- 804 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Geceler
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ben geceleri gündüzlerden daha çok seviyorum. Çünkü, geceleri kimse birbirini tam olarak göremez ve kusurlar karanlıkta pek belli olmaz. Kimse birbirini en ince ayrıntısına kadar inceleyemez. Akıldan geçen düşüncelerin yüze yansıyan ifadesi de anlaşılmaz geceleri. Bundandır ki fazla tartışan da olmaz. Hem hayat geceleri bizi görmez olur, adeta derin bir uykuya dalar. Nitekim bizi sorgulayamaz ve acı yönünü gösterecek vakit de bulamaz.
Her gece olmasa da çoğu gece insanın hissiyatı aynıdır. ’Aydınlıkta olmak ortalıkta olmaktır, karanlığın zifiriliği bizi örten tek kahramandır.’ Gecenin hüznü ağırdır güneşin vaktine göre. Derinliği vardır anlaşılmayan, bir alacalığı, bir belirsizliği... Rüzgar günün batmasıyla daha bir kuvvetli eser yüzümüze. Kuşların o ılık sesi yankılanır durmadan. Yapılacak işler duraksanır, ertelenir gecede. Yaprağın umut veren rengi de kararır karanlıkta, karaltıda...
Bundandır ki geceler hem iyidir, hem de bir umutsuzluk abidesidir. Hayatın gece vakti uyuması bizleri tek telkin edendir... Gece yaşanan her şey tüy kadar hafif, gündüz yaşanan her şey de taşın ağırlığı kadar yere basar. İlhamın kaynağı da geceleri çıkar ortaya. Bizlere yardımcı olur, yazma şevkimizi geri getirir. Gün vaktinin ağarmasıyla da kaçar gider ilham. Allahtan gece gelir de kendini dinleyen insanların yol göstericisi olur. Bunların hepsi gece yaşandığından, geceleri sevmemek elde olmuyor. Gecenin karanlık gerçeği acılarımızı da unutturuyor bize. Bu değerli vakti en iyi şekilde kullanmak da bizlere düştüğünden, sadece gece gelen ilhamı küstürmemek gerekir. Yazma hevesi kokan ruhlar geceyle iş birliği içerisindedir her zaman. Her ne kadar karanlık umutsuzluğun simgesi olsa da, gecenin değerini bilmek, gecenin taşıdığı o güzel anlamla her daim birlik olmak gerekir ki zaman akıp geçiyor ve geceleri de bizlere ilhamı getirmeye devam ediyor..
(İlknur Karaca)
YORUMLAR
Sevgili İlknur, geceleri ne güzel anlatmışsın ama ben geceleri, en çok uyumayı severim.
Tebrikler, sevgimle.
İlknur Karaca
Ben tam tersi sevgili yazar geceleri hüzünle boğuşurum yazasım gelmez hiç, yazsam bunalım bir yazı ortaya çıkar.:)
Aslında gecenin birde örtücü yanı vardır, hataları, kusurları, hüzünleri karanlıkla örter. Gecede bir ürkütücülük vardır, korkular meydana çıkar karanlıkta, savunmasızca gece karanlığında sığınacak liman aranır, bir omuz yada bir kalem bir kağıt kafi gelir sığınmak için. Hüzünler, korkular, sevdalar, özlemler orada dile gelir.
Karanlık çöktüğü zaman gecenin şerrinden Rabbe sığınırım (Felak/3)
Güzel bir yazıydı, tebrik ediyorum.