YORUMLAR
Öylesine net ki herşey tasvirler eşyalar ve kişiler hepsi yerli yerinde ve okuyana oraya aitlik duygusu veriyor.. okuduğum kitaplarda çok tasvirleri sevmem ve çok hızlı okurum çünkü dil ağlalanır karışır kim nerdeydi neresiydi nedendi gibi sorularla karışırım çoğu zaman.. sizin öykünüzde çok net ve ölçüsünde görüyorum abartısız olduğu gibi belkide o odanın içinde olduğum hissi bundan.. bu bölümde sağlık durumlarından haber olduk kahramanların lalenin sorguları ve en önemlisi İsmaille dilberin yaşadığı mekanı öğrenmiş olduk.. Dilber şaşırtıyor yalnız biraz beni..evet uyuşturucu kullanan bir yan var ama şiir okuyan ki ezberden okuyor uyumlu bir yapı.. İsmail gibi birisiyle aynı evi paylaşması.. ilginç.. kaleminize sağlık diyerek devamını okumuştum onuda yorumluyacağım izninizle..kendi beynimin yettiğince ve algılarım doğrultusunda..
Değerli çalışmalara imza atıyorsunuz Sn Kemnur.
İçeriğin yanında, dili bu kadar temiz kullanmanız ve imla kurallarına gösterdiğiniz titizlik hayranlık uyandırıyor, örnek oluyorsunuz.
Elbette bu çalışmaların literatüre girmesi lazım. hatta değerlendirilmesi lazım.
Fakat yalakalıkla kaymağa oturanlardan, köşe başlarını tutanlardan size sıra gelmez.
Arkası sağlam (dayı meselesi) olanların, can sıkıntısından, ya da ego tatmin amaçlı yazarlığa-şairliğe soyunanların ''edebiyat esnaflığı''nın önüne geçmek mümkün değil.
Türk dil kurultayında bile yaşanıyor bu rezillik. Kendini seçtirmek için nasıl da büküldüklerini, şuna buna güleryüz gösterdiklerini, önlerinde burnunu yerlere sürercesine eğildiklerini yani insanlığı kişiliklerini/insanlığı nasıl sıfırladıklarını bilmeyen mi var.
Bunlardan kime ne yarar gelir ki. İçinde bulunduğu bozuk düzenine ayak uyduran yumuşakçalar…
Halbuki, yazarın kendisinde bir değer varsa, ne ahbap çavuş ilişkisine ihtiyaç duyar, ne de ona buna eyvallah çeker. İşinin üretmek olduğunu bilir ve en iyiyi üretme sevdasına dalar.
Sanata hile karışmaya görsün, iş, yenisini gösterip, eskisini satan ticani tacirin işine dönüşür.
Kutluyorum
Teşekkürler, saygılar.
Güzel diyaloglar ,bu kadar uzun öykü yazmanız sizin sinemaya gözünüzü çevirdiğinize işaret mi ustam
İyi olur
Tebrikler
Kemnur
:)) sahneler gözümde canlandı. Adamın yaptıklarını okumasam neredeyse melek gibi diyeceğim. Güzel aktarmkışsınız Kemal Bey. Saygımla
Kemnur
Kemnur
Sayın Hocam,
Şu kadınların , normal insan istemediğini , yazınız bir kez daha ortaya koyuyor.
Toplumumuzda bana dokunmayan yılan ,bin yaşasın felsefesi olduğu sürece , hiç bir kötü ,tecrit edilmediğini anladığı sürece ,bu işler devam edip gider.
Küçücük kızlar, babalarına kızıp, psikopat arkadaşlarını boşuna bulmuyorlar. Oysa bıçağın her zaman, iki tarafı da keskindir.
Savaş alehtarı resminizi ,neden kaldırdınız? Yoksa bu kuru gürültü, size de, saçma şişinmeler gibi mi geldi?
Saygılarımla,
Not: Dün ,başka bir arkadaşıma yollamak istediğim mesaj ,Face book 'ta , engellendi. Demek ki ,biraz susmam gerekiyormuş.Peki biz susarsak ,doğrular söylenmezse, yanlışı kim ve nasıl bulacak? Zaten ifade özürlüsü bir toplumuz. Çok üzüldüm , Hocam.