Meselci'ye Mektuplar -34
Bu otuz dördüncü mektubumu, tesadüf olacak, plakası 34 olan İstanbul’dan sana yazıyorum. İstanbul, her zaman aşık olduğum ve aşık kaldığım kent(im). Onsuz bir dünya düşünemiyorum. Onsuz şehirleri şehir kabul etmiyorum. Unutmadıysam sen de İstanbul’u seviyorsun. Çünkü birçok mısranda İstanbul dalgalanıyor...
İki haftaydı Muğla ilçesi Dalaman’daydım meselci. İş kursu için orada bulunuyordum. İki haftada üç otelde kaldım. Otellere dair fikirlerim şimdi daha geniş. Geçen hafta sonunu da İzmir’de geçirdim. Dalaman’dan İzmir’e gidiş dönüş yaptım. Evet çok geziyorum, çok tozunu yutuyorum büyük şehirlerin. Dört beş senedir bu huyumdan vazgeçemiyorum...
Ama sen de biliyorsun kentleri dolaşmak, iyi geliyor bünyeme. Yeni insanları gördüğümde mutlu oluyorum. Kalabalıklara karıştığımda yeni şiirlerle karşılaşıyorum. İnsanların değişik telaşlarını temaşa etmek, zenginlik katıyor edebiyatıma. Ve denizi seyretmek ve martılarının kanatlarına takılmak.. benim için apayrı bir deneyim oluyor meselci...
Pazar öğleye kadar İstanbul dinleyeceğim, gözlerime tüneyen martılarıyla.
Bu namede kısa kestim. Kusura bakma. Beni bekleyen gezeceğim çok mekan var da...
Mehmet Selim ÇİÇEK
5 Ekim 2012, Beyoğlu-İSTANBUL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.