- 623 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Pembe Gözlü Kız
Dili sürçtü öğretmeninin, “ne güzel pembe gözlerin var senin”. O gün bugündür adı, “pembe gözlü kız” olarak kaldı.
Arkadaşları bu dil sürçmesini alaya alıyor arkadaşlarıyla dalga geçiyorlardı her fırsatta. Nihayetinde çocuktu onlar art niyetleri yoktu ama gönüller de zaten art niyetsiz kırılıyordu dünyada. Hem arkadaşlarını ve okulunu seviyor ama hem de kendisiyle alay eden arkadaşlarından uzaklaşmak, okulunu değiştirmek istiyordu artık Zeynep.
Annesi dayanamadı daha fazla. Baktı ki bu iş çığırından çıkacak, biricik kızı okuldan soğuyacak, tuttu direk okulun yolunu, verdi veriştirdi öğretmene, bağırdı çağırdı çocuklara. Çok değerliydi kızı nede olsa…
Öğretmen mahcuptu, binlerce kez özür diledi. Çocukları defalarca uyardığını, aslında arkadaşlarının Zeynep’i çok sevdiklerini söyledi. Ama annenin öfkesi dinmedi, bağırıp çağırmaya devam etti ve tehditlerini savura savura okulu terk etti.
Okuldan sonra durak Sevgi teyzelerdi. Teyzesi önce kocaman bir öpücük kondurdu Zeynep’in yanağına sonra da “ne yani, sen şimdi pembe gözlü olduğun için mi bırakıyorsun okulunu “ dedi, gülerek. Yaaa, benim gözlerim değil gözlüklerim pembe diye dudak büktü Zeynep.
Sevgi teyze “tüh” dedi, “bende pembe gözlü yeğenim var diye seviniyordum”.
Zeynep şaşkın şaşkın baktı ve;
- Hiç pembe gözlü insan olur mu, dedi.
-Evet dedi teyze.
-Ama annemim gözleri siyah, babamın gözleri yeşil, senin gözlerinde siyah ben hiç pembe gözlü insan görmedim ki, dedi masumca Zeynep.
- Tabi görmezsin çünkü senin bildiğin renkten pembe olmaz göz zaten ama hep her şeyde güzellik gören, insanların hatalarını affeden, her kötü olaydan ders çıkararak güzel sonuçlar çıkaran insanlara pembe gözlü denir. Öğretmeninde senin ne kadar güzel huylu bir çocuk olduğunu, gittiğin her yere beraberinde neşe ve mutluluk getirdiğini gördüğünden bence sana böyle isim vermiş. Unutma hep mutluluk dağıtanlar, güzel olanı görenler çok sevilirler.
Bu fikir çok hoşuna gitmişti Zeynep’in, gözlerinin içi güldü,
-Tamam dedi, bundan sonra pembe gözlü olmaktan mutlu olacağım. Peki Sevgi teyze senin adın da Sevgi olduğu için mi herkesi çok seviyorsun ve herkes de seni çok seviyor?
- Evet, dedi teyze.
-Peki herkes hep beni sevecek mi, annem babam ve arkadaşlarım?
-Tabi sevecekler sen hep onlara pembe gözlerle baktığın müddetçe, ama unutma pembe gözlerini tak ki, hem hep sen mutlu ol ve hem de onları da mutlu et ve böylece hep çok sevil.
Zeynep mutluydu nihayet pembe gözlü olmanın altındaki kocaman sırrı keşfetmiş ve bu keşfi çok sevmişti. Artık okulunu değiştirmesine gerek yoktu, mutlu mesut ertesi gün gitti okuluna. Üç gündür okula gelmediğinden arkadaşları da öğretmeni de O’nu görünce şaşırdı ve öğretmen biraz da tedirgin bir halde,
- Zeynep’ciğim merak etme artık kimse seninle dalga geçmeyecek ve bir daha öyle seslenmeyecek, dedi.
Zeynep güldü
- Öğretmenim siz bana çok güzel bir isim vermişsiniz ben pembe gözlü olmayı sevdim, isteyen böyle diyebilir dedi.
Ne öğretmen nede çocuklar hiç bir şey anlamamışlardı. Neyse en azından artık ortada sorun yoktu. Öğretmen derin bir nefes aldı ve dersine başladı.
İlk tenefüste çocuklar sardılar Zeynep’in etrafını O da bilgece anlattı arkadaşlarına pembe gözlerin esrarını. Çocuklar sanki büyülenmiş gibi Onu dinliyor hayran hayran bakıyorlardı, hepsi çok sevmişti çünkü Zeynep’in anlattıklarını.
Öğretmen cıvıl cıvıl çocuklara baktı neşe içinde konuşuyorlardı, oda bu manzaradan en çok mutlu olan kişiydi. Nihayetinde herkes artık mutluydu ortalıkta sorun falan kalmamıştı ve pembe gözler olduğu müddetçe de artık sorun olmayacaktı.
Sevgi teyze yine ortalığa sevgi katmıştı…