- 1007 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Maria - II
Evet oydu..
Silüetini bile tanır olmuştu rüyalarından. Aşk dediği kadın tam karşısında idi. Gerçek değil bu diyerek kendimi çimdikledim. Yorgo baba halime bakıp bakıp anlam veremedi. Ne bilsin garip adam Aşk rüyalardan çıkıp gerçek olmuştu.
Hemen gelenlere doğru koştum. Elimi uzatsam tutacağım kadar mesafedeydim. Ama durdum. Ya dokununca uçup giderse. Yok canım kafayı yemiştim. İşte burdaydı tam karşımda. O sağlar o eller o yüz oydu ve canlıydı.
Tekne yaklaştı iyice. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Elimi uzattım. Korkuyla karışık yüzüme baktı , sonra o da elini uzattı. Dokunduğum anda sanki herkes kaybolmuş sadece ikimiz vardık.
İskeleye çıktı ve bana tek tük bildiğim kelimelerden birini söyledi. "ευχαριστώ.." Teşekkür etmişti. Sesi o sesi o kadar güzeldi ki. Bir kez daha duymak için neler vermezdim. Sonradan öğrendim adaya amcası ve yengesi ile gelmişti. Annesini hiç görmemiş babası ise geçen sene Humma dan ölmüştü.
Ardından bakakaldım yorgun , cılız ama bir o kadar narin bedenine. Hemen Yorgo baba’ nın yanına gittim. Zaten yunancayı o öğretiyordu bana. Şimdi daha da bir heveslenmiştim öğrenmek için.
İki gün geçti üzerinde o güzel yüzü görmeyeli. Artık rüyalarıma da gelmiyordu. Küsmüştü sanırım bana hayalimdeki yüzü. Gerçeğini mi kıskanmıştı yoksa.
Annem Türklerden öğrendiği Çiğ böreği bir tabağa koymuş yanına da bahçemizdeki ıhlamur ağacından yaptığı çay , odama geldi. "Oğlum hadi kalk kahvaltını et. Biz erken çıkıyoruz bugün. Vatandaşlık amirliğinden babanla beni çağırmışlar oraya gideceğiz. Kardeşin okuluna gitti. Sen de çık biraz hava al. hadi tamam mı oğlum. " dedi.
Annem o kadar sakin bir kadındı ki babam herşeyi söylese bile gıkını çıkarmazdı. "kızmayın babanızın üzerinde çok yük var, sorun yok baban sever beni" gibi kelimeleri ile susardık. Ama öyleydi de. Babam anneme tapardı.
Hepsi çıktılar. Evde yalnız kalmayı severim ama bu sabah çıkmak istedim. Hem yarım kalmış resmimi tamamlardım. Yine aynı tepeye gitme kararı aldım. Ege en güzel oradan görülüyordu. Tuzlu yosun kokusunu çektikçe rüyamı anımsıyordum çünkü.
Resim çantamı aldım tepeye doğru yol aldım. Yolda tanıdıkları gördükçe hep duraklayarak ilerledim. Küçük bir ada olunca Ermenisi İtalyanı Yunanı hepsi bir oluyordu. Tam köşeyi dönmüştüm az ilerledim ardımdan bir ses " maria kız yine mi kaçıyorsun evden temizlik vardı bugün gelince amcana demezsem seni. ah stavro aaahhh "
Arkama bir döndüm dönmemle birlikte elinde bir çanta ardına bakarak kaçan kızın bana çarpması bir oldu. Bütün boyalarım tablom yere düştü. Kız söylene söyle " dikkat etsene be adam nereye bakıyorsun aklın hangi karıda kızda peh peh....." üzerindeki tozları silkeliyordu. ben de boyalarımı toplarken söyleniyordum ama içten içe de boğazına sarılıp saçını başını yolmak geçiyordu içimden hani.
Başımı kaldırdım bir de ne göreyim bu bizim kız. Ellerimle topladığım boyalar kutusuyla birlikte yine ellerimden düştü. Kız hala söyleniyordu. Söylenirken de pek güzeldi ya hani. Dağılmış saçlarını toplayıp bana döndüğü anda " siz " dedi kaldı.
Evet ben .. ne .. ne oldu ki..
" Siz geldiğimiz gün sahilde bize yardım eden oğlansınız.. ".
Oğlan mı. Hiç güleceğim yoktu. Patlatıverdim kahkahayı. Yüzüme garip garip baktı. " Oğlanlık hal mi var bende küçük hanımefendi "
Bana baktı baktı gülümsemekle sinir arasında bir gülümseme belirdi onda da. " çok zamanımı aldınız çekilin de gideyim ben "
Gidecekti. Buna mahal vermemeliydim. İstemsiz tuttum kolundan , o da garipsedi ki tüm sülaleme sayar gibi baktı. " isminiz dedim " sadece. sonra sustum öylece kaldım.
Tokadı yiyince başka ne yapabilirdim ki. eli de amma ağırmış boyuna göre değilmiş hani. Koşarak tepeye doğru kaçtı.
Ardından sakin ve ağır adımlarla yoluma ilerledim. Bu tokadın üstüne rahatlamak için bir resim çizmeliydim hem de onun resmini çatık kaşları ve o mini burnunun kızınca aldığı hali. Adını yalnış duymadıysam Mariaydı.. Aah Maria aahhh..
Tepeye doğru ilerledim. Ve işte o güzelim Ege. " Ohh beee " güzel bir tokat ve ege ve maria. seviyorum sizi ben ya. Resmimi yapmaya başladım. Yaptıkça o minik yüzü bir kez daha aşık oluyordum. Kokusu öyle güzeldi ki hala burnumda derken bir el dokundu sırtıma...
YORUMLAR
Vertigo
Hasar aldım yavaş yavaş
Kala kaldım yavaş yavaş
http://www.youtube.com/watch?v=7aktmLo42yY
EFSUN - yavaş yavaş
severek : ) sana da gelsin mademm :P
O zaman bekliyoruz güzel yazınızın devamını.. başarılar dilerim, kolay gelsin arkadaşım..
leb-i şima
Bir çırpıda ilk bölümü de okudum..
Öykülemede de kalemine has tadı aldım..
Tebrikler
yorumun dibi:O avatarları nerden buluyorsun:))
şirin
leb-i şima
çöldeki kelebek
çok şirindi
bi ara lazım olabilir ödünç alabilirim:)))))))))
ressam12
ok :))
düzeltiyoz :
oyyyy yaktın bizi Maria
oyy
magdelena
oy
leb-i şima
magdalenaaaaaaa :)