- 1259 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİLİYE MEKTUP
Zaman sensiz yılları savurmaya başlayalı tam on dört koca asır geçti. Geçen bütün asırlar içinde sunulan sevgililer arasından kalbim onulmaz bir sevda ile seni seçti. Yoluma çıkmadı mı huri avaz güzeller, yüreğime fısıldamadı mı fenaya aşk diye esen yeller. Ne kadar çağırsa da yüreğimi fenadan seslenen diller, bütün aşkların ötesinde ben seni seçtim.
Neydi ruhuma üflediğin kelimeler, neydi yüreğimi ısıtan cümleler? Başkalarından duymadım mı? Duydum efendim, duydum beni karanlık kuytulara çağıran nağmeler. Duydum ama ben bütün kalbimle ışığına koşmayı seçtim.
Gün geldi kanım dondu, sonsuz bir ahenge çağıran aşkın yerine, yalan aşklara tutulanları görünce, aslında ben de kapıldım öyle bir yalana önce; ama sonra sendeki o tılsımı bilince bütün yalanların ötesine geçip, seni seçtim.
Şimdi kapının önünde durmaktayım elimde bir gül demeti, ey sevgili, söyle ey kalbimin sahibi almaz mısın beni içeri? Fani aşklara tutulanlar bu güne sevgililer günü diyorlar, bu gün güller uçuşacak havada, kimi bir ceylanın gözüne kapılıp sunacak kızıl gülleri, bir ahunun karşında titreyerek uzatacak kiminin elleri, kimi gözlerini konuşturacak sustuğunda dilleri.
Efendim gözümle, dilimle, sözümle ve ellerimde kırmızı güllerimle ne bir ahunun ne bir ceylanın ne de başka bir yalan sevdanın kapısında değil; senin kapında bekliyorum almaz mısın içeri?
Bir ıssız çöldendi, ilk seslenişin kuraklaşmış gönüllere. Hayat üfledi o gün nefesin yaşayan ölülere. Bütün suların kesildiği şu günlere sanki şu an buradaymışsın gibi nefesin ulaştı. İşte şimdi karşımda seni görüyor gibi uzatıyorum kokun ile güzelleşen kırmızı gülleri, almaz mısın ey candan öte canım, ey cananım; almaz mısın ey sevgili uzattığım gülleri?
Gönül seni bulunca ve bütün arayışlar sende durunca; huzur kanatlı bir hayat gelir konar dalımıza, artık ne yalan ne dolan; adı sahte olan hiçbir şey uğrayamaz yanımıza.
Bu gün sevgililer günüymüş ey sevgili, biz senden hangi gün ayrı kaldık ki bu günün bir önemi olsun? Al sevgili bütün günlerim senin, bütün anlarım senin huzurunu hissetmek en güzeli hediyelerin.
Ey âlemlere rahmet, ey Rabbimin Habibi, ey gül kokulu sevgili, ey kalbimin sahibi! işte gülün, kutlu olsun ancak diğer günler kadar değerli sevgililer günün…
Efendim, sevgine ulaşmaya çalıştığım geçmiş günlerde gözyaşlarımla yazdığım şiirimi sana uzattığım gül yapraklarının üzerine çiy misali serperek gönderiyorum. Kabul buyurunuz…
BAĞIŞLA BENİ
Efendim!
Nelerden ürktüm bilsen, kimler oldu kâbusum.
Bir hayal boşluğunda cinnete vurdu usum.
Yalanların koynunda ruhumu saran pusum
Yollarımı kapadı, n’olur bağışla beni.
Efendim!
Neler sevdim ben neler, ah nelere bağlandım,
Kor ateşlere düşüp, miller ile dağlandım
Sazanlar gibiyim ben, hep faniye ağlandım,
Fena gözümü sardı, n’olur bağışla beni
Efendim!
Dal diye hep yalanı, alıp yalanı tuttum
Yalanların koynunda, hakikati unuttum
Bir şehla bakışa ben, gözyaşları kuruttum
Aşkını tadamadım, n’olur bağışla beni
Efendim!
Ay yüzler çeldi beni, yolumu kesti bir el
Kandım da buselere, dolandım saça tel tel
Ne olur artık çağır, seslen bana de ki: “Gel!”
Yine de bocalarsam n’olur bağışla beni
Efendim!
Kızıl ateşli gözler kavurdu şu sinemi
Sahte buseler kesti, o şifalı buseni
Sen nasıl istediysen, hicrete Medine’ni
Öylesi yüreğimdesin, n’olur bağışla beni
Şiir: İlhan KURT
YORUMLAR
hissiyat harika.. tebrikler. lakin bu bir şiir'dir. formatı neden nesirdir. gerçi haklısın, yazarın takdiridir.