- 572 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DİPTE...
Sonunda bunu da yaşadım.Bırakıp gittiler beni buraya.Dört duvar,kapısı yok,penceresi yok,bacası yok.Durdukça duruyorum.Ama böyle değildim ki ben!Bir yaşantım,alacak bir nefesim,görecek bir uzağım,dinleyecek bir sesim elbette ki vardı.Yani vardır mutlaka.Kendimi avuttuğumu sanmıyorum,çünkü ne zaman bunu yapsam,beni buraya değil de,daha açık hava bir yere kapatıyorlar.Etrafımda duvar da olmuyor o zaman,alabildiğine yeşillikler içinde,kurdu kuşu izleye izleye,öylece duruyorum.Bir adım atsam uyarıyorlar beni.Böyle zamanlarda nasıl üzülüyorum bir bilseniz.Bir yere gideceğimden atmıyorum ki adım.Öylesine.İnsan öylesine adım atamaz mı ki?Yani şimdi durup dururken,ileri doğru ya da geriye doğru bir adım atsam ne olacak?Olmaz diyorlar bana.Eğer ileri adım atarsam ileriye yaklaşırmışım,geriye adım atınca da ileriden uzaklaşırmışım.Öylece durmam gerekiyormuş.Vallahi bu çektiğimi elektrik direkleri bile çekmiyordur.Sonuçta onun işi bu,durmak.Ama ben insanım.Yani kendimi insan gibi hissediyorum.Aman,belki de boş umutlar bunlar…Kendimi insan zannetmem,atacağım adım hakkındaki teoriler,ıvır zıvır bir sürü mesele ile tükenip gidiyorum anlayacağınız…
Durun ama!
Duymamış olun dediklerimi!
Eğer bunları duyduktan sonra bana acırsanız olmaz!
O zaman ete kemiğe bürünüveririm!
Fikrinizde,zikrinizde yer teşkil ederim!
O zaman gerçekten olmaz!
Lütfen bana,yaşadığımı hissettirmez misiniz!
Teşekkürler!
En dipten,unutulması gereken küçük nidalar…
-İmzası okunamadı-