- 1855 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Bir Dost....
Bundan önce kaç yaprak yırtıp attım bilmiyorum. Ya kelimelerin arasındaki harflerim eksik kalıyor yada cümleten kelimelerim. Ama yazacaklarım fazla gelmiyor hiç.Eksiltmek içimden gelmiyor. Mektuplar cevap alabilmek için yazılır lakin ben bir cevap beklemiyorum. Sorulacak sorular vardır muhakkak hem mektubu yazan için, hem de mektubu alan için. Ben sana soru sormayacağım bu defa o yüzden cevap yazmaya luzüm yok.’ Alevleri görmezden gelerek yangın söndürelemez’ imiş. Öğrendim. Ama inan ne aklımda ne de yüreğimde hiç soru kalmadı. Bunlara ilaveten bir cevapta beklemiyorum artık ne senden ne de hayattan. İçimdeki boşluk durup duruyor yalnızca. Onu nereye koyacağımı bilemiyorum hala. Çöreklenmiş içime kahrolası en uzun sigarayı içiyor sanki. Bu da şimdiki zamanı yaşamama engel oluyor. Ama bu defa gelecekte hüküm sürüyorum. Çorak değil burada araziler, umut var, güneş pırıl pırıl parlıyor hatta. İçime doğacak oluyor da sonra cayıyor. Yani diyeceğim o ki yollarımdaki taşları tekrar tekrar döşüyorum. Yolda karşıma çıkanları sonradan karşımda bulmamak için kime neye dua ettiğimi bilmeden yüreğimin ellerini iki yana açıp dualar ediyorum hiç bilmediğim, unutulmuş bir dilde.
Onca zamandır konuştuklarımızı düşünüyorum. Birbirimizi hoyratça sorgulayıp, dostluğumuzu huşu içinde idam sehpasına yollayışımızı...Sonra gözlerimi yumup unutmaya yeminler ediyorum, olmuyor. Ama bak işte yine dayanamadım. İçimdeki kurt yedi beni de bitiremedi. Sımsıkı sarıyorum kalemi, bembeyaz bir kağıdın orta yerine apaçık koyuyorum yüreğimi. Düşünüyorum da sana bunları yazmasaydım ya hüznüm zehirlerdi beni yada başıma taşlar yağardı gece boyunca.
Tek bir isteğim var şu ana dair, yazdıklarımı oku eskisi gibi. Ha bir de mektubu eline alınca gülümse bana pencerenin kenarından.
Ey yazdığım her satırın sahibi, yolladığım her mektubumun adresi... Kimlesin ne yapmaktasın merak etmiyor değilim gel gör ki susturuyorum, içimdekileri durduruyorum. Toplamalısın önce kendini, taşkın akan bir ırmak olmasın önce diyorum kendi kendime. Sonra bak hala aklımdasın, hala içimdeki kapanmamış bir sandıkta saklıyorum diyebilmek için sabır çekiyorum.
Sen benim canım, sen benim ciğerim, uzun yol arkadaşım, kadim dostum. Sen benim kalemim, mürekkebim, en kuytum,köşem,köşelerim... Ne desem az. Beklentisiz olmak ne kadar hafifse yüreğimde sen o kadar ağırsın. Şunu içtenlikle söylüyorum ki seni seviyorum dostum. Teşekkürler.