Deniz
Zamanı karıştırdığım gündönümlerim oldu.Günü , gece; geceyi , gün bildim.Saatler bilinmeze aktı bu zamanlarda. Martı sesleriyle uyandım kaç gün.Kaç gece denizden senfonik mırıltılar dinledim.Bağırdım, haykırdım.Seslerine karıştı sesim, çığlık çığlık, tiz tiz çıkıverdi.
Leyli gecelerden buğulu sabahlara aktım.Deniz kıyılarına vurdum kendimi.Kıyı kıyı , sahil sahil dolaştım. Kumdan kaleler kurdum.Kağıttan gemiler yaptım. Keder, elem, acı adına ne varsa bende kumdan kalelerime hapsettim.Yetinmedim.Bir süre sonra kağıttan gemilerime bindirdim onları .Sürdüm okyanuslar ötesine.Benden uzaklaşsınlar bana bir daha uğramasınlar diye…
Kederler, elemler terk edince beni ferahladı ruhum.Her türlü kirden arındı, tazelendi. Sonrasında ufuk çizgisine takıldı gözlerim.Uzun, ince ve kızılca bir çizgiydi.Karşımda bir an için öylecesine belirdi. Bir yerde başlamıştı elbet bir yerde bitecekti. Hislerim, hayat çizgimle eş tuttu onu.Ona başkalıklar , güzellikler yükledi.
Gün geldi bir sala bindim. Yelkenlerimi açtım rüzgarlara karşı.Didiştim, durdum onlarla bir zaman öyle.Denizler aştım, ülkeler geçtim.Dolaştım , durdum dünyayı.Her gittiğim yerde isimsiz dostluklar kurdum . Sonraları dilime keşkeler düşürtecek arkadaşlıklar edindim.Zaman geldi büyüttüm içimde onları .Yere göğe sığdıramaz oldum.Zaman geldi onlardan uzak düştüm.Araya farklılıklar, aldanmışlıklar girdi.Dostluklar , arkadaşlıklar öyle gölgelendi, öyle tükendi.
Deniz denilen meçhulün ruhumda bıraktığı tortular mıydı tüm bunlar yoksa uyku ile uyanıklık arasında gel-git’ ler yaşayan beynimin tasarladığı bir dışavurum muydu? Bilemedim. Bir dalgayla hırçınlaşmıştı ruhum o an için .Ne bentler bilecekti, ne durmak. Ömrümden dakikalar, saatler aşırarak geçtiği yerleri böyle viran eyleyecekti sebepsiz, sualsiz birkaç zaman.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.