim. Karamsar duygular beni huzursuz ve aksi kılıyor. Düşünüyorum da kendi kendime bile itiraf edip kurtulacağım bir sebebi hala bulabilmiş değilim. Sanki bir hatanın pişmanlığını taşırken ben, bu pişmanlığı görmeyip üstüme üstüme yürüyor tüm duygular. Yine de gülüyorum üç karış çocuğun üstüne beş karış bir suratla yürüyen bu hayata. Kendi kendime saldırganlaşıyor, kendi kendimi acıtıyorum nicedir. Suçlar cezasız kalmamalı diyen sesini duyuyorum içimde. Suçumu arıyorum şiddetle yana döne. Ruhumun bu paranoid yanlarından nefret ediyorum. Bulsam belki kefaretini ödeyip kurtulacağım tüm duygulardan. Bir duygunun kefareti nedir bilmiyorum, hissetmemek orucu mu tutmalıyım. Öderim diye kurduğum şu cümle bir an nasıl da imkânsız göründü şimdi gözüme. İçimdeki bu yürüyüş korkutuyor beni. Üstüme yürüyen duvarlarla daha rahat baş edeceğimi düşünüyorum nedense. Senli duygularım üstüme üstüme yürüyor, beni ezecekler, korkuyorum.
Sokaklara vurmak isterim kendimi bu mevsimde, bir yağmur eşliğinde. Geceler boyu sarmaş dolaş olduğum yalnız sokakları seviyorum. Geceleri başkadır sokakların. Gündüzleri çirkindir bu şehrin tüm sokakları. Çirkin, ruhsuz insanlar bir işgal ordusu gibi her köşe başını, her kavşağı istila eder. Yalnız bir sokağın mahzunluğu hüzünlü bir senfoni çalar, bilirsin. Belki de tüm mahzunları koynunda saklamanın kokusu sinmiştir sokağa. Saçak altına saklanmış yağmur kaçkını serçeler şakımaz. Onlar güne, güneşe kanat açar güleç yüzlere. Gece ayazında kapı eşiğine sığınmış sokak kedileri ve ezcümle tüm sahipsizler sığınır gecenin koynuna, sahip çıkar şehrin sokaklarına. Doğacak güne gebe ne acılar, ne umutlar filizlenir solgun bir sokak lambasının titrek ışığında. Ve tüm gölgeler devasadır sokak lambası altında. Yürüyerek senden önce kocaman adımlar atar sokakları adımlayan koyu gölgeler. Dua etmelisin o vakit peşinden gelip seni ezmiyor diye kendi adımlarının devasa gölgesi. Oysaki çocukken çok korkardım ben sokakta gece yarısı önüm sıraya yürüyen gölgelerden. Şimdi büyüdüm mü dersin. Büyümüş olmalıyım ya da bu şehir çok aydınlık, unutuyorum belki de farkında değilim nicedir karanlık gölgelerin, bilmiyorum. Sen de korkar mıydın gölgelerden. Bir kedi gibi senli düşüncelerin koyu gölgesine sığındığımı hissediyorum sahipsiz geceler boyunca. Karanlık gölgen üstüme üstüme yürüyor, beni ezecek devasa adımlarıyla, korkuyorum.
Zeynep Özmen
YORUMLAR
kurgu da olsa, yaşamdan sayfalarda olsa anlatımın güzelliği,sürükleyen akıcılığı ve yormayan sade dili ile güzel yazılardan birini daha okuma hazzını buldum.
ayrılmış olsada sevgiliyi ve yaşanmış sevdayı incitmeyen duygular ve hatıralara saygı.
kolay gelsin tebrik ederim.
Yakamozmavisi
Saygılarımla.