- 611 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Şıhın Kerameti
ŞIH’IN KERAMETİ
“Bir Pulsuz Dilekçe”de söz vermiştik.Şıh Ömer’in şıhlığı nerden geliyor? Müritleri şıhlarını nasıl biliyor? Bunları araştıracaktık.İlhan Taş, on yıldır sürdürdüğü müritlikten niçin azatlığını istedi?
Sorduk,soruşturduk. Evvela şunu belirteyim.Sayın Şıh:” İlhan benim müridim değil.O Gubülay (Kubilay)’ın müridi.”diyor.İlhan’ı dinledim.İlhan, Şıh Ömer’i yalancılıkla suçladı. İlhan diyor ki:”Şıh da anladı hatasını.Ama bunu söyleyemiyor.”
İşte böyle dostlar.Bizim Şıh Ömer’in şıhlığına gelince orası biraz sisli puslu,gizemli.
Tayfun’un (Şahin) oğlu Murat’ın düğününde Şıh Ömer sofraya oturur.Düğün sofrası etlisi,sütlüsü,tatlısıyla açık büfe gibi. Zengin mi zengin.İçkinin her çeşidi...Hele hele aslan südü.
Şıh Ömer’in önüne bir 70’lik rakı konuyor.İzzet ikram...Şıh aç.Ama içki de “İç beni”diyor.Mezedir,rakıdır derken bizim şıh bir yetmişliği götürüyor.Götürüyor da “şeşi beş” görüyor.Süzgün bakışlar,kaymış gözler.Kendi anlatımıyla bir kişiyi dört kişi gibi görüyor.Nutku tutulmuş.Konuşamıyor.Yusuf (Ceyhan) da sofrada.Yeğen Ağa, anlıyor vaziyeti:”
“Ömer!.. Ömer!..” diyor. Ömer melül melül bakıyor.Yusuf elini Ömer’in yüzünü sıvazlar gibi gezdiriyor. Pel pel bakıyor Ömer. Yusuf:
“Şıh olmuş bu.Uçmuş...Uçmuş...”
O gündür bu gündür Ömer oldu “Şıh Ömer”.Keramet gösterdi mi? Efendim “Şıh uçmaz,müridi uçurur.”derler.İlk tanıyı Yusuf koydu.Sanki düğün sofrasında “aşk bâdesi” içmiş gibi Ömer’i uçurdu.
Feyaz (Topaloğlu) da Şıh’ın kerametine tanık olmuş.Bir gün Şıh Ömer’in evinde Şıh Ömer’le Yusuf(Ceyhan) oturuyorlar.Ortada bir elektrik süpürgesi.Feyaz geliyor yanlarına.Konuşup monuşurken bir de bakıyorlar elektrik süpürgesi kendi kendine çalışmaya başlıyor.Feyaz:
“Gözlerimle gördüm.İnanılır gibi değil...”diyor.Ben dedim ki:
“Emmoğlu!..Elektrikler kesikti.Akım gelince süpürge çalıştı herhalde.” Yok elektrik melektrik kesik değilmiş.Şıh Ömer diyor ki:
“Bizim süpürge ısınınca kendiliğinden durur.Bırakırsın bir yere.Soğuyunca çalışır.”
Vaziyet bundan ibaret efendim.
Bir başka anlatımızda Gubülay’ın şıhlığından bahsedeceğiz.